Yasemin Sungur: Düşlerine uçan bir martı kadın

Yasemin Sungur. O bir düş öğretmeni, kendi isminin markasını başarıyla yaratmış çok değerli bir iletişimci. “Kariyerim Gelecek mi? adlı kitabıyla gençlere markalaşma ve başarı yolunda yapılması gerekenlerin altın anahtarlarını anlatırken on yıldır İstanbul Oyuncak Müzesi’ndeki”Kitap ile sohbet” projesini başarıyla sürdürmekte.

yasemin sungur
Yasemin Sungur (Oyuncak Müzesi)

Konuşmacı, yazar, yayıncı, sohbetçi, gezgin. Kısacası on parmağında on marifet… Yaptıklarını anlatmaya kelimeler yetmiyor, daha bir çok hayata geçirdiği değerli iletişim projesinin girişimcisi ve lideri… Hepsini sizin için bir bir konuştuk. Bu iki kanatlı zamanın ötesine uçan martı kadını gelin birlikte düşlerinden yakalayalım…. Sevgili Yasemin Sungur ile yaptığımız bu keyifli röportajın düşlerinize dokunması dileğiyle…

Röportaj: Yasemin Sungur

Yasemin Sungur kendi isminin markasını başarıyla yaratmış bir iletişimci olarak,  markalaşma yolunda gençlere hangi adımları atmalarını önerir?


Yasemin Sungur: İnsan var olduğu hayatta kendini bilinçle fark ederek, var ederek, değer yaratarak, çoğalarak, değerli bulduğunu paylaşarak kendi izini bırakabilir. Markalaşmak kavramını, yaşadığı dönemde yaptıklarıyla değer yaratmak ve iz bırakmak olarak yorumluyorum. Bireyin hayat amacına hizmet eden bir var oluş, gerçekçi izler bırakmayı da sağlar. Önceliğimiz nefes aldığımız bu hayatta, bırakmak istediğimiz izin ne olacağına karar vermek farkındalığımızla başladığını düşünüyorum. Her sabah uykudan uyandığımızda şükredeceğimiz bir hayat amacı olmasını öneriyorum. Bu amaç sadece kendimizle, bireysel kazançlarımızla değil yaşadığımız döneme katkı vermek ile ilgili olmalı. Kendini iyi tanıyan, ne istediğini bilen, yeteneklerini bu doğrultuda geliştiren, kullanan, kendine sevgiyle ve saygıyla bakan birey bunu aynı şekilde çevresiyle paylaşacağı için kendi alanında iz bırakacaktır.

yasemin sungur gizem serra sözen yazı akademi
Yasemin Sungur ile Oyuncak Müzesi’nde

Siz aynı zamanda değerli bir konuşmacı, eğitmen, yayıncı ve yazarsınız da. Başarılı iletişim ve liderliğin altın anahtarı nedir?

Yasemin Sungur: Bu yıl iş hayatımda 40.yılım. Tek bir anahtar var, o da aşk. Aşk ile yapmak. Elinden gelenin en iyisini yapmak ancak aşk ile mümkün. Bu işime çok iyi odaklanmamı sağlar. Kendimi geliştirmek için sürekli öğrenci olmamı sağlar. Kendime örnek aldığım kişiler var. Etkilendiğim hayatlar, masallar, düşler var. Bazen bir söz benim altın anahtarım olabiliyor. Mesela Richard Bach’ın  çok sevdiğim Martı kitabından Martı Jonathan’ın söylediği şu sözler ile adım atarım karşıma çıkan pek çok zorluğa karşı “Cehaletimizi kırabiliriz, becerilerimizi, yeteneklerimizi ve zekamızı kullanarak kendimizi bulabilir, kendimiz olabiliriz. En önemlisi, özgür olabiliriz! Uçmayı öğrenebiliriz!” Bu nedenle kanatlarımı fark ederek başlarım güne ve pak çok kişiye fark etmesi için ışık tutarım.

“Atatürk ışığımın hep parlamasını sağlar.”

Bir konuşmasında “Dünyada her şey kadının eseridir” der. Gücümü fark etmemi sağlar bu sözü ile. Şu sözü ile de beni emek vermeye değer üretmek konusunda ilham verir. “Zaman ilerledikçe, ilim geliştikçe, medeniyet dev adımlarıyla yürüdükçe; hayatın, asrın bugünkü gereklerine göre evlat yetiştirmenin güçlüklerini biliyoruz. Anaların bugünkü evlatlarına vereceği terbiye, eski devirlerdeki gibi basit değildir. Gerekli özellikleri taşıyan evlat yetiştirmek, pek çok özelliği şahıslarında taşımalarına bağlıdır. Bu sebeple kadınlarımız, hatta erkeklerden daha çok aydın, daha çok feyizli, daha fazla bilgin olmaya mecburdurlar! Bir toplum, bir millet erkek ve kadın denilen iki cins insandan meydana gelir. Mümkün müdür ki, bir toplumun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça, diğer kısmı göklere yükselebilsin!

