Mustafa Ceceli ile Kalpten Dinleyin!

Mustafa Ceceli ile birlikte “Kalpten” diyoruz! Henüz yazabilme fırsatı bulduğum bu güzel albümün detaylarını birlikte göz atmak isterseniz, haydi buyrun! ”Kalpten” dinleyip, kalpten yorumlayalım şimdi…

Mustafa Ceceli

Mustafa Ceceli… Öncelikle duygu denince, müzik camiasında akla ilk gelen isimlerden… Yeni çıkan her albümünü merakla beklediğim, her şarkısında ayrı bir anıma şahitlik eden o hisleri içimize işleyen başarılı sanatçı Mustafa Ceceli’ye dair bildiklerimi aktarmakla başlıyorum işe… 2011’de Manisa konseri sonrası tanışmıştık kendisiyle. Kendisiyle ilgili benim için oldukça önemli detaylarla başlıyorum anlatmaya…

Mustafa Ceceli ile kartonet okuma alışkanlığı

Mustafa Ceceli, sayesinde kartonet okuma alışkanlığı kazandım. Daha öncesinde hiçbir şekilde böyle bir ilgim olmamasına rağmen, ilk çıkarttığı albümle birlikte, Mustafa Ceceli sayesinde yeni bir kazanım yer aldı hayatımda. Şarkı sözlerinin bu denli hisler içerdiğini ilk kez Mustafa Ceceli & Enbe Orkestrası işbirliğinde gördüm. Kendisiyle tanıştığımız andan itibaren, kişiliğine saygı duyduğum, başarılı sanatçının albüm çalışmalarını şu ana kadar takip ettim. Öncelikle, Mustafa Ceceli & Enbe Ortkestrası Unutamam işbirliğiyle adını duyduğum, başarılı müzisyenin, kelimeleri böylesine inanarak, dinleyicilere aktarması ilgimi çekti. Tıpkı o günden bugüne, devam eden takipçiliğimi şu an, son albümü Kalpten ile devam ettiriyorum…


Neden Kalpten?

İlk olarak, Mustafa Ceceli’nin son albümünün ismiyle başlıyorum yorumlarıma. Kalpten… Ucu bucağı olmayan, sadece insanın en güzel hislerinin yer aldığını düşündüğüm, güzel bir kelime. Oldukça yakışmış bu albüme keza. Kalpten’de yer alan bütün şarkıları tek tek dinleyip, şarkı sözleri üzerinde notlar tutmama vesile olan Mustafa Ceceli’ye öncelikle teşekkür ediyorum. Bir albümün, sadece dinlenilmek için yapılmadığına inandığım kendi doğrumun, bu albümün içinde barınması keyif verici…

Kalpten’de Benim Seçtiklerim Neler?

Mustafa Ceceli’nin Kalpten albümünde benim en çok hoşuma giden, dinledikçe o derin duyguyu her seferinde hissettiğim; Hüsran isimli şarkının söz ve müziği Beyza Durmaz ve Ali Cem Çehreli‘ye ait. Bu eşsiz şarkıda, insanın içinden çıkamadığı her olay, her durum ve her şahıs gizliden gizliye açığa çıkar gibi adeta. Dinledikçe dinlenilesi bir şarkı olmuş. Yenilginin çok ötesinde öncelikle, ayakta dimdik durmanın verdiği o mükemmel güvenimize sığındığımız, hep bir sonrası için sabretmemizi öğreten güzel şarkı… Hüsran’ın en vurucu sözü ise kuşkusuz; “Yenilmedim o zalim, görmüyor ki Yarabbim!..” Nasıl güzel anlatılmış eşsiz duygular, bu güzel sözlerle… Mustafa Ceceli’nin güzel yorumuyla birlikte. Tekrar tekrar dinlenilip, sindirilesi bir çalışma olduğu kanısındayım. İnanılmaz derecede etkileyici, albümün enlerinden diyebileceğim şarkıdır. Düzenlemesi; Mustafa Ceceli imzası taşımaktadır.

Mustafa Ceceli ile Islak İmza

Gelelim bir diğer favorime… Tahmin edersiniz ki bu da hiç kuşkusuz Islak İmza oldu. Sezen Aksu‘nun söz ve müziğini yaptığı bu güzel şarkıyı, Mustafa Ceceli söylerken, bizler çok ötede anılarımızla baş başa kalıyoruz belki de… Islak İmza’nın çok farklı bir havası olduğunu düşünüyorum her şeyden öte. Sabretmeyi öğretiyor bize. Sadece O’nun yerini gösteriyor. Hele bir de, “Sevdim, sana rağmen, hiç vazgeçmedim” cümlesindeki o sonsuz sevgiyi hissedebilmek, nasıl değişik bir hissiyata ortak oluyoruz bizler de, bilmeden. “Kimseyi koyamam yerine, orası hep senin kalacak” cümlesinden sonra pek de bir yoruma gerek kalmıyor, sanıyorum.


