Dershaneler kapatılmalı mı? Eğitim bir ülkenin bağışıklık sistemidir.

Sürekli değişen, dört bir taraftan ayrı ayrı çekiştirilen eğitim sistemimizde, önümüzdeki eğitim öğretim yılında uygulamaya geçilecek yeni bir değişim hamlesinin hazırlıkları yapılıyor. Dershanelerin kapatılması…

Dershaneler kapatılmalı mı? Eğitim bir ülkenin bağışıklık sistemidir.

4+4+4 sistemi henüz çok yeni. Okullar karmakarışık. İlköğretim 4. sınıfa kadarki  kısım ilkokul, 4.-8. sınıflar ortaokul  adı altında eğitim verecek artık. Yani 4. sınıftan sonra sınıf öğretmeni yerine branş öğretmenleriyle ders görecek çocuklarımız.

SBS (seviye belirleme sınavı)

6-7-8 . sınıflarda  her yıl yapılacaktı bundan birkaç yıl önce alınan karara göre ve ortalaması alınarak liselere yerleştirilecekti öğrenciler. Fakat bu karardan da vazgeçildi. Sadece 8. sınıfta yapılan OKS sınav sistemine geçildi. Bu yıl, sınav puanı 500 puan üzerinden, okul başarı ortalaması 200 puan üzerinden hesaplanacak ve çocuklar 700 puan üzerinden aldıkları puanla liselere yerleştirilecek.


Bir önceki değişimin kurbanları 3 yıl üst üste SBS sınavına girmek zorunda kalmışlardı. Önümüzdeki yıldan itibaren sınavlar tamamen kalkacak, okul başarısı esas alınacak. Nasılı konusunda hiç kimsenin yeterli bilgisi yok şimdilik.

4+4+4 sisteminde kendi okulları ilkokula dönen ama 6. sınıfa devam eden çocuklar da kendi okullarında yani ilkokulda ve geçici branş öğretmenleriyle yılı bitirecekler. Branş öğretmenleri de ilkokulda çalışan branş öğretmeni olacaklar. Önümüzdeki yıl ne olacakları hakkında bir fikirleri yok.

Bu yıl 5. sınıfa geçen çocuklar eğer okulları ilkokul olduysa kendilerini eski okullarına en yakın ortaokulda buldular. Okulları ortaokul olduysa, çevre ilkokullardan gelen arkadaşlarıyla komşu 5. sınıflarla oldular birdenbire.

1. Sınıfa başlama yaşı geri çekilirken, yani 66 aylık çocuk 1. sınıfa başlayabilir derken, müfredatı sadece 2 harf öğrenecekleri ve bütün yıl sadece çizip, boyayıp, kesip biçecekleri şekilde ayarlayan MEB, neden bunun yerine okul öncesi eğitimi kademeli 2 sınıf yapmayı düşünmedi merak ediyorum.

Geçen yıl ana sınıfına giden çocuk bu yıl ana sınıfı müfredatının aynısını görecek, kendinden neredeyse 1 yaş küçük çocuklarla birlikte aynı sınıfı paylaşacak. Ağabeyleri ve ablalarıyla aynı tuvaletleri kullanan, aynı koridorlarda koşturan 66 aylık bebeciklerin durumunu hiç dile getirmemeyi tercih ediyorum.

Üniversiteye giriş sınavı olarak bilinen ÖSS sınav sistemi üzerinde yapılan rekor sayıda değişiklikler bu kadar olmaz dedirtecek nitelikte doğrusu. ÖSS sınavı kaldırılacak derken sınav sayısı 4’e çıkartıldı.

Eğitim sistemimizde son yıllardaki değişim başlıklarını yazmakla bitiremeyeceğiz sanırım. Bu yazının ömrü de vefa etmeyecek sıralamaya. Cumhuriyet tarihi boyunca yapılan toplam değişiklikleri toplasanız. Son 10 yılın rekoruna yetişemeyiz sanırım.


