Seç Seçebildiğin Kadar

Kalem kırılsa ya; orta yerinden! Yüreğimiz nasıl kırıldıysa, kalem de kırılsa ya… Söz bitti artık! Kelimeler tükendi. Ne diyeceğiz şimdi? Hangi söz anlatacak? Hangi söz dindirecek yüreği cayır cayır yanan ananın acısını? Vurulduk, biz tam orta yerimizden! Vurulduk, kahpece! Hain tuzaklarda, kahpe kurşunlarda vurulduk!

seç seçim

Peki ya nasıl geldik bugünkü duruma? Haine göz yumup önce büyüttük, sonra… Sonra tam can evimizden vurulduk! Oysa her şey ayan beyan ortadaydı. Açılım süreci, barış süreci adına ne dediğinizin önemi yok! Lakin sonucu? Sonuç bir o kadar mühim. Dün, “Dağdan inin, ovada siyaset yapalım” dedikleri, bugün üstü asfalt kaplı mayınlı yollarda alıyor canımızı. Ve bundan daha acısı tüm bu acıya, tüm bu hainliğe rağmen herkesin dilinde bir seçim lakırtısı.

Seçim seçim seçim… Bir koltuk sevdası yakmış herkesi gidiyor. Peki ya vatan sevdalıları? 20’sinde toprağa toprak olanlar? Geride gözü yaşlı ana, baba, eş, çocuk, yaren bırakanlar… Onların sevdaları, onların hakkı ne olacak? Çakı gibi yiğitler uzanmışken musalla taşına soracak imam:


“Hakkınızı helal ediyor musunuz?” diyerek.

Olanca gücümüzle bağıracağız:


“Helal olsun!”

Peki ya onun hakkı? Onların hakkı bize nasıl helal olacak? O yiğitlerin hakkı omuzlarımızdan nasıl kalkacak? Hangi söz temizleyecek vicdanımızı? “Vatan sağolsun!” diyerek rahatça uyuyabilecek miyiz mesela? Vatan elbette sağ olacak! Evet bu uğurda canımızı dün de verdik bugün de vermeye hazırız. Çünkü biz asker doğmuş bir milletiz. Açlığı, yokluğu, savaşı en iyi biz biliriz! Yedi düvele meydan okurken, çekip bebemizin örtüsünü mermiye örten anaların çocuklarıyız biz. Peki ya şimdi? Hangi savaştayız biz? Savaş denilen şey ülkeler arasında olmaz mı? Böyle bir ülke böyle bir savaş yoksa neden yitip gider canlar? Peki ya tüm bunları hangi kirli oyun, hangi siyaset temizler?  Yoksa o peşine düştüğünüz seçim mi aklar tüm bunları?

türkiye seç


1 Kasım 2015; Türkiye Büyük Millet Meclisi yeni vekillerinin yeniden seçilme tarihi. Ya önceki seçim? Önceki seçimde vekil olanlar? Yeniden aday olacaklar mı? Eğer olacaklarsa ne diyecekler milletine? Canımız yanarken, yüreğimiz lime lime olmuşken tatile çıkan vekiller hangi yüzle oy isteyecekler? Geçer, efendiler! Her şey geçer! Seçim geçer, hükümetler geçer! Geçmeyen tek şey aynada baktığınız silüetinizdir! Geçmeyen tek şey başınızı koyunca yastığa hissettiğinizdir! Ve elbet değişmeyen tek şey sol yanınızda çarpandır? Biz… Biz mi? Sol tarafımızla parçalanalı oldukça zaman oluyor. Her şeye rağmen gideceğiz sandığa lakin sol yanımızdaki acıyı iliklerimize kadar hissederek. Sadece bilin istedim…


 

Elif Aver
Elif Aver; 1987 yılında İstanbul'da doğdu. Cumhuriyet Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği bölümünden 2010 yılında mezun oldu. Özel sektörde mesleğini yapmakta, ayrıca TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi yönetim kurulu üyesi. Yazmak, çizmek ve okumak çocukluğundan beri en büyük tutkusu. Ondan sebep söz yitene kalem bitene kadar yazanlardan.