Masa başı taksi kullanmak! Sırt ağrısı için ne yapmalı?

Masa başı iş yapmanın omurga sağlığını olumsuz etkilediği artık herkes tarafından iyi biliniyor. Üstelik bu etki sadece saatlerce aynı koltukta oturmaktan da kaynaklanmıyor. Çünkü araç kullanmak bundan daha da fazlasını gerektiriyor. Sırt ağrısı taksicilerde oldukça yaygındır. Deyim yerindeyse sırt ağrısı taksiciliğin tuzu biberi. Doktora en fazla başvuru sebepleri arasında baş ağrısının birinci sırada, ikinci sırayı ise sırt – bel ağrısı alıyor. Yani ağrı diğer hastalıklara oranla açık farkla önde.

Sırt ağrısı için ne yapmalı

Toplumda görülen bel / sırt ağrılarını açıklayan iki majör sebep söyleyecek olursak ben araçlar ve ofis ortamı derim.

Demek istediğim şu ki arabanızla ilişkiniz veya ofisinizdeki sandalye, masayla ilişkiniz bize omurga sağlığınız hakkında ipuçları verir.


Bir taksici aşağı yukarı günde 6 saatini aynı koltukta oturarak geçirmektedir. Aynı şekilde bir ofis çalışanı da günde yaklaşık 6 saatini masa başında geçirir. İster lüks plaza katlarında olsun ister muhasebeci ofislerinde, isterse buğday sarısı taksilerde olsun uzun süre oturuyor olmanın vücudumuza etkileri olacaktır. Kabaca söyleyecek olursak otururken dizlerimizi büktüğümüz için bacak kaslarımız fazlaca gerginleşecek, esnekliğini yitirerek zamanla kısalacaklardır. Sırt kaslarımız ise tonu, kuvvet ve gerginliklerini yitirerek süneceklerdir. Ayrıca uzun süreli uygunsuz postür sebebiyle omurga problemleri baş gösterecektir.

Bedenimiz sürekli oturma pozisyonuna uygun bir şekilde gelişmemiştir, bu sebeple uzun süre oturma pozisyonunda olmak kaslarımızda, eklemlerimizde bütün vücudumuzda bir stres yaratır. Bu strese uzun süre maruz kalmak vücutta hemostaza sebep olacaktır.

Uzun süre oturur pozisyonda olmanın sağlık maliyetleri dışında işgücü kaybı, performans düşüklüğü gibi ekonomik sonuçları da hiç de azımsanmayacak boyutlardadır.

Fark nedir?

Gelelim başlığımıza, aslında omurga sağlığı açısından taksi kullanmakla masa başı iş yapmak arasındaki bağlantıyı ortaya koymuş oldum. Aralarındaki benzerlikler kadar bazı farklar da mevcut. Ofis ortamında çalışırken takside araç kullanmaya oranla daha çok ayağa kalkma şansınız vardır. Bu da kaslarınızın esnemesine yardımcı olur.

Taksi kullananların bu esnetmeleri yapma şansı daha azdır. Bir diğer nokta ise taksi sürücülerinin sürekli bütün vücutlarını etkileyen bir titreşim ve salınıma maruz kalmasıdır. Bu da omurgada mikro travmalara sebep olmakdadır. Bu mikro travmaların sürekli olduğunu düşünsenize! Bir diğer faktör de stres.

Kronik stres altında çalışma bir çok fiziksel hastalığa sebep olur. İş yaparken maruz stres düzeyleri bakımından taksi şoförleri ile ofis çalışanları arasında bir karşılaştırma yapmak hiç de kolay değil. Zira her ikisinin de ciddi zorluları var.

Örneğin taksi şoförleri bir yandan trafik kurallarına uygun ve dikkatli bir şekilde araç kullanmak, bir yandan müşterilerinin beklentilerine cevap vermek, zamanı göz önünde bulundurmak durumundayken; ofis çalışanları da yoğun telefon, mail trafiğini idare etmek, yöneticilerin isteklerini yerine getirmek ve aynı şekilde zamanı hesaba katmak zorunda kalıyorlar. Hangisi daha stresli bir iş, kararı siz verin.


