21. Yüzyılda Ana Fikir: Kadir Has Kütüphanesi

Çok büyük bir kütüphanenin merdivenlerinden yukarılara doğru çıkıyorum şimdi, aradığım kitapların olduğu rafa doğru yürürken şu anda bir yerlerde dedemin yaşamış olma ihtimalini düşünüyorum. Kimdi, nasıl biriydi bilmem ve şimdi zamanın bu merdivenlerindeyken aklıma düştü aniden… Belki de ben görmesem bile zamanın bir noktasında şuanda beni izliyor ve düşünüyor, belki de ben şimdi sırf o beni düşündüğü için onun beni düşünme ihtimalini düşünüyorum, kim bilir?

kadir has üniversitesi kütüphanesi

Biraz ara verdikten sonra sınava girdiğim dönemde hiç de düşünmediğim bir okuldu Kadir Has Üniversitesi. Özellikle iletişim fakültesi bölümünün çok iyi olduğunu duymuştum, fakat planımda başka üniversiteye gitmek vardı bu yüzden pek düşünmemiştim. Derim ya hep hayat iyi ki bazen tercihleri bize bırakmıyor, kendi planını uyguluyor diye. Bazen bizim yapacağımız tercihlerin çok daha iyisini haberimiz olmadan kendisi bizim için yapıyor, onu bir zaman sonra yoldayken fark ediyoruz. Kadir Has Üniversitesi de benim için öyle oldu, girdikten sonra her ayak basışımda iyi ki bu okula gelmişim dedirtti. Okulun en konforlu ve öğrencilerinin en rahat ettiği mekanlarından birisi de içinde barındırdığı geniş bilgi kaynaklarıyla kütüphanesidir. Her saat açıktır öğrencilerine bazen sırf okulu gece görmek için macera olsun diye bazen de toplanıp birlikte daha iyi ders çalışacaklarını düşünerek sınava saatler kala öğrenciler geniş ve konforlu koltuklarında sabahlayabilirler. Ben hiç böyle bir maceraya katılmadım daha ama bunu yaşayan arkadaşlarım da yok değil.

Kadir Has Üniversitesi Kütüphanesi

Gecenin bir vakti ders çalışmak için gelip okul koridorlarını büyük bir zafer kazanmışçasına gizli ajan edasıyla sosyal medyada bizleri fotoğraf yağmuruna tutan arkadaşlarımızın sayısı hiç de azımsanmayacak ölçüde. Kütüphaneler okullarda özellikle de üniversitelerde öğrencilerin en çok uğrak yerlerinden biridir. Kah ev dışında rahat konsantre olacağını düşünerek ders çalışmak için kah verilen ödevle ilgili kaynak bulmaya çalışarak öğrencilerin çok fazla zamanını geçirdiği başlıca yerlerden birisidir. Günümüz yirmi birinci yüzyılda üniversite kütüphaneleri de çok farklı bir noktadadır, bunlardan en önemlisi de içerisindeki sahip olduğu koleksiyondur. İçerisindeki bilgi teknolojilerinin de hızlı gelişmesine paralel olarak kitaplar artık kütüphanelerin sadece bir boyutu olarak ele alınmaktadır. Koleksiyonlar artık daha çok basılı ve elektronik araçlarla sürekli gelişen bir alana tabi olmaktadır. Bu unsurlar içerisinde ele alacak olursak basılı kitaplar, sinema ve radyo tv için daha çok iletişim bölümüne hitap eden multimedya dvd, vcd, video kasetlerden oluşan bir video koleksiyonu, basılı elektronik kitaplar ve basılı elektronik dergi koleksiyonları gibi sıralayabiliriz… Popüler ve akademik içerikli kaynakları da göz önüne alırsak günümüzde daha çok elektronik dergiler tercih edilmektedir.


kadir has üniversitesi kütüphanesi

Okul kütüphanemizin işleyişiyle ilgili sorduğum birkaç soru üzerine beni kırmayıp konuyla ilgili bilgilenmemde yardımcı olan Kadir Has Üniversitesi’nin Bilgi Merkezi Müdürü sevgili Mehmet Manyas, “Okulumuz bünyesindeki bilgi merkezinden sorumlu arkadaşlarımızla işbirliği içerisindeyiz, aynı zamanda akademisyen olan arkadaşlarımızla da fikir birliğine girerek öğrencilere en doğru hizmeti vermeyi amaçlıyoruz. Okul kütüphanemize öğrencilerimizin bilgi ihtiyaçlarını her daim karşılayacak şekilde en iyi oluşumu yaratarak onlara layık oldukları eğitim ve öğretimi vermek en büyük hedefimizdir” dedi ve sözlerine “Bizi diğer üniversite kütüphanelerinden ayıran en önemli özelliklerimizden biri de anlayış farklılıklarımız, pek çok üniversitenin kütüphanelerinde güncel dergiler ödünç verilmez mesela ama bizim kütüphanemizden bu dergileri ödünç alabilmeniz mümkündür.