Eğitim sistemi bir ülkenin bağışıklık sistemidir.

Bu kadar değişikliğin bağışıklık sistemimizi nasıl etkilediğini bir düşünün. Gerekli ortamları sağlamadan yapılan, biri sindirilmeden yenisi eklenen şok değişikliklere bir yenisini daha ekleyecek MEB Dershaneleri kapatarak.

Okullardaki eğitim liselere ve ve üniversitelere hazırlanan öğrencilerin sınavlarda başarılı olmalarını tek başına sağlayacak yeterlilikte olmadığı için öğrenciler dershanelere gönderiliyor.

Dershanelerin kapatılması ilk etapta kulağa çok isabetli bir kararmış gibi gelebilir. Fakat korkarım henüz sindirilmemiş diğer değişiklikler gibi bu değişikliğin de altı doldurulmazsa büyük adaletsizlikleri beraberinde getirecek. Yeni bir değişikliğe kurban edilmiş nesiller ordusuna yine yenilerini ekleyeceğiz.

Okullarda bu kadar nedeni ve nasılı anlaşılmamış, öğrencilerin ve öğretmenlerin başını döndüren bir sistem varken, öğrenciler sadece okul puanıyla ve okul değil bölüm seçilerek liselere yerleştirilecek derseniz, ortak bir sınav yapmazsanız, okullar arası adaleti nasıl sağlayacaksınız.

Gerçekten iyi bir eğitim öğretimi hedefleyen ve öğrencilerin kapasitelerini zorlamak için sınavlarda zor sorular soran bir branş öğretmeninin öğrencisi, kendi branşı olmayan bir derse girmek zorunda kalıp, sınavlarda verebildiği öğretim kalitesinde sorular sormak zorunda kalan öğretmenin öğrencisinden aslında öğrenmede daha şanslı ama sistem gereği not almada daha şanssız olacak.

Sadece okuldaki eğitimle üniversitelere öğrenci hazırlayabilecek mi bu sistem? Dershanelerdeki hedefe odaklayıcı, planlı, programlı çalışma alışkanlığını kazandırıcı eğitim sistemini, sınav kaygısını giderici rehberlik eğitimini, mevcut  devlet okullarımızda bulabilecek miyiz? Yoksa dershanelere para verilmesin, çocuk okulda öğrensin derken, özel okulların saltanatını kuvvetlendirip, yeni bir rant kapısı yaratmak mıdır amaç? Zira Özel okul olabilecek kapasitedeki dershanelerin çoğunun zaten özel okulları da var.

Ey MEB yetkilileri;

Madem bu değişiklik bu kadar gerekli ki bence de gerekli. Acele etmeseniz,  kaş yapayım derken göz çıkarmasanız, önce halkı, öğrenciyi, öğretmeni okullarda kaliteli eğitim verileceğine inandırsanız. Yaptığınız değişimleri sindirseniz, sistem gerçekten düşünüldüğü kalitede işliyor mu bir görsek… Dershane işletmecilerinin, dershanelerde çalışan öğretmenlerin, hatta çaycıları ve temizlik görevlilerinin mağdur olmamasını sağlayacak çözümler üretseniz, dershanelerin kaldırılması ve liselere geçişte ortak sınavın olmaması durumunda oluşacak muhtemel adaletsizlikleri önleyecek  formüller  oluşturabilmek için uğraşsanız.


Bağışıklık sistemimizi çökertmeseniz…
Çocuklarımızın gelecekleriyle oynamasanız ne olur!

Okullar ne zaman açılacak?: MEB’den 2016-2017 Eğitim yılı açıklaması


 

Özgül Süsler
Falanca yılın, filanca ayının, bilmem kaçıncı gününde doğmuşum. Kutu kutu pense, yakan top ve misket oynamışım. Komşuların zilini çalıp kaçmışım. Balkondan sarkan komşu teyze “kimdi o? “ diye sorunca, “Bilmem” demişim...