Ağrı ne zaman ciddi bir sorun haline gelir?

Uyaralım! Ofis ortamı veya araç kullanımı sebebiyle aşağıdaki soruların herhangi birine “Evet” cevabı veriyorsanız bir uzmana görünmenizin zamanı gelmiş demektir.

  1. Bel ağrınız bacağınıza yayılıyor mu?
    Eğer ağrı sürekli ve şiddetli ise bu bir şeylerin sırtınızdan bacağınıza doğru inen bir siniri sıkıştırdığının işaretidir.
  2. Dizinizi göğsünüze kaldırdığınızda veya kıvırdığınızda bacak ağrınız artıyor mu?
    Eğer öyleyse, bir diskinizin bir sinirinizi sıkıştırma olasılığı yüksektir.
  3. Son zamanlarda bir düşüşten sonra şiddetli sırt ağrısı çektiniz mi?
    Düşmek omurganızda bir hasara sebep olabilir. Sakatlık riski eğer osteoporozunuz (kemik erimesi) varsa artabilir.
  4. Üç haftadan daha uzun süren bir sırt ağrısı çektiniz mi?
    Genellikle temel tedavilerle ağrı tedavi edilebilir. Ancak eğer ağrınız devam ederse bir beyin veya sinir cerrahisi uzmanına danışmalısınız.
  5. Geceleri sizi uyandıran veya dinlenirken daha da kötüleşen bir sırt ağrınız mı var?
    Eğer şikayetlere bir de ateşiniz eklenirse, bir infeksiyon ya da diğer bir bir problem olduğunun işareti olabilir.
  6. Sık sık mesane veya barsak problemi yaşıyor musunuz?
    Mesane ve barsak problemleri bir çok sebepten ötürü olabilir. Fakat yine de bazı omurilik problemleri bu bulgulara yol açabilir.
  7. Yürürken bacaklarınızda bir halsizlik veya güçsüzlük oluyor mu?

Sırt ağrısından kurtulmak için ne yapmalı?

Yukarıdaki sorulara rahatlıkla evet cevabı veremiyorsanız ancak tam olarak da hayır demek sizin durumunuzu yansıtmıyorsa omurganıza daha fazla özen göstermeniz gerekmektedir.

İşte size hem ofis ortamında hem de araba kullanırken omurga sağlığınızı korumak ve olası bel / sırt ağrılarından korunmak için birkaç basit ipucu.

  • Ayakta Duruş: Ayaklardan birini, diğerinin ilerisinde ve dizleri hafif kırarak durmak, sırtınızdaki yükü azaltır.
  • Oturuş: Dizlerinizi, kalçalarınızın seviyesinden biraz daha yukarda tutarak oturmak sırtınız için iyi bir destek sağlar.
  • Uzanma/Erişme: Omuz hizanızdan yüksekteki nesnelere uzanırken tabure kullanın.
  • Ağır Eşya taşıma: İtmek, çekmeye göre sırtınız açısından daha kolaydır. İtme işlemine başlamak için kollarınızı ve bacaklarınızı kullanın. Eğer ağır bir cisim kaldırmanız gerekiyorsa, birinden yardım isteyin.
  • Kaldırma: Kaldıracağınız cisme mümkün olduğunca yaklaşın, bir dizinizin üstüne çökün ve diğer ayağınızı yerde düz tutarak o cismi kaldırın.
    Kaldırma işlemini cismi vücudunuza yakın tutarak sırtınızla değil, bacaklarınız ile yapın.
  • Taşımak: İki cismi, ayrı ellerde olmak koşulu ile, taşımak bir tane büyük cismi taşımaktan daha kolaydır. Eğer büyük bir cisim taşımanız gerekiyorsa, vücudunuza yakın taşıyın.
  • Ağırlık Kontrolü: Ek ağrılık sırtınıza fazladan gerginlik bindirir. Daha sağlıklı bir sırt için ideal kilonuzun 4-5 kilo aşağısı ve yukarısında kalın.
  • Sigara İçmeyi Bırakın: Nikotin omurganıza destek olan disklere giden kan akışını engellediği için sigara içenler, içmeyenlere göre daha çok sırt ağrısı çekebilirler.
  • Hafif Sırt Ağrısı: Hafif sırt ağrılarınızı anti-inflamatuar ilaçlar ve bir takım esnetmelerle/germelerle ve buz torbası koyarak tedavi edin.

