Picasso: Gerçeğin Peşindeki Ölümsüz

Doğduğunda onu doğurtan ebesi bebeğin öldüğüne karar verir ve onu bir kenara bırakarak anne ile ilgilenir. Sanatçının uzman bir doktor olan amcası, etkili bir yöntem kullanarak yüzüne bir ‘Puro dumanı’ üfler. Ve bebek dumanı içine çektikten sonra ağlamaya başlar.

picasso
Pablo Picasso

‘Gururla söyleyebilirim. Resmi hiçbir zaman bir eğlence, bir boş zaman geçirme aracı olarak görmedim. Kalemim ve fırçam benim silahlarım olduğuna göre bunları, dünyaya ve insanlara ilişkin bilgileri gitgide daha derinden kavramak ve bu bilginin bizleri her gün daha da çok özgürleştirmesi amacıyla kullanmak istedim… Evet, sanatımı kullanarak gerçek devrimciler gibi savaştığımın bilincindeyim.” Pablo Picasso

Sanat adına yirminci yüzyılın dahisi, Resim sanatının ilk devrimcisi denilebilecek bir ölümsüzü anlatıyor bu kez kalemim… Kimi mi? Vaftiz edildiğinde kendisine verilen tam on dört ismi bulunmasına rağmen ilk adı olan Pablo ile babasının soyadı yerine annesinin soyadı olan Picasso’yu kullanarak (1901) yaşadığı yüzyıldan bugüne adını tarihe Pablo Picasso olarak kazınan bir ölümsüzü ve sanatını…


23 Ekim 1881’de, İspanya’nın Malaga adlı şehrinde dünyaya gelen Picasso, orta seviyede bir ekonomiye sahip bir ailenin çocuğudur. Sanatçı hakkında yapılan araştırmalar sonucunda atalarından birçok kişinin de sanata olan düşkünlüğü sebebiyle sanatçıda ortaya çıkan bu çizim yeteneğinin ortaya çıkması belki şaşırtıcı olmayabilir fakat bu yeteneğin en üst seviyeye taşınmasında Pablo Picasso’da var olan gizem insanı düşündürtmeden edemiyor.

Siz hiç puro dumanını içine çekerek ölüp tekrar dirilen bir bebek duydunuz mu?

Evet evet…İlginç bir adamın ilginç de bir doğumu olsa gerek! Hikaye ise şöyle: Picasso doğduğunda onu doğurtan ebesi bebeğin öldüğüne karar verir ve onu bir kenara bırakarak anne ile ilgilenir. Sanatçının uzman bir doktor olan amcası Don Salvador etkili bir yöntem kullanarak Picasso’nun tekrar yaşama dönmesini sağlar. Nasıl mı? Minik Pablo’nun yüzüne bir ‘Puro dumanı’ üfleyerek. Dumanı içine çektikten sonra ağlamaya başlayan Pablo, bu ilginç hikayeyi ileride tüm yazarlara anlatacaktır çünkü yaşanan olay sanatçının ilk kez ölümle tanışma anı olmuştur. Tüm yaşamı boyunca bitmeyen enerjisinin, insanları kendine hayran bırakan diriliğinin sebebi belki de bu yaşanan olayla ölümü alt edişidir kim bilir…

Picasso ve ilk resim deneyimleri

Saatlerce durmadan kumlara resim yapan ve ilk tabloyu Malaga Belediye Müzesinde gören Pablo, 8 yaşında yağlı boya resim yapmaya başlar. Bilindiği üzere ressam olan babasının çalıştığı bir eser üzerinde babasının onu yönlendirmesi ile yarım kalmış bir kuşun ayaklarını resmeder. Kuşun ayakları öyle gerçek olmuştur ki babası o günden sonra tüm resim araç ve gereçlerini Picasso’ya hediye ederek bir daha resim yapmamaya yemin eder. O günden sonra babası oğlunun resim eğitimi ile daha da ilgilenecektir. Picasso, babasının yaptığı resimleri şöyle tanımlar: “Güvercin, keklik ve tavşanların göründüğü, kürk ve tüylerle dolu yemek odası resimleri.”

