Bu Bayram

Ey ezan! Sen, hep müjdeleyicisin: Binlerce yıl boyunca kurtuluşu müjdeledin, vakitleri müjdeledin; muhabbetin ve aşkın yegâne habercisi sensin. Bir bayram müjdele yaz sıcağında kavrulan gönüllere! Seherin serinliği ve Allah’ın rahmetiyle bir bayram müjdele ki gönüllerdeki kırgın yas selamete kavuşsun.

104162

[quote]Yazmak ya da yazmamak konusunda kendimle mücadele ettim, hüzün ve ümitle yazıyorum. Güzide kalplerinize, bayram gününde bir nebze de olsa gam serptiğim için lütfen beni affedin.[/quote]

Bayram namazı telaşıyla yollara dökülen insanları, önce seher rüzgârları öper. Müslümanlar, ellerinde seccadelerle yollara düşerler. Camiler hınca hınç dolar, saflar sıklaştırılır. Yaşlısı, genci; babası, oğlu; dostu, düşmanı saf tutar Allah’ın (c.c) huzurunda ve gönüller bu ulvi zaman diliminde, bayramdan nasiplerini alırlar. Şimdi, secdededir alınlar, bir mübarek ay daha tekbirlerle yolcu edilir. Âlemlerin Rabbi, gönülleri yumuşatır, yatıştırır ve mübarek bayram sabahında kullarına, ilahi armağanlar dağıtır. Eller Sema’ya açılır, saf saf dizilmiş kullarına seslenir her şeyi işiten Semî, ey bayrama kavuşan ruhlar! Ey kullarım, dileyin! Anadolu insanı mahzun, yüreği türlü acının yurdu olmuştur. Ey Rabbimiz! Filistin’e yardım et. Ey Rabbimiz! Kardeşlerimizi zalimlerin zulmünden emin kıl. Ey Rabbimiz! Müslümanları koru… Namazın ardından avlularda bayramlaşma faslı başlar ve bayramlaşır huzura eren gönüller. Hanımlar eşlerini, oğullarını, kardeşlerini beklemektedir: Tatlı, ama eksik bir telaşla kahvaltı masaları hazırlanır. Kapı çalınır, beklenenler gelir; gün olur, bayram olur. Eller öpülür, gözler öpülür; sevinçle oturulur masaya. Neşeyle yapılan kahvaltının ardından, kapılar gelen misafirler için ardına kadar açılır. Dost meclislerinde uzun uzun sohbetler, o bildiğimiz bayram sohbetleri yapılır. Kabirlerde dualarla anılır kimileri, kimileri gözyaşlarında sarılır sevdiklerine… Yaşama sımsıkı sarılan gönüllerimiz, bir bayram daha görür, ne mutlu…



Bu, Müslüman âlemi için hüzünle geçen ilk bayram değil: Bayram yok ki hüznün gölgesi düşmesin üzerine. Bugün kazanlardaki su gibi kaynıyor dünya. İnsanlar, adaletsiz devrimizde menfaat sahiplerinin yarınları için, kendi yarınlarına göz yumarak, can veriyorlar. Koca insanlığın önünde, gönülleri yerle bir eden acılar yaşanıyor. Üzülüyoruz… Biliyorum ki bizler, rahmeti ve merhameti sonsuz olan Allah’tan (c.c) daha merhametli varlıklar değiliz. Şüphesiz bizlerin bilmediklerini Allah (c.c) biliyor. Bize düşen, O’nun sabrettiğine sabretmek ve canı yanan, zulme maruz kalan insanların tümü için dua etmektir. Bize düşen yardım etmek, kanayan yaraları sarmaktır. Mahkûm olan bedendir, Ruhlarınızı Hakkın katında ricacı eyleyin, saf gönüllerle dualar edelim dostlarım. Şüphesiz Allah (c.c) duaları kabul edendir.



Sevgili okuyucu,

Kalbimden kalemime düşenlerin hiç birini eksiltmeden, samimiyetimle sizlere ulaştırdığım bu yazı vasıtasıyla yazısını okuduğunuz bir yazar değil de: Bu mübarek günde, gönül kapınızı çalan ve gönlünüze misafir olan bir kardeşiniz olarak şahsım ve İndigo Ailesi adına kalplerinizden öpüyorum. Vatanımın yüreği merhamet dolu, biricik insanları! Saygı ve sonsuz sevgimle, huzur dolu bayramlar dilerim.


Bahattin Yavuz
O, gaz lambasının sıska ışığıyla aydınlanan kitapların sihirli dünyasında bir seyyahtır. Ruh ırmağından arıttığı sözleri kağıda işleyen bir nakkaş ve kusursuzluk için ruhuna çekiç vuran bir heykeltıraştır.