Cannes’dan Ödül: Sessiz ile Rezan Yeşilbaş

Son dönemde Türk sineması uluslararası alanda ödüllere doymuyor. Cannes Film Festivali Avrupa’daki en önemli üç film festivalinden biri. Festivalde her yıl ortalama 20 bin film yarışıyor. Bu yıl 65’incisi düzenlenen festivalde ‘Kısa Film’ dalında ödüle ‘Sessiz (Be Deng)’ filmiyle yönetmen Rezan Yeşilbaş değer görüldü.

cannes film festivali

Belçim Bilgin ve Cem Bender’in başrolde oynadığı ve Akbank Kısa Film yarışmasında en iyi film ödülü de alan Sessiz, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle Diyarbakır’da çekildi. Sessiz, 1984 yılında Diyarbakır’da tutuklu olan kocasına, cezaevi koşullarında yasak olmasına rağmen yeni bir çift ayakkabı götürmeye çalışan Zeynep’in hikâyesini sade ve yalın bir dille anlatıyor.

“Ödülü, ülkemin sessiz ve yalnız bırakılmış kadınlarına adıyorum”


Ödülünü kısa film jürisi başkanı Jean-Pierre Dardenne ve Kylie Minogue’tan alan yönetmen Rezan Yeşilbaş’ın konuşması ayakta alkışlandı. Yeşilbaş’ın yaptığı heyecanlı ve etkili konuşması şöyleydi:

[quote] Çok heyecanlıyım. Jüri üyelerine çok teşekkür ederim. Bu ödülü Dardenne’den almak benim için çok büyük bir ayrıcalık. Bu kadar büyük yönetmenin önünde konuşuyor olmak benim için büyük heyecan. Bütün ekip arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Bu ödülü, ülkemin sessiz ve yalnız bırakılmış bütün kadınlarına adıyorum. Teşekkür ederim [/quote]

Sessiz, Cannes’da kısa film kategorisinde bugüne kadar Türkiye’den yarışmaya katılan dördüncü film oldu. Bundan önce Koza filmi ile Nuri Bilge Ceylan, Kıyıda filmiyle Ebru Ceylan ve Poyraz filmiyle Belma Baş festivalin yarışmalı bölümüne seçilmişti. 1939 yılından bu yana Cannes’da uzun metraj kategorisinde yarışan ve başarı elde eden toplam yedi Türk filminin yönetmenleri Yılmaz Güney, Nuri Bilge Ceylan ve Fatih Akın olmuştu.

Rezan Yeşilbaş, 2008 yılından beri yönetmen Zeki Demizkubuz’un asistanlığını yapıyor. Yeşilbaş’ın konuşması, Nuri Bilge Ceylan’ın 61’inci Cannes Film Festivali’nde Üç Maymun filmiyle En İyi Yönetmen ödülünü aldıktan sonraki “Ödülü, tutkuyla sevdiğim yalnız ve güzel ülkeme adıyorum” sözlerini anımsattı.

En İyi Film’e verilen Altın Palmiye ödülü usta yönetmen Michael Haneke’nin oldu. ‘Amour’ filmiyle ödülü kazanan Haneke uzun süre ayakta alkışlandı. Haneke, oyuncularına övgüde bulundu ve 30 yıllık eşine esprili bir dille “Bana katlandığın için teşekkür ederim” dedi.

Törene damgasını vuran bir diğer film Cristian Mungiu’nun ‘Beyond the Hills’ adlı filmi oldu. En İyi Senaryo ödülü alan film başrol oyuncularına da ödül getirdi. En İyi erkek Oyuncu ‘The Hunt’taki performansıyla Mads Mikkelsen’in olurken, En İyi Yönetmen ödülü ‘Post Tenebras Lux’ ile Carlos Reygadas’a verildi.

Fransa’daki Sinema Yönetmen ve Yapımcıları Derneği, festival sırasında 17 Mayıs’ta düzenlenen bir etkinlikle Nuri Bilge Ceylan’a 2012 “Carossee d’or” sinema ödülünü takdim etti. Ödül öncesi Ceylan’ın Fransa’da ve Avrupa’da tanınmasını sağlayan “Mayıs Sıkıntısı” filmi de gösterildi. Festivalde Türkiye açısından diğer önemli bir gelişmeyse, Fatih Akın’ın “Polluting Paradise” isimli filminin, yarışma dışı “özel gösterimler” bölümünde gösterilmesiydi.

cannes film festivali

Ödül kazanan filmler:

Altın Palmiye: Michael Haneke – Amour

Jüri Büyük Ödülü: Matteo Garrone – Reality


En İyi Yönetmen: Carlos Reygadas – ‘Post Tenebras Lux’

En İyi Erkek Oyuncu: Mads Mikkelsen -‘The Hunt’ (Thomas Vinterberg)

En İyi Kadın Oyuncu: Cosmina Stratan ve Cristina Flutur – ‘Beyond the Hills’ (Cristian Mungiu)

En İyi Senaryo: Cristian Mungiu – ‘Beyond the Hills’

Jüri Özel Ödülü: Ken Loach – ‘Angel’s Share’

Altın Kamera (Camera d’Or): ‘Beasts of the Southern Wild’ (Yön: Benh Zeitlin)

Kısa Metraj: ‘Sessiz’ (Yön: Rezan Yeşilbaş)

[divider]

Altın Palmiye için yarışan filmler:

  • “Jacques Audiard’ın ”De Rouille et D’os”
  • Leos’un Carax’ın ”Holy Motors”
  • David Cronenberg’in ”Cosmopolis”
  • Lee Daniels’in ”The Paperboy”
  • Andrew Dominik’in ”Killing them softly”
  • Matteo Garrone’un ”Realty”
  • Michael Haneke’nin ”Love”
  • John Hillcoat’ın ”Lawless”
  • Hong Sangsoo’nun ”In another country”
  • Im Sangsoo’nun ”Taste of Money”
  • Abba Kiarostami’nin ”Like someone in Love”
  • Ken Loch’ın ”The angels share”
  • Sergei Loznitsa’nın ”In the fog”
  • Cristian Mungiu’nun ”Beyond the Hills”
  • Yousry Nasrallah’ın ”Baad el Mawkeaa”
  • Jeff Nichols’un ”Mud”
  • Alain Resnais’in ”Vous n’avez encore rien vu”
  • Carlos Reygadas’ın ”Post Tenebras Lux”
  • Walter Salles’in, ”On the Road”
  • Ulrich Seidl’in, ”Paradise: Love”
  • Thomas Vinterberg’in ”The Hunt”

Altın Palmiye jürisi

Wes Anderson’ın son filmi ‘Moonrise Kingdom’ın gösterimiyle açılan festivalin jüri başkanlığını İtalyan yönetmen Nanni Moretti yaptı. Filistinli oyuncu ve yönetmen Hiam Abbass, İngiliz yönetmen Andrea Arnold, Fransız oyuncu Emmanuelle Devos, Alman oyuncu Diane Kruger, İngiliz oyuncu Ewan Mc Gregor, ABD’li yapımcı Alexander Payne, Haitili yönetmen ve yapımcı Raoul Peck jürideki diğer isimlerdi.


Festivalde 30’a yakın ülkeden 91 film gösterildi. Festivalin bu yılki logosu 1962’de hayatını kaybeden Hollywood’un efsanevi oyuncusu Marilyn Monroe’un siyah beyaz fotoğrafıydı.


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.