Sevda Bakankuş ile holografik beyin teknikleri

Sevda Bakankuş ve holografik beyin teknikleri bundan birkaç yıl önce Türkiye’nin gündemine bomba gibi düştüğünde hemen ardından konuyla ilgili olumsuz haberler de yayılmaya başladı. Öyle ya neredeyse filmlerde izlediğimiz üstün yeteneklerin hepsine insanoğlu sahip olabilecekti. Bu inanılması güç bir durum gibi görünüyordu.

tom cruise the minority report Tabi o zamanlar 21 Aralık 2012 olmasına daha çok zaman vardı ve bu konular bu kadar da fazla konuşulmuyordu. Açıkçası ben de gözlerimle görene kadar bu konuda sadece bir açık kapı bırakmakla yetinmiştim. Ta ki bir merkezde Sevda Bakankuş’un bir atölye çalışmasına katılana kadar…

Çalışma, başlangıçta Sevda hanımın akıcı anlatımına rağmen olağan dışı değildi benim için. Sevda Hanım Atlantis Uygarlığ’ından ve onların da bu tekniklere sahip olduğundan bahsediyordu. Özümüzdeki enerjiden, yapabileceklerimizin sınırsız olduğundan bahsedip bu konuda tarihten örnekler veriyordu. Bunlar benim de zaten bildiğim şeylerdi. Evliyaların kerametleri, doğaüstü güçlere sahip insanlar ve benzerlerini daha önce çok duymuştum ama bu kerametlerden birine az sonra şahit olacağımı tahmin edememiştim.


Seminerin ikinci aşamasında Sevda Bakankuş ellili yaşlarının ikinci yarısında olan bir kadını sahneye çıkarttı ve sadece bakışlarıyla saniyeler içerisinde sahnedeki kadının önce dudaklarını dolgunlaştırdı ardından yüzündeki çizgileri bir bir yok etti. Bütün bu işlem sadece birkaç dakika aldı. Ardından bir kadını daha aynı şekilde sahneye çıkardı ve yaptığı çalışmalarla birkaç dakika içinde 5-6 yaş gençleştirmeyi başardı. Benimse o sıralarda beynimde başka bir şimşek çakıyordu. Röportaj o anda beynimde şekillenmeye başlamıştı çünkü…

Röportaj | Sevda Bakankuş

Merhaba Sevda Hanım, bize kendinizi tanıtır mısınız?

Sevda Bakankuş: Merhaba Cem Bey. Ben de herkes gibi bir hayat yaşadım. Doğdum, büyüdüm, evlendim, çocuklarım oldu, iş hayatında ticaretle uğraştım fakat bütün bunlar olurken bir taraftan da sanki başka bir şeyler için hazırlanıyor gibiydim. Başlangıçta neye hazırlandığımı bilmiyordum ancak özellikle son yıllarda hazırlandığım şeyin aslında yeni bir bilinç için köprü görevi görmek olduğunu fark ettim. Görevim klasik insanı yeni düşünce yapısına yani holistik beyin yapısına taşımaktı. Bu alanda çalışmalar yaptım ve son olarak da holografik beyin tekniklerini geliştirdim.

Görev konusu benim de hissettiğim bir şey. Eminim pek çok kişi de bu hayatta bir görevi olduğunu düşünüyordur ama sorun şu ki görevimizin ne olduğunu tam olarak bilemiyoruz. Siz böyle bir göreviniz olduğunu nasıl fark ettiniz?

Sevda Bakankuş: Hayatımızda başımıza gelen her şeyin bir sebebi var. Ben çocukluğumdan itibaren adım adım bu görev için hazırlandığımı hissettim. İlkokul yıllarımda iken Erik Von Daniken’in ‘Tanrıların Arabaları’ isimli kitabı yayınlanmıştı. Kitabın içeriğini bilmiyordum ama büyük sabırsızlıkla kitabın Türkiye’de yayınlanmasını beklemiştim. Birkaç yıl sonra kitap Türkçe olarak Türkiye’de ilk yayınlandığında kitaptaki şekiller ve çizimler bana çok tanıdık gelmişti. Bir süre sonra o kitap artık benim yanımdan ayırmadığım bir başucu kitabı haline geldi. Yazılan her kitabın kaynaktan alınan bir holografik tasarım olduğuna ve bizlerin gelişmesi için burada olduğuna inanırım. Teknolojinin ilerlemesi ve televizyonun hayatımıza girmesiyle birlikte uzaya olan ilgim arttı. Bir süre sonra hayatıma yeni farkındalıklar eklendi.

Sevda Bakankuş: Holografik beyin tekniklerini öğrenmeye başladım.

Ne gibi farkındalıklar yaşadınız?