Daha fazla bilgi ile, yetişkin nüfusun %80’ini etkileyen, insanların doktora gitmekteki en büyük ikinci sebebi olan sırt ağrınızdan kaçınabilirsiniz. Ağrısız günler dilerim…

Biyografi: Op. Dr. V. Kerem Bıkmaz

dr kerem bıkmaz

Op. Dr. Kerem Bıkmaz, Tıp fakültesini Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesinde, nöroşirurji ihtisasını ise Sağlık Bakanlığı Okmeydanı Eğitim ve araştırma Hastanesinde bitirdi. Asistanlık eğitimi sürecinde dört yıl süreyle Avrupa Nöroşirurji Cemiyeti (EANS) eğitim kurslarını başarıyla tamamladı. İhtisas sonrası başasistan olarak çalıştığı Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesindeki görevine ara vererek iki yıl süre ile ABD Arkansas Üniversitesi Nöroşirurji Departmanında Prof Dr. Gazi Yaşargil yanında mikrocerrahi eğitimi aldı.

Bu süre içinde beyin tümörleri, beyin damar hastalıkları ve kafa tabanı cerrahileri ile ilgili pek çok operasyona aktif olarak katıldı. Aynı konularda bilimsel araştırma projeleri yürüttü. Profesör Gazi Yaşargil anatomi laboratuarında fiber diseksiyon tekniğini kullanarak yaptığı çalışmalarla beyin anatomisi konusunda bilgi ve deneyimini arttırdı. Bu çalışmalar ile hazırladığı sözlü bildiri ile Türk Nöroşirurji Derneği Ulusal Kongresinde ödül, aynı zamanda Japonyada Kasım 2007 de düzenlenen Dünya Nöroşirurji Dernekleri Federasyonunun 13. Kış kongresine katılım bursu kazandı.

2005 yılında ABD. St. Louis Üniversitesinde beyin tümörleri ve anevrizmalara mikroşirurjikal yaklaşımlar konusunda çalışmalarda bulundu ve bu konudaki deneyimlerini arttırdı. 2006 yılında Almanya’da Mainz Üniversitesinde nöroşirurjide basit girişimsel teknikler ve nöroendoskobik yaklaşımlar konusunda eğitim aldı. Yurtdışında yoğun geçen iki yılın ardından hastanedeki vazifesine geri dönen Dr. Bıkmaz başta derin yerleşimli beyin tümörleri ve anevrizma cerrahisi olmak üzere ileri bilgi ve deneyim gerektiren operasyonları başarıyla gerçekleştirdi.

2007 ve 2008 tarihlerinde ABD Rochester Mayo Klinik Nöroşirurji Departmanında ve Lebanon New Hampshire Darthmouth Hitchkock Medical Center da ağrının ileri tedavisi ve spinal cerrahide minimal invazif yöntemler konularında çalışmalarda bulundu. 2009 yılında Kuzey Amerika Omurga-Omurilik Derneğinin düzenlediği bel, boyun ve sırt ağrılarının cerrahi dışı tedavisi, omurga enjeksiyonları ile ilgili ileri kursları başarı ile tamamlayarak bu konudaki bilgi ve deneyimini arttırdı.


41’i yabancı dilde olmak üzere 100’e yakın bilimsel yayını bulunan Op Dr. Kerem Bıkmaz 2008 yılında Başasistan olarak çalıştığı SB. Okmeydanı Devlet Hastanesi Nöroşirurji Anabilim dalındaki görevinden ayrılarak İstanbul Cerrahi Hastanesine geçti. Burada baş-bel-boyun ağrıları ileri tanı ve tedavi merkezini kurdu. Dr. Bıkmaz 2009 yılında kendi muayenesini kurdu.

Gülmenin sağlık üstünde 4 muazzam etkisi


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.