Picasso sizce nasıl bir öğrenciydi?

Picasso’nun konuşmadan önce resim yaptığı, konuştuğundaki ilk kelimenin ‘kalem’ olduğu rivayet edilir. Yıllar geçer ve artık okul dönemi için hazır olan Picasso, daha ilk okul dönüşünde, herhalde okulun onu kalıba sokan anlayışına ters bir ruha sahip olmasından kaynaklanan bir içsel duruşla, okuldan kesinlikle nefret ettiğini ve okulun gereksiz olduğunu söylemiştir. Ekonomik sıkıntılar yaşayan ailesi ile birlikte babasının La Coruna‘daki Güzel Sanatlar Okulu’nda Müdürlük ve bunun yanında resim öğretmenliği yapmaya başlaması ile Picasso da 14 yaşında, herkesi etkileyici başarısıyla sınıf atlayarak Güzel Sanatlar Lisesinde eğitim almaya başlar.

Picasso – Gezginlik Dönemi (1897-1904)

Sanatçı, 1897’de, İspanya’da sert geçen kış sebebiyle hastalanır ve sekiz ay kadar bir süre iyileşmek adına Katalonya’nın dağlık bölgesinde bulunan ‘Horta de Ebro’ adlı bir köyde yaşar. Bu köyde geçen yıllarının kendisi için ne derece önemli olduğunu anlatabilmek adına ” Bildiğim her şeyi Horta de Ebro’da öğrendim” demiştir. Picasso Gezginlik dönemi’ diye adlandırdığı döneminde Ayrıca sanatçı için 1899 ve 1900 yılları geçirmiş olduğu hastalıktan etkilenmiş olsa ki resmetmeye değer bulduğu tek konu “Nihai Hakikat” yani “insan yaşamının geçiciliği ve ölümün kaçınılmazlığı”dır. Ürettiği eserlerini pazarlayabilmek amaçlı belirsiz süre aralıklarıyla, o dönemdeki ressamlar şehri olan Paris’e ziyaretlerde bulunur ve Montmarte kentinde bir süre yaşar. İspanya’ya geri döner. Bu arada Paris’te de hep yanında olan, en yakın ressam ve ev arkadaşı Casegemas‘ın mutsuz biten bir aşk sonunda kendini öldürdüğünü öğrenir.

Picasso – Mavi Dönemi

Picasso’nun Mavi Dönem Eserleri

Böylece soğuk ve tek bir rengin hakim olduğu çalışmalarını yaptığı (1901-1904) “Mavi Dönem” başlar. Sanatçı yaşamının sonlarına doğru bu dönem çalışmaları için şöyle söylemiştir: “Beni tablolarımda mavi rengi kullanmaya iten Casegemas’ı düşünmemdi.” Sanatçı bu dönemde; matemin, hüznün, ruhaniliğin ve aynı zamanda gökyüzündeki özgürlüğün rengini kullanarak imzasını attığı bir çok çalışmasında kullanır Mavi’yi… “Şair Sabartes’in Portresi(1901)”ile bu döneme adım atmış , “Trajedi(1903)”adlı eseri ile sanatçı Casegemas’ın ölümünü anlatmıştır. Ressamın bu dönem eserleri genel anlamda; ‘bilincin dışarıya taşarak gerçekliğe varmak’ adına yaptığı çalışmalar olarak kabul edilebilir. Aynı zamanda bu dönem sanatçının heykel sanatına da ilgi duyup, emek harcadığı dönem olmuştur.

