Anlaşmalı boşanma davası nedir?

Ülkemiz hukuk sistemi içerisinde neticeye bağlanması en zor davalardan biri boşanma davasıdır. Zira bu tür davalarda genelde eşlerin kendi haklılıklarına dair sarsılmaz bir inançları vardır.

Anlaşmalı Boşanma Davası ve Protokolü

Bu hususta karşı tarafa ciddi suçlamalarda bulunmaya, evliliğin en mahrem sırlarını gün yüzüne çıkarmaktan çekinmemeye ve müşterek çocuk varsa onu kendi haklılığını ispatlayacak bir olgu veya karşı tarafa zarar verecek bir cezalandırma aracı olarak dahi kullanmaya varan hamleler yapılmaktadır.

Bu hususun ‘ruh sağlığına vereceği zararı anlatmaya gerek yok’ diye düşünüyorum. Hele ki ortada müşterek çocuk varsa, anne ve babanın bu çekişmelerinin çocuğun sağlığına ve ilerideki karakterine ne ölçüde zarar vereceğini anlamak için birkaç saniye düşünmek dahi yeterlidir.


Boşanma davası sürecinde, bu çekişmeler ve kavgalardan uzak kalmak isteyen çiftlere, hukuk sistemimizin önerisi anlaşmalı boşanmadır.

Anlaşmalı boşanma davasında her iki eş başta boşanma kararı ve diğer ayrıntılar üzerinde hem fikir olduklarını bir protokole dökerler ve ardından mahkeme huzurunda boşanma iradelerini tekrar ederek boşanma kararı alırlar. Kanunda yazılı şartların sağlanması halinde hakim anlaşarak boşanmak isteyen çiftleri boşamak zorundadır.

Anlaşmalı boşanma davasında genel ve kesin bir sebep vardır. Zira eşlerin bu konuda anlaşmaları ile evlilik birliği temelinden sarsılmış olduğu kabul edilir ve ortak hayata devam etmeleri artık eşlerden beklenemez.

Anlaşmalı Boşanma için eşlerin en az 1 yıldan bu yana evli olmaları gerekmektedir.

Kanun gereğince 1 yıldan kısa süre evliliklerde anlaşmalı boşanma mümkün değildir. Bu şartın amacı çok kısa süren evliliklerin boşanma anlaşması ile hakime başvurarak neticelendirilmesinin önüne geçmektir. Kanun koyucu bu madde ile aile birliğini korumaya çalışmış ve kısa süreli evliliklerin hızlı bir şekilde sona ermesinin önüne geçmiştir.


Anlaşmalı boşanma davası için eşler birlikte mahkemeye başvurmalı veya eşlerden birinin yaptığı başvuru karşı tarafça kabul edilmelidir. Aynı zamanda eşler bizzat mahkemeye katılmalı ve boşanma iradelerini mahkeme önünde dile getirmelidirler. Anlaşmalı boşanma davaları öncesinde müvekkillerimizden bize en çok bu konuda sitem gelmektedir.

Eşlerin mahkemeye katılması gerekir mi?

Genelde eşleri / eski eşleri ile hiçbir şekilde karşılaşmak istemeyen müvekkillerimiz, anlaşmalı boşanma davasına bizzat katılmaları gerektiğini öğrendiklerinde bu hususu idrak edememektedirler. Ancak bu husus kanun gereğince getirilmiş bir mecburiyettir. Eşler bizzat hakim karşısına gelerek boşanma iradelerini dile getirerek boşanma kararını alırlar.

Anlaşmalı boşanma davasının son şartı ise evliliğin mali sonuçları ile varsa müşterek çocukların velayeti, diğer eşle çocuk arasında kişisel ilişki tesis edilmesi gibi hususların belirlendiği bir protokol düzenlenmesidir. Bu protokolün yazılı olma mecburiyeti olmayıp duruşma anında zapta da geçirilebilir.

Çocuğun velayeti ve nafaka konusu

Protokol içerisinde nafaka, tazminat, müşterek çocuğun velayeti, diğer eşle çocuk arasında hangi günlerde kişisel ilişki tesis edileceği, çocuk için ödenecek iştirak nafakası ve evlilik mallarının paylaşımı gibi hususlar karara bağlanmalıdır. Bu hususlar karara bağlanmazsa hakim davayı reddedebilir.

Ayrıca hakim çocuk için alınacak önlemleri yeterli bulmayarak yeni önlemler alınmasını, tazminatın düzenlenmesini vs. karara bağlayabilir. Hakim protokolü uygun bulur veya değiştirdiği hususlar taraflarca kabul edilirse, hakim boşanma kararı vererek evlilik birliğini son verir.


Anlaşmalı boşanma davasının hakim tarafından kabul edilmemesi halinde taraflar yeni bir protokol metni düzenleyerek tekrar dava açabilirler.

Yoksulluk nafakası nedir? Nasıl alınır?


Halil İbrahim Çelik
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ ni bitirdi. İstanbul Barosu Üyesi. Aile Hukuku, Spor Hukuku, İş Hukuku, Sağlık Hukuku, Tüketici Hukuku ve Ceza Hukuku ile ilgili teorik ve pratik çalışmalarda bulunmaya devam ediyor. Bazı çalışma alanları ile ilgili çalışma notları ve yazılarını internet ve sosyal medya üzerinden de paylaşmaktadır. Aile Hukuku ve Spor Hukuku alanında akademik çalışmalarının yanısıra özellikle kadın hakları konusunda birçok önemli projede görev almıştır. Hukuki çalışmalarına devam etmekte olup ve başta Aile Hukuku, Spor Hukuk, İş Hukuku, Sağlık Hukuku, Ceza Hukuku alanındaki müvekkillerine bireysel ve kurumsal avukatlık faaliyetlerine devam etmektedir.