Galataport: Salıpazarı Liman Projesi Kandırmacası

2005 yılının Eylül ayında ‘ İstanbul’ un giriş kapısı’ olarak isimlendirilen ‘ Galataport’ projesi, kırk dokuz yıllığına yapılan ilk ihale sonucunda İsrail’ li işadamı Sami Ofer’ e verilmiş, aynı yılın Aralık ayında da ‘ Danıştay’ tarafından iptal edilmiştir. Sekiz yıl sonra ‘ Galataport’ un isim hakkını iki girişimcinin satın almasından dolayı ‘ Salıpazarı Liman Projesi’ adıyla ikinci defa yapılarak ve çekişmeli geçeceği düşünülmesine rağmen ilk yarım saatte işletme hakkı otuz yıllığına Doğuş Holding A.Ş.’ nin olmuştur.

galataport

Salıpazarı Limanı 1986 yılına kadar Türkiye’ nin en büyük ithalat yapılan kapısıydı, aynı yıl yük gemisi girişlerine kapatılmış; 1988 yılında da tırların girişi sonlandırılmıştır. Liman, yükleme, depolama ve boşaltma hizmetini halen vermekte olup, İstanbul’ a gelen Kruvaziyer yolcu gemilerinin de demirlediği tek noktadır.


Liman Sahası 30 175 metrekare açık alana ve 78 810 metrekare kapalı alana sahiptir; uzunluğu ise 1750 metredir. Dört adet antreposu olan liman günde on bir gemi kabul etmektedir.

Doğuş Holding A.Ş. ‘nin CEO’ su Hüsnü Akhan, projenin İstanbul’ a hayırlı olmasını dileyerek, ‘ Ülkemize yakışır bir projeyle kamuoyunun karşısına çıkacağız. İstanbul’ un marka değerine, değer katacak bir proje yapacağız; bölgenin mimari dokusunu bozmadan, üç yıl içinde tamamlayarak, 350- 400 milyon dolar civarında bir yatırım bedeli olmasını tahmin ediyoruz. Zannediyorum peşin ödeme yerine, taksitle ödemeyi seçeceğiz. Bizi tatmin edecek bir ticari geri dönüş olmasını bekliyoruz.’ Akhan, ‘Salıpazarı Liman Sahası’ na yapacakları otel, AVM veya diğer tesisleri de kapsayacak şekilde projenin hazır olduğunu ancak, bunu henüz açıklamayacaklarını ve devir işlemlerinin tamamlanmasının ardından projeyi tanıtacaklarını söylemiştir.

galataport-ihalesi-ni-kim-kazandi-1368776180

[quote]2005 yılında gündeme gelen ‘ Galataport- Salıpazarı Limanı’ projesiyle beklentiler artmış, başta Karaköy olmak üzere birçok gayrimenkul el değiştirmiştir.[/quote]

İstanbul’ un tek kruvaziyer limanı olmasından dolayı, gelecek turistleri özellikle hedef alan yatırımcılar, otel yapımına önem vermişlerdir. Proje henüz gerçekleşmeden, bölgedeki menkullerin metrekare fiyatı neredeyse iki katına çıkmış, daha da değer kazanacağı emlak piyasasında konuşulmaktadır.

Galataport ihalesi öncesi bölgeye yatırım yapanlar

1- Turizm ve İnşaat alanında yatırım yapan firmalar arasında en dikkat çeken Kemankeş Caddesi üzerinde Akfen GYO’ tarafından geliştirilen 2012 yılı Ağustos ayında inşaat ruhsatı alınarak, inşaat işlerine başlanılmış olan Novotel Karaköy’ dür.

2- Bankalar caddesi üzerinde yer alan tarihi Sümerbank binası içerisinde, Yılmaz Ulusoy Holding tarafından hayata geçirilmesi planlanan 63 oda kapasiteli butik otel projesidir.

3- Bankalar caddesi üzerinde geliştirilen bir diğer otel projesi de Seba İnşaat tarafından satın alınarak butik otel yapılması planlanan Tütün Han ile Veli Alemdar Han’ lardır.


4- Torunlar Holding tarafından satın alınan Türkbank binası bünyesinde geliştirilmesi planlanan butik otel projesi.

