Bu duvarda sizce ne yazmalı?

Cumhurbaşkanı Erdoğan bir fotoğrafa dikkat çekerek kahraman polisimizin kendilerine karşı sevgi gösterisini ortaya koydu. Şimdi bu fotoğrafın doğru olup olmadığı tartışılıyor. Bu duvarda yazılan yazı doğru mudur bilemem; ancak başka bir isim yazılamaz mıydı? Ne mi olabilirdi?

Bu duvarda sizce ne yazmalı? Seni seviyoruz uzun adam RTE yazısı

Bu duvarda sizce ne yazmalı?

Evet, yukarıdaki fotoğraftan hangisi doğru olandır?

Bir tarafta Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Dün bana resimli bir mesaj geçmişler. İki tane özel harekatçı, ‘Yürü uzun adam arkandayız’ diye. Çok duygulandım. İkisinin elinde Türk bayrağı ellerinde silahlarıyla arkasında duvarda da o yazı. Onlar orada şuna inanmışlar. Şehit olmaya, bu topraklar için bu millet için” dediği fotoğraf; diğer yanda ise iki özel harekatçının sadece Türk Bayrağı eşliğinde çektirdiği fotoğraf…


“Seni seviyoruz uzun adam. R.T.E.” fotoğraf Cumhurbaşkanı tarafından ortaya koyuldu. Sadece Türk bayrağı olan fotoğraf ise “JİTEM” adlı bir Twitter adresinden paylaşıldı…

Bazı yazılı medya organlarında, şimdi bu fotoğraflardan hangisi doğru bu tartışılmaya başlandı…

Evet, doğru olan hangisi, kime inanmalıyız?

Hangisine inanılır, buna ben karışmam; sonuçta ben eti – budu belli olan bir adamım! Bana ne yani hangisi doğruysa? Hangisini doğru olduğunu kanıtlayınca bana madalya mı takılacak?

Bu kadar medyanın özgür (!) olduğu bir ülkede herkes konuşsun, ne var yani?!..

Hem koskoca Cumhurbaşkanımıza inanmayıp ne olduğu belirsiz, kim tarafından açıldığı belli olmayan bir Twitter adresine mi inanacağız!..

Ha, şimdi bazıları der ki “Ama bak, Fuat Avni’yi de bilmiyoruz ancak adam aylar önce “Türkiye, Rusya’nın uçağını düşürecek!” dedi ve adamın dediği çıktı!”

Bu tesadüf olamaz mı? Olabilir…

“Ama diğer söyledikleri de tuttu!”

Olabilir, tesadüf kardeşim tesadüf!..

Hiç uğraşmayın, benim daha yaşım genç…

Neyse geri dönelim şu fotoğraflara…

Duvarda yazı olmayan fotoğraf doğru ise polisimiz kendi ülkesinde şehirlere giren, şehirleri bir iki aydır ele geçiren terörü bitirdiyse ne mutlu bize!..

Bakın ne güzel değil mi? Sonuçta burnumuzun dibine (!) kadar giren teröristi yok etmişiz! Burnumuzun dibine kadar girip 40 metre tünel kazıp birkaç aydır kahraman askerimizi, polisimizi şehit eden PKK’lıları öldürmüşüz!


indir

40 metre mi dedim ben?

Bu ne yahu?! 40 metre tünel mi olur? Bu ülkenin emniyet istihbaratı, bu ülkenin MİT’i ne iş yapar? Haksız mıyım?

Bu söze benzer bir sözü, geçen aylarda Cumhurbaşkanımız Fransa’daki patlamalardan sonra Fransa’nın istihbaratı için demişti… Ben de o yüzden Cumhurbaşkanımıza katılıyorum…

Hem savaşta mıyız, durum itibari ile karşımızdaki bir devlet mi? Yoo, hayır! Altı üstü birkaç PKK’lı terörist…

Eee, o zaman bu PKK’lılar nasıl olur da 40 metre tünel kazıyorlar?!..

Kusura bakmayın lütfen, bir an unutmuşum, 7 Haziran genel seçimlerinden sonra konuşulan konuları!.. Devlet büyüğü olan ve şu an Cumhurbaşkanı ile arası açık olan Bülent Arınç, mecliste milletvekili maaşları hakkında ne demişti?

“Bu millet üç gün konuşur dördüncü gün unutur!”

Gerçekten de öyle! Bu millet unutmuş mu bilmem ama ben aslında unutmadım!

Neyi mi unutmadım?

Mesela, şu ifadeyi unutmadım:

“Doğu’da bazı devlet görevliler, görevlerini ihmal etmişler!”

Bu kadar işte, bu ülkede kenara çekilmek! Olmuş ve bitmiş…

Şehrin merkezinde PKK terör örgütü 40 metre tünel kazacak, son aylarda onlarca şehit vereceğiz, sonra gidip bu fotoğrafa, bu fotoğraftaki isme dikkat kesileceğiz!

Bizim polisimize helal olsun vallahi!.. Neden mi?

Ne güzel, kahramanların o kadar zamanı var ki, çatışmaların içinde zaman bulmuşlar, o kadar PKK ile çatışmayı bırakmışlar ve o yazıyı duvara yazmakla uğraşmışlar!..

Birileri bu fotoğraflara dikkat çekeceğine şehit olmuş Mehmetçiğimize, şehit olmuş polislerimize ve onların ailelerine dikkat çekmeli…

Ha bu arada, eğer bir yerlere bir şey yazılacaksa onun adı, 24 Ocak 2001 tarihinde şu an çatışmaların yaşandığı Diyarbakır’da şehit olmuş Ali Gaffar Okkan olmalı!..

İlgili yazılar

İran: Elimizde Türkiye ile IŞİD petrol ticaretinin kanıtları var


Türkiye’nin IŞİD ve PKK Operasyonları


Erdal Kişioğlu
Kişioğlu, zıt düşüncelere sahip kişilerle tartışmayı seven ve her olaya bilimsel olarak yaklaşıp, olaylara septik yaklaşmaktan kaçınmayan biridir. Olayları derinlemesine incelemeyi ve yanlışın ortaya çıkarılıp doğruya nasıl ulaşılacağı konusunda fikir üretilip bunun üzerinden felsefe yapılmasını arzulayan biridir. Etik, ahlaki ve hukuki sınırları aşmadan herkesin, her ortamda eleştirilmesi taraftarıdır. Dogmatik düşüncelerden uzak; sormayı, sorgulamayı kendisine görev edinmiş ve bunun çabası içerisindedir… Her türlü bilgi alışverişine açık; farklı görüşlerin çarpıştıkça büyüyebileceğine ve kolektif düşünsel ürünlerin ikamesinin de olabileceğine inanmakta; halk için, halk yararına olan her şeyin de yanındadır…