Koalisyon Damatlarının Kız Evindeki Mahçup Sınavı

Parlamentoya giren dört siyasi partinin, kendi kitlelerinin pastadan alacağı payın dışında bir yol haritası çizmesi ve öncelikle ele alınması gereken gündemin, ülkenin gerçek restorasyonunun nasıl yapılması olmalıdır!

akp anayasa koalisyon siyasi aktör liderler seçim siyasi
7 Haziran Genel Seçim sonuçlarına bakıldığında, hiçbir siyasi partinin tek başına iktidar kuramayacağı görülmekte; peki olası bir koalisyon hükümeti, geçmiş dönemlerin koalisyon deneyimlerinde de yaşandığı gibi yıkım ve istikrarsızlık mı getirecektir? Seçim sonuçlarında Ak Parti yüzde kırklık bir oy oranıyla en güçlü siyasi oluşum olurken, HDP , MHP ve CHP yüzde altmışlık çoğunluk diliminde bulunmakta; şöyle bir çelişki kamuoyunu ikilemde bırakmaktadır:

[quote]Yüzde 40 oyu alan ve toplumun çoğunluğunun rahatsız olduğu bir oluşum, ülkenin ve insanlarının genleri ile oynamaya devam edip, antidemokratik uygulamalarını sürdürecek ve ortağı olacak siyasi partiler de buna olur mu verecektir? [/quote]


Türkiye Cumhuriyeti’nin nitelikleri, 1982 Anayasası’nda belirtilmektedir. Bu kavramlar, Atatürk’ün çağdaş uygarlık yolunda gösterdiği ilkelerin özü olarak kabul edilmektedir:

1) Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.

2) Milli birlik ve beraberlik

3) İnsan haklarına bağlılık

4) Milli devlet olmak, Türk milliyetçiliğine bağlı olmak

5) Atatürk ilke ve inkılâplarına bağlılık

6) Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü, resmi dilin Türkçe olması ve başkentin Ankara olması

7) Laiklik


8) Demokratik sosyal hukuk devleti

9) Kuvvetler ayrımı.

Kurulacak olası koalisyon denklemlerinde insanların algılarını her an değiştiren bir kaos hakim duruma gelmiş bulunmakta ve tek seçenek neredeyse erken seçim olarak kamuoyuna dayatılmaya çalışılmaktadır. Yapılması gerekense seçim sürecinden çıkılıp, Türkiye Cumhuriyeti genlerinde yaratılan hasarın giderilmeye başlanmasıdır. Siyasi parti liderlerinin demeçlerine baktığımızda, ileri sürdükleri şartlar ve ilkeler, kendi ideolojik inançları üzerinde yürümekte; fakat, bu ülkenin üzerinde kurulu olduğu Cumhuriyet ilkeleri yıllardır değiştirilmeye çalışılsa da zaten mevcuttur.

kız evi koalisyon seçim siyasi iktidarAk Parti Hükümeti’nin iktidar sürecinde, Yeni Türkiye söylemi ile gerçekleştirilen dönüşüm operasyonunda Atatürk Cumhuriyeti’nin temel taşları yerinden oynatıldı; fakat, yıkım gerçekleştirilemedi. Millete ait olan egemenlik hakkı, Başkanlık sisteminin dayatılması ile elinden alınmak istendi; Gezi Direnişi, Yolsuzluk operasyonları ile ülke yurttaşları arasında kutuplaştırılma yaratıldı, düşmanımın düşmanı dostumdur anlayışı değerli yalnızlığı tek seçenek kıldı!

Muhalif insanlar üzerindeki baskı çoğaldı, yapılan her eleştiri hükümete darbe yapılacak algısı yaratılarak, kişilerin hapishaneleri doldurması sağlandı, internet yasaklandı, ifade özgürlüğü değil rafa, çöpe bile atılmadan geri dönüşü olmayan imha işlemlerine uğratılmaya çalışıldı.

Laiklik, ülkenin eğitiminin İmam Hatipleştirilmesiyle beraber en tehlikeli ilke ilan edildi, anaokullarından başlanarak türbanın serbestleştirilmesi, dini nikahın geçerli olması, kadın cinayetlerindeki ceza indirimi çağdaşlığa sırtımızı döndürdü!

Hukukun üstünlüğü; yargının, yasamanın ve yürütmenin tek kişide toplanması ile sonlandırıldı. Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğü, çözüm sürecinin siyasi şantaj duruma düşürülmesi ile geri dönüşü olmayan dikenli bir yola girdi.

[quote]Haziran Direnişi iyi analiz edilip, bu doğrultuda ilkelerin belirlenmesi gerekiyor. Kentlerdeki mülteci akınları, patlayan bombalar, radikal İslam’ın uyuyan hücre evleri, sınırlarımızdaki dram gibi sorunların çözümü de kamuoyunun merak ettikleri arasındadır. [/quote]

Yandaş sermayenin yolsuzlukları, iş güvenliğinin uygulanmasındaki laçkalık, esnek çalışma saatlerinin getirdiği kölelik düzeni, grev yasakları, tüketime dayalı ve karşılığı olmayan ekonomik büyüme yalanı, en doğal protesto hakkını kullanan genç ölümlerinin adalet saraylarında belirsizliğe itilmesi, doğa katliamı ile eko-sistemin imhası gibi sorunların karşısında yüzde 60 oy alan siyasetçiler nasıl bir yol izleyip, insanların yaşam tarzını rotaya sokacaktır? Bilmek istiyoruz!


Parlamentoya giren dört siyasi partinin, kendi kitlelerinin pastadan alacağı payın dışında bir yol haritası çizmesi ve öncelikle ele alınması gereken gündemin, ülkenin gerçek restorasyonunun nasıl yapılması olmalıdır! Yoksa, yüzde 40 oy alan AKP’den siyasi taviz koparmanın peşine düşülürse, hem seçmene ihanet, hem de yarının pek aydınlık olacağı söylenemez! Unutulmaması gereken, AKP’nin ideolojisinin katılması olası ortaklarla devam etmesi değil, yeni bir anlayış ile özgürce yola devam edilmesidir!