Bizim için Kadir Has üniversitesi mensuplarının her birinin isteği çok değerli, mesela siz medya mensuplarının isteyeceği yönde bir kaynak arayışıyla geldiğiniz zaman biz bilgi merkezimizde yok diye bir şey kabul etmiyoruz. Eğer ihtiyacı olan bir arkadaşımızın istediği bilgi bir yerlerde yayınlanmışsa biz onu ulaştırmak için her türlü çabayı gösteriyoruz, bunun bizi farklı kılan misyonlarımızdan biri olduğunu düşünüyorum. Son olarak kütüphanemizle ilgili yepyeni oluşumlar içerisindeyiz, bunlardan birisi de önümüzdeki aylarda sayın Rezzan Has Hanım’ın uzun zamandır biriktirdiği kırk beşlik taş plaklarının meraklıların kullanımına açılmasıdır” diyerek konuşmasını bitirdi.


kadir has üniversitesi kütüphanesi

Kadir Has Üniversitesi’nin değerli kurucusu sayın Kadir Has dünya görüşü ve insana verdiği değerle topluma çok değerli eserler bırakmıştır. Yaşarken bunlardan birisi de kendi ismiyle kurmuş olduğu, gerçekleştirmeyi en çok istediği ve en büyük hayali olarak nitelendirdiği kurmuş olduğu okuldur. Babası Nuri Has’ın kendisine söylediği “Bir okul yaptırmak, bin kişiyi hapishaneye düşürmekten kurtarır” sözü yaşamındaki yol haritası olmuştur. Eğitim ve öğretime verdiği değerle toplumda her zaman örnek bir şahsiyet örneği oluşturmuştur. Ben şahsen ilk olarak ismini seneler önce ailecek yaptığımız bir sohbet sırasında dedemle yaşadıkları bir anıdan söz edilirken duymuştum, o zamanlar dedem Adana’da subaylık yaptığı esnada tanışmışlar ve sürekli görüşmüşler. Antalya’ya dönerken ise hiç gitmesini istememiş, Adana’da yaşasanız burada hem daha iyi avukatlık yapılır diye öneride bulunmuş. Çok hoş ve değerli bir insan olduğunu her zaman duydum.

Dedem de aynı şekilde her zaman yaşadığım şehirde ismi geçtiğinde saygı ve hürmetle anılan ender insanlardandır. Kendisini ben doğmadan iki ay önce vefat ettiği için hiç tanıyamadım. Babam kendisinden çok bahsederdi, hatırlıyorum çocukken onu çok özlüyorum demişti bir keresinde. Çok sevilen ve yardımsever bir insan olduğunu hep duydum. Galatasaray mezunu, geceleri mutlaka bir Fransızca kitap okumadan uyumayan, maddi manevi gelişime önem verirken inançlarını yaşamaya bir o kadar önem vermiş bir şahsiyetmiş.


Değerli insanlar da değerli eserler gibi ölümsüz… Her insan ana fikrini kendisinin oluşturduğu bir kitaptır ya bugün hala sevgi ve hürmetle andıklarımız dünya denilen bu kütüphanede her çağda okunmaya değer yaşamlarını bırakanlar… Onlar ana fikrini gerçekleştirmiş gerçek romanlar…


 

Gizem Serra Sözen
2006 yılında tanıştığım Mevlana’nın Mesnevisi ile manevi yolculuğum başladı diyebilirim. Manevi değerleri her zaman maddi değerlerin önünde tutan bir anne ve babayla büyüdüğüm için maneviyata yakın bir genç olarak büyüdüm, bu yüzden kendimi hep şanslı gördüm. Çünkü hayattaki en yakın iki rol modelim hal ehli insanlardı. Şimdi cüz-i irademle öğrendiklerimin üstüne her gün bir yenisini daha ekleyerek burada sizlerle paylaşmayı diliyorum… Söz uçar, yazı kalır… Biz en iyisi her ay yazılarda buluşalım…