Türkan Saylan’ın o muhteşem bakış açısı ile de harekete geçerim. “Her eğitimli kadının bu CUMHURİYET’e borcu var.”

Kitap ile Sohbet

“Kitap ile sohbet” onuncu sezona giriyor. Kitap okuma oranının çok düşük olduğu  ülkemizde bir kitap etkinliğini 10 yıldır sürdürmek büyük başarı. Bunu ne sağlıyor? Nelere dikkat ediyorsunuz?

Yasemin Sungur: Evet, çok mutlu olduğum ve kendimi güçlü hissetmeme sebep olan bir etkinlik bu. Bu yıl 10.Sezon ile devam edeceğiz. 8.sezonda 2 ayrı sınıf olarak devam ettik. Geçen sezon 3 sınıf olduk ve bu yıl da çoğalarak devam edeceğiz.

Kitap ile Sohbet’te bizi buluşturan kitap, sürdüren paylaştıklarımız.

Okumayı seviyoruz, okuduğumuz kitabın derinliklerine inmeyi seçtik. Kitabın içindeki her konuyu konuşabilir, oradan kendi hayatımıza bir bakış atıp yeni kitaplarla devam ediyoruz. Okumayı, yazmayı sevenler buluşuyoruz. “Kitap ile Sohbet” etkinliğimiz her yaştan, herkese açık. Üye olup, kayıt yaptırıp aramıza katılabilirler. Amacımız kitap ile sohbet etmek, kitaplara dokunmak, kitabın içinde yaşamak, paylaşmak ve aktarmak. Okuduğumuz kitabın kahramanlarını tanıyıp, yerine geçip yaşamımıza yeni deneyimler katmak. Yazarı tanıyor, kitabın geçtiği döneme bakıyor, farklı bakış açılarını anlayıp, hayatımızı oynamaya devam ediyoruz.

Biz birbirimize #kitapdaş diyoruz. Arkadaştan öte demişti bir üyemiz. Bir de geçen sezonun bitiminde duygularını yazan kitapdaşımın yazısından bir alıntı vermek isterim:

“Sezonlar boyunca gidiş gelişler çok oldu. Duygularıyla da var olanlar, sadece o masanın etrafındaki yerini almakla kalmadı, hayatlarına da dokundu arkadaşlarının. Birbirimizi tanımaya uzanan o yolculukta, kitap sayfalarından bize uzandı sözcükler. Kitap tutkusuyla başlayan arkadaşlıklar, dostluğa evrildi. Anlamaya, çözümlemeye, iletişim kurmaya çalıştık birbirimizle. Her birimiz farklı bir yönüyle tamamladı bütünü. Sevinçlerin coşkusunu, acıların kederini hissettik. Güzellikleri başkalarına da ulaştırmak için ortak projeler oluşturduk. Emeği ve hazzı birlikte paylaştık. Kısacası bizimki hayatın paylaşımı.”

Kariyerim Gelecek mi?

İlk kitabınız “Kariyerim Gelecek mi?” güncellenmiş yeni baskısıyla raflarda yerini alıyor. 5.Baskıya giren kitabınızda neden güncelleme yapmak ihtiyacı duydunuz?


Yasemin Sungur: Kitabım okuru ile sohbet eden bir kitap. Sohbet sohbeti açıyor ve her baskıda bir kaç satır da olsa ekler yapıyorum. Kitabımda bireyin meslek seçimi konusunda farkındalığını artırmak istedim. Anne babanın çocuğunun, gencin meslek seçimine bilinçle bakmasını sağlamak için örnekler paylaştım. Kitabımı öncelikle anne babalar ve öğretmenler okusun isterim.

Yakında çıkacak yeni kitabınızdan ilham alarak Harekete Geç! adıyla bir proje başlattınız. Bu proje kitabı yazma sürecinizi nasıl etkiliyor?

Yasemin Sungur: Kitabım üzerinde 3 yıldır çalışıyorum. Harekete Geç! isimli eğitim ve danışmanlık projem ise 20 yıldır çalışmalarımda. Yeni başlayan proje sadece bu işin online adımı ve bireylerin katılmasını sağlayan bir sistem kurgulamamı sağladı. Kitabım bitti, son detaylardayım. Harekete Geç! Online Gelişim Programı 21 + 28 gün süren bir eğitim programı. Şu anda 2.ekip ile ilerliyoruz. Bu çalışmayı daha çok kişinin katılabilmesi için online bir süreç hazırladım. Ne yazık ki çağımızın sorunu, insanlar istiyor, konuşuyor ancak adım atmakta zorlanıyor. İşte tam bu noktada alışkanlıklarımızı, kendimizi harekete geçirmek için, kendi isteklerimizi kendimize yaptırtan olmak için çalışıyoruz.

Yasemin Sungur ile Yazı Kampı

Eylül’de aynı zamanda yazı kampınız da başlıyor. Yazmak isteyip de yazamayan okuyucularımız için ne söylemek istersiniz, yazmak kişinin gelişim yolculuğunun neresinde?

