Kökleşmek Gerek

Kökleşmek gerek tutkuyla, sanki hiç HİÇ olmayacakmış gibi,
Kökleşmek gerek benliğine, sanki hiç O olmayacakmış gibi…

Kökleşmek gerek evrene, sanki hiç gitmeyecekmiş gibi,
Kökleşmek gerek dünyaya, sanki hiç kopmayacakmış gibi…

ağaç-kökü

Kökleşmek gerek toprağa, sanki kök salabilecekmiş gibi
Kökleşmek gerek kayalara, sanki hiç ayrılmayacakmış gibi


Kökleşmek gerek hiç yok olmayacakmış gibi, kökleşen ağaç misali, çicek misali,
Kökleşmek gerek ömrünün sonuna saatler kalan, ondan ona konan kelebek misali,

Kökleşmek gerek kokusunu beklentisizce yayan leylak misali,
Kökleşmek gerek bıkmadan usanmadan açan gül misali,

Kökleşmek gerek yorulmadan yol alan karınca misali,
Kökleşmek gerek kendini akışa bırakan kuş misali,

Kökleşirken de algılamak gerek, hissetmek gerek, bilmek gerek,

Koklesme

Farkına varmak gerek özünün
Farkına varmak gerek benliğinin
Farkına varmak gerek yolunun

Farkına varmak gerek Hiç misin, O musun ?
Farkına varmak gerek var mısın, yok musun ?
Farkına varmak gerek gerçek misin, hologramda mısın?

Farkına varmak gerek geçmişte misin, yarında mı?
Farkına varmak gerek dünyada mısın, nerdesin?
Farkına varmak gerek Kimsin sen?

Salına salına, adım adım, topraktan izin alırcasına ilerleyen ağaç gibi akışta olacakmışcasına, bilmen gerek.

Bilmen gerek aynı ağaç gibi,
Ekildiğin an, var olmak için, ilerlemek için; neşeyle, zevkle, acıyla, hüzünle, güçle, arzuyla, akışla, yolunu bulacağını hissetmen gerek.

Yaşaman gerek leylak gibi,
Güzelliğinle, kokunla, sevginle, arzunla, benliğinle.

Tekrar tekrar denemen gerek gül gibi,
Renginle, ışığınla, dikeninle, köklerinle, yenilenmen ile.

Paylaşman gerek karınca gibi,
İnadınla, düzeninle, planınla, azminle, zincirinle,

Bırakman gerek kendini boşluğa bir kuş gibi,
Yumuşaklığınla, bilip bilmemenle, gidip gitmemenle, durup durmamanla,

Kökünü bulman gerek,
Kimsin sen?
Nerdesin sen?
Nesin sen?

kimsin sen

Bir de insan olman gerek,
Ruhunla
Zihninle
Bedeninle

Bir de sen olman gerek,
Duygularınla
Hislerinle
Zekanla

Bir de mutlu olman gerek,
Huzurunla
Sevginle
O’nunla

Bir de hangisini kullanacağını bilmen gerek,
Ruhunu mu
Zihnini mi
Bedenini mi

Bir de bilmen gerek seni
Hücrelerini
Bütününü
Benliğini

Bir de bilmen gerek,
Hepsini bilip, kullanmayı öğrenmen gerek,


Zihnini, zekanı kullan bul seni
Ama yetmez,

Dinle bedenini, mesajlarını, sinyallerini bul seni
Ama yetmez,

Bilinçaltını, ruhunu, kalbini kullan bul seni
Ama o da yetmez,

Tüm benliğinle akışa bırak kendini bul seni
O da yetmez,

Yetti zannedersin ama yetmez,
Oldum zannedersin ama olmaz,

Bildim zannedersin ama nerde,
Öğreniyorum zannedersin ama hiçbir şey bilmemişsin,

Buldum zannedersin ama yok,
Az zannedersin ama zaman yok,

Gördüm zannedersin ama ne kadarını,
Duydum zannedersin ama sadece bir insan kadar,

İşte dokundum, işte o var dersin ama o kadar,
Kokusunu da duydum dersin ama bir insan kadar,

Marifet neyde bilir misin?
Bilmekte mi?
Hissetmekte mi?
Beyninde mi?
Hücrelerinde mi?
Maddede mi?
Bilimde mi?

Marifet sende
Marifet özünde
Marifet bütünde

Bir sürü şey var ya
İşte onları bir etmekte
Bir edip O etmekte
Ondan O olmuşları, O etmekte,

O etmek nasıl mı olur
Bul kökünü,
Bul özünü
Bul sevgini,
Bul benliğini,

Hepsini bul ki bir Olasın
Hepsini hisset ki O olasın
Hepsini hisset ki herkes Olasın
Hepsini hisset ki sen olasın

Tek tek ayırabil hücrelerini, benliğini evrene doğru
Tek tek uçurabil hücrelerini, hiçliğe dogru
Tek tek ayırabil hücrelerini, bütüne doğru
Tek tek uçurabil hücrelerini, O’na doğru

semayla uçan

Dönerek mi uçarsın,
Durarak mı uçarsın,
Nefesinle mi uçarsın,
Adlarınla mı uçarsın,

Görebilir misin acaba göremediklerini,
Duyabilir misin acaba duyamadıkları,
Dokunabilir misin acaba dokunamadıklarına,
Koklayabilir misin acaba koklayamadıklarını,

Kim bilir,

Belki de gerek yoktur artık bilmeye, hissetmeye, görmeye,
Gerek yoktur artık ruha, bedene, zihne,
Gerek yoktur artık Hiçliğe

O oluş var mıdır acaba
O oluş O’ndan oluş


Kim bilir, kim bilir?