‘Bir yeri terk ettiğimizde orada bizden bir şeyler kalır. Gitmiş olsak da orada kalırız. Ve içimizde öyle şeyler vardır ki sadece oraya dönerek bulabiliriz. Çok kısa bir süreliğine de olsa hayatımıza sahnelik eden bir yere gittiğimizde ruhumuza yolculuk ederiz.’
Pascal Mercier’in çok satan ve büyük beğeni kazanan romanı Night Train to Lisbon / Lizbon’a Gece Treni, yönetmen Bille August’un da gözünden kaçmaz ve 2013 yılında kalburüstü bir oyuncu kadrosuyla sinemaya uyarlanır.
Bern’de bir Üniversite’de hocalık yapan Raimund, intihar etmek üzere olan genç kadını kurtarır. Kadının kendisinde kalan montunun cebinde Portekizce bir kitap ve kitabın arasında Lizbon’a gece treni bileti bulur. Tren hareket etmek üzereyken istasyona gider ve kendisini trende bulur. Yolculuk esnasında kitabın bir bölümünü okur. Lizbon’a varınca otele yerleşir ve kitabın yazarı Amadeu’yu aramaya başlar. Amadeu’nun kız kardeşi Adriana’ya ulaşır ve elindeki kitabın Amadeu’nun sadece 100 adet basılmış, tek kitabının bir kopyası olduğunu öğrenir. Evin hizmetçisinden ise Amadeu’nun öldüğünü öğrenip mezarına gider ve yazarın 1974’te öldüğünü görür.
Raimund, biraz da şansının yardımıyla Amadeu’nun zalim Salazar rejimi sırasındaki yoldaşlarından Joao’yu huzurevinde bulur. Joao’dan bilgi aldıktan sonra ise Amadeu’nun öğretmenine ve cenazesini defneden Peder Bartolomeu’ya ulaşır. Her geçen gün Amadeu’ya dair yeni bilgiler edinir. Bir hekim olan Amadeu’nun anevrizması olduğunu, acımasız istihbaratçı Rui Mendes’i kurtardığı için hain ilan edildiğini ve istihbaratçıların direniş esnasında ele geçirmeye çalıştığı Estafania isimli genç kadınla ilişki yaşadığını öğrenir. Bu ilişkiyi irdeledikçe olayın başka bir yere gittiğini farkına varır ve Estafania’yı bulup ve Amadeu’nun ölmeden önce geçirdiği son günü öğrenmek için İspanya’ya yol alır…
Greg Latter ve Ulrich Herrmann’ın Pascal Mercier’in orjinal adı Nachtzug Nach Lissabon olan çok satan romanından senaryosunu uyarladıkları Lizbon’a Gece Treni, Bille August tarafından yönetilir. Yaklaşık 7.700.000 euro’ya mal olan film, 8.962.375 dolar hasılat elde eder. August, başrolü 1993 yapımı “The House of The Spirits / Ruhlar Evi” adlı ses getiren filminde de birlikte çalıştığı Jeremy Irons’a verir. Rol, Irons’ın son yıllardaki en önemli oyunculuk performansı olur. Filmin kilit karakteri Amadeu’yu canlandıran Jack Huston’da oldukça iyi bir iş çıkarır. Filmde ayrıca Hollywood’un yükselen yıldızlarından Melanie Laurent ve Charlotte Rampling, Christopher Lee, Bruno Ganz ve Lena Olin gibi emektar oyuncular da rol alır.
Filmde tıpkı romanda olduğu gibi ana karakterlerden Raimund’ın Amadeu’nun hayatını keşfe çıkışı ile seyirciyi gizemli ve felsefi bir yolculuğa çıkarır. Ruha yolculuk, edebi bir anlatım diliyle bugünün modern İsviçre’sinden geçmişin devrim sancısıyla kıvranan Lizbon’una kadar uzanır.