Sevda Bakankuş: Basit olayları ve hayatın gidişatını değiştirebildiğimi farkettim. Karşılaştığım hiçbir olay ve kitabın tesadüf eseri karşıma çıkmadığını biliyorum. Çocukluğumda yaşadığım olaylar ve ailemden kalan genetik miras beni bugünlere hazırladı. Tabi bunları farketmem biraz zaman aldı. O günden beri kendimi sisteme bıraktım ve o güvenle yolumdan şaşmadan ilerliyorum. Holografik beyin tekniklerini öğrenmeye başladığımda, daha önceden karşılaştığım her olay bir anlam kazandı. Şimdiyse yeni insanlığın doğması için holografik beyin tekniklerini diğer insanlara öğretmeyi kendime görev edindim.

Bu bahsettiğiniz görev insanlığı nereye getirecek?

Sevda Bakankuş: Holistik insana götürecek. Yapılabileceklerin sınırlarının çok daha fazla genişlediği sağlıklı ve huzurlu insanlığa…

Sizce buna ihtiyacımız var mı? Ya da ne kadar var?

Sevda Bakankuş: İnsanlık şu anda geldiği noktada holografik beyin tekniklerini öğrenmeye hazır durumdadır. İnsanlar sonsuz birer varlık olduklarını ve sonsuz sağlığı hak ettiklerini düşünüyorlar ancak bunun için ne yapabileceklerini bilemiyorlar. İnsanoğlunun potansiyelinin sınırsızlığı bilimsel olarak da kabul edilmiş durumda. Sadece bunu nasıl kullanmamız gerektiğini bilmiyoruz. Bize bugüne kadar öğretilen klasik tekniklerle belli bir yere kadar geldik ancak artık yeni bir şeyler söyleme zamanı da geldi. Rusya ve Çin holistik teknikler üzerine önemli çalışmalar yapıyor. Ben de bu çalışmaların bir kısmına katıldım ve yurtdışında önemli bilim insanlarından eğitimler aldım. Eğitimlerde öğretilen bilgiler derken, herkesin özünde zaten mevcut bulunan ama henüz açığa çıkmamış bir potansiyelden bahsediyoruz.


Peki, mademki herkeste mevcut bulunan bir potansiyelden bahsediyoruz öyleyse bu potansiyeli nasıl açığa çıkartabiliriz? Bu konuda eğitim almak gerekli mi?

Sevda Bakankuş: Her şeyde olduğu gibi holografik beyin tekniklerini öğrenmenin de yöntemleri var. Benim bu maceraya girişim dediğim gibi öncesinde belli bir ruhsal hazırlık süreciyle oldu ama herkes aslında bu süreci kendi ruhunda yaşıyor ve hazır olduğunda bu tekniklerle buluşuyor. Ben bu tekniklere ilk merak saldığım zamanlarda bilgiye ulaşmam, özellikle Türkiye içinde bu tür bilgilere ulaşmam çok kolay olmadı. Bunun için Rusya’dan hocalar getirttim ve uzun süre bu alanda pratik çalışmalar yaptım. Zamanla eğitimleri kendim verecek düzeye geldim ve o günden beri de yoluma yalnız devam ediyorum. Türk halkı için bu durum çok yeni ama holografik beyin teknikleri eğitimi Rusya’da pek çok merkezde zaten yıllardır veriliyor.

Beyinde ekran açmak mümkün…

Holografik beyin teknikleri demişken, nedir bu teknikler? Holografik beyin teknikleri ile neler yapılabilir?

Sevda Bakankuş: Holograma girebildiğinde kişi her şeyden önce kendisinin farkına varıyor.  Yapabileceklerinin ne kadar sınırsız olduğunu ve ne kadar güçlü olduğunu farkediyor. Bunu farkettikten sonra da kapalı gözlerle renkleri görebilmekten tutun da beyinde ekran açıp her sorunun cevabını o ekrandan alabilmeye, duru görü yeteneğine kadar pek çok mucizenin kapısı açılıyor kişiye. Her ne kadar mucizeymiş gibi görünse de aslında bu bir mucize değil ama insanların anlaması açısından anlatırken o şekilde ifade ediyoruz. Eğitim sırasında bunun bir mucize olmadığını, herkeste bulunan bir yetenek olduğunu anlıyor insanlar. Evrendeki bütün bilgi zaten bizim her zerremizde mevcut sadece o bilgiyi nasıl açacağımızı bilmiyoruz. Eskiden dervişler çilehanelerde kalarak ya da Budist rahipler Tibet dağlarında yıllarca yaşarak kısmen bu seviyeye gelebiliyorlarmış. Şimdiyse artık bu teknikle öğrenildi ve herkesin uygulayabileceği şekilde insanların konfor alanına sunuldu. Ben inanıyorum ki bundan elli yıl sonra herkes bu teknikleri öğrenmiş olacak. Gün gelecek bu teknikler çocuklara daha anaokulundayken öğretilmeye başlanacak.

“Altının gramajını artırdım”

Kapalı gözlerle renkleri görebilmek, beyinde ekran açıp sorularımızın cevaplarını o ekrandan alabilmek çok heyecan verici uygulamalar. Bütün bu uyguladığınız teknikler arasında sizin için ayrı yeri olan bir teknik var mıdır?