Picasso – Pembe Dönemi

1904-1906 yılları sanatçı bu kez de “Pembe”rengi ele alarak “Sirk palyaçoları ve soytarıların resimlerini yapmış ve resimlerinin çok ilgi çekmemesi sebebi ile de ekonomik sıkıntılar içine girdiği bir süreçtir. Tekrar taşındığı Paris’te sanatçı bu kez ressamlar dışında şair, müzisyen gibi arkadaşlar edinmiş olan sanatçı eserlerinde bu kez soğuk duygulardan sonra bir yumuşamayı ve rahatlamayı dışa vurduğu Pembe dönem çalışmaları arasında‘Soytarı Ailesi’ adlı eseri örnek gösterilebilir. Andorra yakınlarında bulunan “Gosol” adlı bir köyde bulunduğu sırada sanatçıda Arkaik İberya Sanatına hayranlık duygularının oluşturduğu heyecan ile yeni bir çok portre ve kişisellikten uzak, ilkel, basit bir çıplaklık anlayışı ile tıpkı kadın gibi deyimiyle bir çok nü esere de imza atmıştır. Sanatçının “İki Nü, Bağdaş kurmuş Oturan Nü, Ayakta Duran Nü…” adlı eserleri bu arkaik etki ile yapmış olduğu çalışmalara örnek teşkil edebilir.


Picasso son beş yüz yıllık resim sanatı anlayışını yıkan hangi anlayışı keşfetti?

Picasso Pembe Dönem Çalışması Family of Saltim Banques
Picasso – Pembe Dönem Çalışması:Family of Saltim Banques

 “Ben yüzeysel görüntülerin çok daha ötesine geçiyor, varlığın özüne iniyorum”

Pablo Picasso Avignonlu Kızlar 1907
Pablo Picasso Avignonlu Kızlar 1907

20.yüzyılın başında klasik resim anlayışını devrim yapar gibi yıkan Picasso, 1907’de sanatçı son beş yüz yılın geleneksel resim anlayışını devrim yaparcasına yıkan, resmin tüm estetik kurallarını alt üst ederek resim sanatında yeni bir çığır açarak Kübist anlayışın doğmasını sağlayacak olan resmi “Avignon’lu Kızlar” adlı çalışmasını yapar. Aynı zamanda Brauqe da fovist etkiden kurtularak yeni geometrik formlara dayalı resimler üretmeye başlamış ve zamanla Picasso ile birlikte Kübizm sanatının öncülüğünü üstlenmişlerdir. Daha sonraki zamanlarda da görünen her şeyin(ev eşyaları, müzik aletleri vb.) iki boyutlu, parçalanmış haliyle geometrik formlarla anlatıldığı, değişik malzemelerin de resme eklendiği sanat anlayışını Braque ile birlikte sürdürmüşlerdir. “Pipo içen adam(1911), Bambu Sandalyeli Natürmort(1912), Şişe, Bardak ve Keman” adlı çalışmalar sanatçının bu dönemine aittir. Ayrıca sanatçının kendisine Kübist anlayışla çalışmalarını nasıl yaptığı sorulduğunda sanatçı: “Ben yüzeysel görüntülerin çok daha ötesine geçiyor, varlığın özüne iniyorum” demiştir.

İspanya İç Savaşı, Nazi Almanya’sı ve Guernica’nın doğuşu

1937’de Nazi Almanya’sının İspanya’ya olan silahlı saldırıları ve İspanya’nın Faşist rejime karşı verdiği mücadeleyi basından izleyen Picasso, ülkesinin yaşadıkları adına derinden sarsılır ve İspanya’nın“Guernica” adlı şehrini bombalanması üzerine, bin altı yüzden fazla insanın ölümü, yüzlerce insanın yaralanması adeta bir katliamdır. Sanatçı ülkesindeki bu iç savaştan duyduğu derin üzüntüsünü, o dönemin sanat şehri olan Paris’teki Dünya Sanat Fuarına, savaşın yıkıcılığını anlatan bir çalışma ile katılmaya karar verir.

Sanatçı bu döneme kadar tamamen özgürlüğün peşine düşen çalışmalar yapmasına rağmen bu kez gerçeği tamamıyla anlatmaya karar verir ve Guernica adlı çalışması için sayısız eskiz yapar. 3,5 m eninde ve 7,5 m yüksekliğindeki savaşın tüm yıkımını anlatan bu çalışmasını yaptığı sırada, atölyesine gelen bir Alman Generalinin kendisine : “Bu resmi siz mi yaptınız ?” sorusu üzerine Picasso hiç düşünmeden: “Hayır, siz yaptınız!” cevabını verir. Bu resimden sonra Picasso artık politik mesajlar veren eserler üreten ressam olarak anılacak ve eseri ise otuz yıl kadar NewYork Modern Sanatlar Müzesi’nde yayınlanacaktır. Sanatçı kalan otuz yıllık bir sanat hayatı daha olmasına rağmen Guernica’dan sonra sanatta istenmedik bir gerileme dönemine doğru yol alacaktır.