Ayakta alkışlanası, Sezen Aksu imzalı, Mustafa Ceceli şarkısı… Islak İmza’nın düzenlemesinde Mustafa Ceceli’nin yanı sıra Sinan Ceceli‘nin adını görmek de oldukça keyifli. Diğer bir favorim ise; Ravi İncigöz imzalı, albüme kendi adını veren Kalpten. Her dinleyişimde düşünmeye olan ihtiyacımızın çok daha fazla olduğunu hissediyorum. Bütün bir ömrün, şarkı sözüne dökülmüş halidir “Kalpten”. Ömrün sözüdür, kalpten istenilenin her şeyden öte olduğunu idrak edebilmektir. Hayatımızı anlatan, nefis bir şarkı olduğunu düşünüyorum Kalpten’in de diğer şarkılar gibi… Kalpten’in düzenlemesi de; Mustafa Ceceli’ye ait.

Sonlara yaklaştığım vakit; Ah Yıllar diyorum ben de! Yine Sezen Aksu imzalı bu şarkının sözleri, Mustafa Ceceli’nin düzenlemesiyle birlikte, tam da adını taşıdığı gibi, yıllarınızı düşündürecek, anılarınızı canlandıracak, ilklerinizi hatırlatacak ve belki bir kez daha sizi geçmişe götürüp, yüzünüzde bir tebessüme neden olacaktır. Özellikle gece dinlemenizi tavsiye ederim. Nasıl sahici sözler… “Dersin ki bak bizi de çoktan unuttular. Oysa yolun başında ne çoktular…”

Gül Rengi‘ni es geçemeden duramıyorum. Gül Rengi’ni ilk dinlediğimde tıpkı “Hastalıkta Sağlıkta” kıvamında ömrü, sevgiyi bu denli temiz anlatışına hayran kaldım. Hala dinlerken, bu kadar sahici sözlerin nasıl yazılıp, bu denli içten yorumlandığını düşünmüyor değilim açıkçası. Gül Rengi’nin söz ve müziği ise; Süleyman Billor‘a ait. Düzenleme ise; elbette Mustafa Ceceli…

Mustafa Ceceli’nin Kalpten albümünü neden dinlemeliyim?


Mustafa Ceceli’nin Kalpten albümünü neden dinlemeliyim diye sorarsanız eğer, size tek bir cümleyle net bir cevap verebilirim. Hayatı, zihninizi, anılarınızı, sevdiklerinizi, sabrettiklerinizi, mutluluğunuzu, özleminizi az biraz hatırlamak isterseniz ki istersiniz, böyle güzel sözlerle bu güzel hissiyatları kim istemez? Derhal Kalpten’i dinleyip, kendi şarkınızı seçin! Benimki yazımın en başında da bahsettiğim gibi; Hüsran oldu. Albümü sindire sindire, detaylı olarak ve hatta o şarkı sözleri üzerinde notlar alarak dinlediğiniz vakit, sizler de tıpkı benim gibi Mustafa Ceceli’ye bir kez daha teşekkür edeceksiniz… Ben de bu güzel Kalpten albümünü, biz dinleyicileriyle buluşturduğu için Mustafa Ceceli’ye minnettarım… Şu ana kadar yaptığı bütün çalışmalarını sıkı takip eden, her şeyden öte, bir hayranı olarak, kendisinin kalpten başarısını kutlar, bütün bu güzel sözleri bu denli hisli yorumladığı ve bizleri bir kez daha idrak edebilme eylemine çağırdığı için, kendisine kalpten teşekkür eder, İndigo Dergisi ailesi olarak, bundan sonraki çalışmalarında başarılar dileriz…


 

Beyza Elif Özer
3 Ocak 1995 doğumluyum. Belki de istediğim her şeyi gerçekleştireceğime inandığım yaşlara geldiğim vakit, yazma isteğimin oluştuğunu farkettim. Öncesi/sonrası olmayan hayatımızın sadece bir an'ını dahi yazarak kendimi avuttum. Sadece düşünmek ve düşündüklerini anlamlandırmak adına yazdım hep. İnsanları anlama konusunda güçlük çekip,sırf bu yüzden kişisel gelişime merak sardım. Uzun yıllar basketbol ve voleybol oynadım. Aynı zamanda fotoğraf ve dekorasyon meraklısıyım. Ve özellikle şuanda aldığım eğitimden dolayı yabancı dizi ve film delisiyim. İzlemekten en çok keyif aldığım dizi; House. Bunların haricinde yapmaktan en çok keyif aldığım şey; Kendimden daha bilgili/kültürlü insanlarla konuşup, onların deneyimlerinden faydalanmak. Binevi hayatıma yön verirken her şeyi düşünüp ona göre yol almak... En sevdiğim insan şekli; her açıdan kendini geliştirip, yarın'ını düşünen insan.. Bu arada şuanda eğitimime Celal Bayar Üniversitesi/ İngilizce Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümünde devam ediyorum.. Yazmaya/okumaya olan ihtiyacımızın hiçbir zaman eksilmemesi dileğiyle.. Son olarak,hayat felsefem; ''ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.''