Sevda Bakankuş: Uygulanan her teknik uygulama alanına göre ayrı bir önem taşır. Bazen kanserli bir hücrenin hologramına girip onu yeniden sağlığına kazandırırsınız, bazen yüzdeki bir kırışıklığı giderirsiniz, bazen bir duvarın arkasında olan bitenleri görmeniz gerekebilir. Bunların hepsi yerine göre ayrı öneme sahip. Holografik beyin tekniklerini öğrendiğinizde yapabileceklerinizin sınırlarını hayal gücünüz belirliyor. Mesela ben geçenlerde bu teknikle altının gramajını arttırabildim. Çevremde bulunan altın atomlarını üzerinde çalıştığım altın elementine ekleyerek altının gramajını arttırdım ve bunu fotoğraflarla belgeledim. Ama nedense altın daha sonra eski formuna geri döndü. Aynı şeyi kristallerle de yaptım onlar yeni formlarını korudular. Bir dahaki sefere bu çalışmaları kameraya da çekmeyi düşünüyorum.

Sedef hastalığının tedavisinde…

Bu bahsettiğiniz şey simyacılık neredeyse! (Şaşırıyorum. Fotoğrafları gösterince şaşkınlığım daha da artıyor). Bu teknikler sağlıkta da kullanılıyor mu?

Sevda Bakankuş: Evet. Bu teknik gelecekte en büyük faydalarını sağlık alanında gösterecektir. Gelecekte insanlar şu anda tedavi edilemeyen hastalıkları tedavi edecekler, hatta kendi kendilerini bile tedavi edebileceklerdir. Bunun için yapmaları gereken tek şey kendi kutularından çıkıp karşılarındaki insanın kutusuna yani hologramına girebilmeyi öğrenmek. Bu da beyinlerindeki kullanmadıkları alanları kullanmayı öğrenmekten geçiyor. Eğitimde bu alanları nasıl kullanacaklarını öğretiyorum.

bir

iki
Holografik teknikler uygulanan bir sedef hastasının ayağının tedaviden önceki ve sonraki hali.

Bu teknikleri herkes öğrenebilir mi peki?

Mesela ben ya da yoldan geçen herhangi biri sizden eğitim alınca tüm bu yeteneklere kavuşmuş olacak mı?

Sevda Bakankuş: Her öğrenmede olduğu gibi bunda da merak etmek ve çok çalışmak esastır. Bu yetenekler pratik yaptıkça açığa çıkar ve herkeste öğrenme yetisi farklıdır. Bu tekniği özellikle çocuklar çok kolay öğreniyorlar. Onlarda şüphe olmadığı için anlattığım her şeyi hemen kapıyorlar ve uyguluyorlar. Mesela kızım Aylin bu konularda son derece iyidir ve bu teknikler sayesinde duru görü yeteneği son derece gelişti. Duvarların arkasında neler olup bittiğini beyninde açtığı ekrandan rahatlıkla görebiliyor. Büyük kızım da geçenlerde belini incitmişti. Kendi hologramına girip holistik tekniklerle belindeki sinirleri yerine oturttu.

Vermiş olduğunuz bilgiler için çok teşekkür ederiz Sevda Hanım. Konuya ilgi duyanlar size nasıl ulaşabilirler?

Sevda Bakankuş: Rica ederim, ben teşekkür ederim Cem Bey. Bana ulaşmak isteyenler [email protected] adresine e-posta gönderebilirler. Buradan İndigo Dergisi okurlarına sevgi ve selamlarımı gönderiyorum.

 

Biyografi: Sevda Bakankuş Sipahioğlu

Sevda Bakankuş


Türkiye’deki Pepsi Cola’nın kurucusu Mehmet Semih Sipahioğlu’nun gelini olarak uzun yıllar çalışma hayatında ticaretle uğraşan Sevda Bakankuş, yurt dışında beyin gücünü kullanmayla ilgili pek çok eğitim aldıktan sonra holografik beyin teknikleri eğitimleri vermeye ve bu konuda çalışmalar yapmaya başlamıştır. Şu anda yurt içi ve yurt dışında holografik beyin teknikleri üzerine çalışmalarına ve seminerlerine devam etmektedir.

Metin Hara: Korku yıkıcıdır, sevgi ise yaratıcı!


Cem Özüak
1978, İstanbul doğumlu. 1998'de Kocaeli Üniversitesi Fotoğraf bölümünden, 2002'de Anadolu Üniversitesi İktisat bölümünden mezun oldu. 2011'de Marmara Üniversitesi Halkla İlişkiler Anabilim Dalı Kişilerarası İletişim bölümünde yüksek lisansını tamamladı. Uzun yıllar bankacı olarak çalıştı. Kişilerarası İletişim Uzmanı, Mentör, Yaşam ve Yönetici Koçu, Stratejik Pazarlama ve Yönetim Danışmanı olarak çalışmalarına devam ediyor. Kişi ve kurumlara iletişim eğitimleri veriyor.