Vizyonda Müzikal Bir Savaş: Whiplash

Senenin sürpriz bağımsız yapımı Whiplash, usta bir müzisyen olmak isteyen Andrew ile sert eğitmen Fletcher’ın müzikal bir savaşa dönen ilişkilerini konu alıyor. Whiplash, 16 Ocak itibariyle sinemalarda.

Whiplash

 

Andrew, ülkenin en iyi müzik eğitimi veren okulu Shaffer’de yedek bateristtir. Arkadaşı olmayan silik bir tip olmasının yanında parlak bir müzisyende değildir. Andrew’un hayatı sert eğitmen Fletcher’ın kendisini orkestrasına önce yedek baterist olarak alması, sonra da baş baterist yapmasıyla değişir. Büyük bir baterist olabilmek için bir taraftan sıkı şekilde çalışıp özel hayatından fedakarlık yapan Andrew, diğer taraftan da Fletcher’ın sabırları zorlayıcı provalarıyla baş etmeye çalışır. Andrew ve Flether arasında patlak veren çatışma, çok geçmeden bir müzikal savaşa dönüşür…

Senarist ve yönetmen Damien Chazelle’in ilk uzun metrajlı filmi olan 2014 yapımı Whiplash, Chazelle’in 2013 yılında yazıp yönettiği aynı adlı kısa filmden yola çıkarak gerçekleştirdiği bir proje. Yaklaşık 3.300.000 dolara mal olan film, California’da 19 günlük bir süreçte çekildi. Filmin ana karakteri Andrew’u Miles Teller, filmin dikkat çekici karakteri Fletcher’ı ise tıpkı kısa filmde de olduğu gibi J. K. Simmons canlandırdı. Miles Teller filmdeki bateri performanslarına kendisi imza attı. Piyano çalmasını bilen J. K. Simmons’ta film için tekrar piyano dersi aldı.


Müthiş bir performansa imza atan J. K. Simmons, favoriler Edward Norton ve Mark Ruffalo’nun arasından sıyrılıp “En iyi yardımcı erkek oyuncu” kategorisinde Altın Küre kazanmayı başardı ve Oscar’a da göz kırptı. 5 dalda BAFTA ödülüne aday gösterilen yapım, 5 dalda da Oscar’a aday gösterildi.


Whiplash, müzik temalı bir drama. Düşük bütçeli bir yapım olmasına karşın başarılı hikayesiyle senenin sürpriz bağımsız yapımı olmayı başardı. Whiplash, 16 Ocak itibariyle ülkemizde vizyonda.


Çağrı Gırlangıç
14.03.1985 tarihinde Kadıköy'de dünyaya geldim. Kadıköy'de doğdum, Kadıköy'de büyüdüm. Yazma sevdası içime düşünce önce 2 roman yazdım, sonra da sinemaya dair yazılar yazmaya başladım. 2011'in başından beri bloğum cagrigirlangic.blogspot.com da 500'ü aşkın filme dair yazdım. Hala da devam ediyorum. Sonra metin yazarlığı yapmaya başladım ve yazarlık mesleğim haline geldi. Yazımına devam ettiğim Türk Sinema Tarihi Ansiklopedisi, emek ve zaman isteyen bir proje. Sabırla yazımına devam ediyorum. Bir sinema yazarı olarak yazmaya başladığım, sonrasında ise deneme, gündem, kritik, yaşam ve kişisel gelişim yazıları yazmaya başladığım İndigo Dergisi ise hem beni geliştiren, hem de bir parçası olmaktan haz aldığım yer.