Ev Hanımı pozisyonunda bir iş ilanı olsaydı nasıl olurdu düşündünüz mü hiç? Varsayalım ki aile bünyesinde çalıştırılmak üzere bir “Ev Hanımı” aranıyor. Ve bunu bizim toplumumuzdaki bir işveren (!) arıyor kabul edelim. Nasıl mı olurdu “eleman aranıyor!” ilanımız? Buyurun beraber bakalım.
Şirket: Aile
Patron: Koca
Stajyer: Çocuk
Başına iş arayan (!): Kadın
Ailemiz bünyesinde çalıştırılmak üzere Ev Hanımı pozisyonu:
– Deneyimsiz ve deneyimleyince de herhangi bir kariyer olanağı olmayan
– Sigorta vb. yasal prosedürlerle bizleri uğraştırması istenmeyen
– Yemeği şirkette kendisi yapacak olan ve çokça emek sonucu yapılan yemeğin karşısında patronundan sadece bir “teşekkür” bekleyen ve bazen onu da bulamayan, yemek sonunda bütün bulaşıkları yıkamakla mükellef olan
– Emeğinin karşılığı, her ay düzenli olarak patronuna gösterdiği bağlılık, yapılan yemekler ve yıkanan çamaşırlar ile gösterilecek olan
– Herhangi bir maaş talep etmeyecek, ki evin ekonomisini sağlamak için istediği en ufak harçlık için bile kocasının fiziksel ve psikolojik şiddetine maruz kalması muhtemel
– “Emek ve emeğe verilen karşılık” grafiğinin yerle bir olduğu bir pozisyonda çalışabilecek
– Ekonomiyi çok iyi bilen ve şirketin muhasebesini de tutan, hangi pazarda hangi malzeme daha uygun fiyata satılıyor, hangi markette kampanya var, bunların hepsini bilen
– Şirketteki bütün temizlik işlerini yapacak (banyo, tuvalet, patronun ayağından çıkardığı kirli çorap da dahil) olan ve bunları yaparken de herhangi bir gocunmada bulunmayacak, en ufak bir itirazda bulunduğunda işten çıkarılması muhtemel görünen
– Yanına gelen stajyerin bütün sorumluluğunu üzerine alması gerekmektedir zira stajyerin de iyi bir “iş arayan” olmaması için bunu kendi gönüllülüğü ile yapması gerekir ama yapmasa patron tarafından herhangi bir sıkıntı görünmeyen
– Sadece bir stajyer varken ve onun bütün derdiyle ilgilenemiyorken patronun isteği üzerine 2. yada 3. bir stajyer ile çalışmasında da sıkıntı görülmeyen, hatta mesaisi ikiye ya da üçe katlanmasına rağmen karın tokluğuna çalışması da olasılıklar dahilinde olan
– Senelik izin olarak 1 haftalığına sadece patronun istediği yere gidecek olan ve eğer yanında stajyer varsa bunlarla alakalı olarak, tatilde de işine devam etmesi, aksi durumda “istihdam edilen elemanın yetersizliğinden” ötürü şirketten kovulması olası olan
– Eğer başka bir iş yapma ihtimali yoksa, patronunun her türlü mobbingine maruz kalması gayet doğal görünen (bu şiddetin sonu bazen öldürülmek bile olabilir)
– Yüksek Lisansını Misafirlerarası İlişkiler üzerine tamamlamış olması, iş arayanımızı bizim gözümüzde bir adım ileri taşıyacaktır. Misafir kabul etme ve patronun yakınlarına misafirliğe gitmede seyahat engeli bulunmaması da tercihimizdir.
– Şirketimiz küçük bir şirket olmasına rağmen sömürü çarklarımızın, fazla işleme sebebiyle ışıl ışıl ışıldamasına yardımcı olabilecek olan
– Ve tüm bunlara rağmen, patronunun sizin pozisyonunuz yerine başkasını düşündüğünü anlamanıza rağmen elinizden hiçbir şey gelmeyecek olan
Böyle bir iş ilanı ile karşılaştığınızda vereceğiniz en son ve en mantıksız tercih olan “işe kabul edilme” seçeneğini nasıl olur da kapitalist düzene, sömürüye, baskıya ve yıldırmalara karşı çıkan bir ruha yakıştırabiliriz?
Eğer doldurmanız gereken bir formda “Ev Hanımı” seçeneği varsa bunu “Ezilen” ile değiştirmemizde bir sakınca görüyor musunuz?
Bu düzenin yıkılmasının zamanı gelmedi mi?
Ataerkil toplum kadınları böyle yıldırmayı nereden öğrendi?
İlgili yazılar
Kadınlar nerede yanlış yapıyor?
Boyun eğmiş kadın zihniyetiyle nereye?
Kadın ne zaman kendini yenecek?