5- Hakan Madencilik tarafından ‘ yap- işlet- devret’ modeli ile kullanım hakkı alınan Vakıflar Bölge Müdürlüğü binası kapsamında geliştirilmesi planlanan 5 yıldızlı otel projeleridir.

Recidence, ofis, AVM, ticaret ve eğlence fonksiyonlarının hangisi baskın duruma geçerse, bölgenin gelişimi de buna paralel olacaktır; arz ve talebe göre, ihaleyi alan firma bu durumun tespitinden sonra büyük olasılıkla Doğuş Holding A. Ş. ‘ nin projesini açıklayacaktır. İBB tarafından, projenin desteklenmesi amaçlı, ulaşım ve otopark sorunlarının çözümü amaçlı Kabataş meydan düzenlemesine de başlanmıştır.
images

2005 yılında yapılan ihalenin Danıştay tarafından iptalinin gerekçesi, Anayasal ve Kıyı Kanunu’ na uygunsuz oluşuydu. TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi: ‘ Bir öncekinde inşaat yoğunluğu azaltılmış gibi görünse de iptal edilen planlardan içerik olarak farkı yok. Liman Bölgesinin tarihi yarımada ve Beyoğlu kentsel sit alanı ile ilişkisi düşünülünce, bölgedeki kullanım biçimi ve mevcut yoğunluk değişecek, bölgenin ulaşım altyapısı ve yerleşim dokusu bu projeden etkilenecektir. Yeşil alan olması gereken yerler otoparka açılmış. Tarihi eserlerin olduğu yerlerde de oteller, bankalar, avm’ ler olacak. Turizmden ticarete kayan bu görüntü kıyı kullanışına aykırı olacaktır; hem sit alanı, tarihi alan ve hem de Boğaz alanı olan bölgede uygun bir kullanış olmayacaktır. Projeyle birlikte alan, deniz yönünden kamuya kapatılacaktır. ‘ Açıklamasını yapmıştır.

İlk ihaleden sonra ‘ Rantın Kokusu’ sermaye tarafından alınmıştır. Salıpazarı Liman Projesi gerçekleşmeden ön hazırlıkları ve uygulamaları deneysel olarak devreye sokulmuştur. Yukarıda sıralanmış Holding ve Şirketler uygulamanın öncüleri olmuşlardır.

İstanbul’ da yaşayan herkesin bir ‘ Kent İmgesi’ vardır. Üsküdar’ dan Avrupa Yakasına baktığımda Zeytinburnu – Ortaköy arası benim İstanbul İmgemdir. Projenin yaşama geçecek olması, bir kıyamet sonrasının yıkım görüntülerini hayalimde kurgulatıyor; karşı taraftan yükselen gökdelenler ‘ Kent Artık Bizim’ diyor.

[quote]’ Kentsel Dönüşüm’ kavramının öznesi, 3. Köprü- Taksim- Salıpazarı Limanı, yapılan işgalin aynı projelerinden başka bir şey değildir.[/quote]


Muhafazakarlık, her ne kadar değişime duyulan tepki olarak bilinse de aslında insanın akıl, bilgi ve birikim bakımından sınırlarının olduğuna inanan bir görüştür; aile, gelenek ve din gibi değerlerini temel alan, radikal değişimleri reddeden, ılımlı bakış açısını oluşturmaktadır. İlk yapılan ihalenin sonucunda oluşan engellerin kaldırılmış olması, işi alan firmanın projelerinin belirsizliğinden kaynaklanan kuşkular, yapılan pazarlıkların insan odaklı olmadığının göstergeleridir. Doğanın, kentin koruyucusu olan yasaların değiştirilmesiyle birlikte, insanların tepkisinin örselenmesi için de bir korku düzeni oluşturulmuştur; satarım, yaparım, izin verdiğim kadar nefes alabilirsin, denizini kapatırım, ağacını keserim…Sonuç bu: İstanbul teslim olmuştur! Muhafazakar bir görüşün temsilcisi olduğunu savunanların tek değerinin ‘ Rant’ olduğu açıkça görülmektedir. Karaköy- Salıpazarı- Tophane önüne, Gemiler, Avm’ ler, Otellerden oluşan bir duvar örerek, sermayenin kurtarılmış bölgesi ilan edilmiştir.