Pablo Picasso
Pablo Picasso – Kraliçe Sofia

Picasso’nun Hat Sanatı’na olan ilgisini biliyor muydunuz?

Picasso Seramik çalışmaları
Picasso Seramik çalışmaları

Picasso Paris’te karşılaştığı Cezayir’li bir hat sanatçısının yapmış olduğu Hat eserlerini görünce aynen söyle demiştir: “İşte gerçek resim bu!” Sanatçı tanıdığı bu Hat ustasından bir süre dersler almış ve Hat Sanatına olan hayranlığını ileride şu sözlerle ifade etmiştir: ” Batı’nın yüzyıllar boyu üzerinde durup peşinden koştuğu soyut ifadeyi hattatlar asırlar önce bularak çağın üstüne çıkmış ve en güzel örneklerini vermişlerdir. Benim varmak istediğim son noktayı, İslam yazısı çoktan bulmuş.” 

Yaklaşık bir asır yaşama şansı bulan, adını daha yaşarken ölümsüzlük defterine yazdıran Pablo Picasso, 8 Nisan 1973 yılında hayata gözlerini yummuştur. Resim yapmayı hiç bırakmayan ve çizgileriyle daima gerçeğin peşinden koşan sanatçı ölümünden birkaç ay önce ise yaptığı bir çizim için şöyle demiştir: “Dün bir çizim yaptım ve sanırım bir şeye dokundum. Daha önce yaptığım hiçbir şeye benzemiyordu.”

Picasso bugüne kadar bilinen en çok eser üretmiş sanatçıdır. Guiness Rekorlar Kitabı’na göre, yüz bin baskı, otuz dört bin kitap resmi ve üç yüz heykel ve birçok seramik ve çizim üretmiştir. Sanatçının ayrı bir yazıya konu olabilecek aşk hayatını ise Picasso rolünü ünlü oyuncu Anthony Hopkins’in oynadığı “Picasso ile Yaşamak” (Surviving Picasso) adlı filminden izleyebilirsiniz. Ayrıca bir portre fotoğrafını çektiği rivayet edilen Ara Güler’e de bir adet resim çalışmasını hediye ettiği de söylenmektedir.


Yaşarken iz bırakmış olan insanlara, kültürlere olan hayranlığımın gün geçtikçe arttığı bu sanat yolunda sizlerle birlikte bu satırlarda yürümenin onuru ve Sanatın evrenselliği ile insan’laştırıcı noktasında sizlerle tekrar bir olabilme ümidi ile…

Kaynaklar:

  1. Wikipedia
  2. İnternet Pablo Picasso biyografileri
  3. Büyük Ressamlar – Pablo Picasso
  4. Öncü Ressamlar: Pablo Picasso – Ingo F. Walther
  5. Picasso – Yapı Kredi Yayınları
  6. Youtube: Pablo Picasso videoları
  7. Görseller: Pinterest
  8. Picasso ile Yaşamak (Surviving Picasso) Filmi

Albrecht Dürer: Dua Eden Eller


Filiz Hallıoğlu
Filiz HALLIOĞLU 1977 İzmir Ödemiş doğumlu. Kendini tanımaya başladığında 5-6 yaşlarındaydı. Okulunu çok seven, dış’a göre başarılı ama kendini hep tanımak adına zaman zaman zorlayan bir öğrenci ve ailenin ikinci çocuğu olmasına rağmen doğuştan olgun olduğuna inanılan bir anlayışta geçti çocuk yılları. Sonrasında, kitaplarıyla keşfettiği kendi dünyasını kimse ile değişmediği bir yaşamı seçti...