Arkadaşlığı, dostluğu belli şeylerin arasına sıkıştırarak yaşayanlar vardır. Ve ne yazık ki çoğu etrafımızda, yakınımızda; bizimle hayatı paylaşanlardır…
Çoğumuz onların nelerin arasına sıkıştıklarının farkında değilizdir. Ve sırtımız sağlam güven duyduğumuz en azından birileri var diyerek ilişkimize devam ederiz. Şanslıyızdır yani kendimizce…
Oysa gerçek böyle değildir. Gerçek; o yakınımız, o dostumuz dediklerimizin, işin aslı sandıklarımızın kendi iç dünyalarındaki beklentilerini sıkıştırdıklarında saklıdır. Ve inanın aslında bu gerçeğin onlar bile farkında değillerdir.
Çok iyi dostken birden araya mesafeler sokulması, birden uzak düşmeler veya küsmeler işte bundandır.
O yüzden araya sıkıştırılıp ama bir türlü farkında olunmayan beklentilerin rahatsız olmasıdır; yıkılmaz sanılan dostlukların yıkılması…
O tarif edilmeyen, o söylenemeyen beklentilerin adı; farklı bir menfaattir yani bir anlamda. Söylenememesi, içe sindirilememesi de ondandır zaten.
Yıllarca süren ama bir anda yıkılan, yıkılmaya yüz tutan dostluklar; işte bu adı konulamayan nedenlerle yitip gitmiştir. Hazımsızlık, en önemlisi de hoşgörüsüzlüktür bir anlamda araya giren soğuk beklentinin hazmedilmemesi…
Bir yandan gerçek bir dostluğun aslında hayatı paylaşmak olduğunu söyleyenlerin öbür yandan aslında hayatı değil, belli şeyleri paylaştığının göstergesidir. O paylaşımın azaldığı anda yitirilen sözde dostluklar en iyi örnektir; adı konmayan menfaatlerin sonrasında kaybedilen dostluklara…
Birkaç kadehin arkasına sığınmış böyle sözde dostlukların uzun sürmesi ise sadece o kadehlerin yarattığı sarhoşluktandır. Beyinlerin uyuşması, içki muhabbetlerinin garip noktalarda eğlendirmesi ve hayatı bir anlamda birkaç kadehle rakı masasında paylaşmanın marifet olduğunun sanılmasıdır. O masadan kalktığınız anda kaybedilen dostluklar; rakı kadehlerine meze dostluklardır çünkü…
Ortak yaşamın, ortak muhabbetin şişelere tıkılı kalması bundandır. Şişenin dibi gelince dostluğun da dibi gelmiş demektir. Ve gelir de…
İçtiğiniz sürece dostunuz olanların içmediğiniz andan itibaren uzağınızda kalmaları işte bundandır. Ve inanın onlara göre onlar haklı, siz ise paylaşımdan, dostluktan kaçansınızdır. Yani onlar dost canlısı, siz ise dostlukları yıkansınızdır. Şişenin dibindelerdir çünkü…
Size göreyse onlar; şişelere saklanmış adı saklı menfaatlerinin bile farkında olmadan ardınızda bıraktıklarınızdır. Bırakıldıklarının farkında bile olmayacak kadar yaşamın, gerçek dostluğun ne demek olduğundan bihaber olanlardır.