Yazı Kampı Gümüşlük Akademisi’nde ve bu yıl ikincisi gerçekleşiyor. 7 gün sürecek. Ben okumak, yazmak eylemini insanın öğrendiği ilk beceriler. Hayatımızın tamamında farkındalıkla okumayı sürdürmeli, içimizden akanları da bazen sadece kendimiz için yazmalıyız. Bir de yaptığımız iş, ya da hayallerimiz bu konuda üretimde olmamızı gerektiriyorsa bu tür çalışmalar becerimizi geliştiriyor.

Sosyal medyayı doğru kullanmak sizce ne kadar önemli? Özellikle de kariyerimiz açısından ele alacak olursak sosyal medyayı etkin kullanmak kişiye kariyeri açısından ne gibi faydalar sağlar?

Yasemin Sungur: Birey hayatın her alanında tarzı ile iz bırakıyor. Sosyal medya hayatımıza yeni giren ve teknoloji ile hızla yayılan bir mecra. Herkes kendisine en uygun yerlerde ve kendisi olarak ve aynen hayatında olduğu gibi olmalı. Ne ve neden yaptığını bilerek üye olduğu sosyal medya hesaplarında hayat amacına uygun yer almalı. Yaptığımız her şey iz bırakıyor. Amaçsız ve plansız kullanım öncelikle zamanı tüketir, zaman hayattır. Düşünmeden kullananlar çoğunlukta, gördükleri, okudukları bilgileri kontrol etmeden kullananlar çöp yaratıyor. Sosyal medya hesabımız bizim çalışma masamız, çantamız veya evimizin bir odası gibi düşünmeliyiz. Hesabımıza davet etiğimiz, arkadaş olduğumuz kişiler ile iletişime bu bakış açısı ile dikkat etmeliyiz. Çalışma masamız gibi düzenli, çantamız gibi içinde ne taşıdığımız konusunda bilgili ve bilinçli olmalıyız. Odamıza davet etmiş, buluşmuş gibi misafirperver ve insani ilişkiler içinde olmalıyız.

Yasemin Sungur ile ‘Hayat ile Sohbet’

Sosyal medya hesaplarınızda canlı olarak sohbet ettiğiniz ve daha sonra youtube kanalınızda da yayınlanan “Hayat ile Sohbet” nasıl doğdu?

Yasemin Sungur: “Hayat ile Sohbet” benim davet edildiğim toplantılarda yaptığım konuşmamın ana başlığı. Farkındalık artırmak için gündeme uygun şekilde, hepimizi ilgilendiren konularda zihnimizdeki sorulara cevaplar bulmaya çalışıyorum. Hayatı anlamla, coşkuyla, sevgiyle, iyi düşünüp, güzeli düşleyerek, hayat amacımıza hizmet etmeye odaklanarak yaşamamızı sağlamak hedefime hizmet ediyorum. Hayatımızın sorumluluğunu almak bilincini artırmaya çalışıyorum. Sosyal medyada çokça vakit geçirmeye başladık. Özellikle videolara ilgi arttı. Paylaşmayı seviyorum.

Sizce bir insanı kırmadan ona gerçeği söyleme sanatı hitabet sanatını çok iyi bilmekle mümkün müdür?

Yasemin Sungur: Güzel konuşmak süslü kelimeler ile konuşmak değildir. Amacı, değeri farkında olarak, anın gerektirdiği anlamı yaratmak için gerçek duygular ile doğal akışla yapılmalıdır. İçinden geleni geldiği gibi söylediğinde doğal olunmaz. Hissettiğimiz ve yaratmak istediğimiz etkiye uygun davranışa niyet etmeli ve ona hizmet etmeliyiz. Yapay değil organik olmalı. Ne ekersek onu biçeriz.

Sizin için insana inanmış, potansiyelini yüreğinde görmüş bir düş öğretmeni diyebilir miyiz?

Yasemin Sungur: Bu soruya düşlerimle cevap verebilirim. İyiyi düşünüyor, güzeli düşlüyor ve düşüme hizmet ediyorum. Harekete geçtim. Bu hayat benim. Hayatımın sorumluluğunu aldım. Öğrenmeyi seviyorum. Öğreniyor, anlıyor, deneyimliyorum. Deneyimlerimi paylaşmayı seçtim. Yapılacak çok şey var. Elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Kadınlar, çocuklar ve doğa için üretmeye devam ediyorum. Hayatımda kitaplar, kelimeler odağımda. Edebiyat beslenme kaynağım. Okuyarak, yazarak, anlatarak, paylaşarak düşlerime hizmet ediyorum.

Yasemin Sungur hakkında


Kendisini “hayat öğrencisi, eğitmen, yazar, sohbetçi, harekete geçiren” olarak anlatan Yasemin Sungur, 40 yıldır gelişim başlığı altında kurumsal ve bireysel eğitim çalışmaları yapıyor. Edebiyat, kitaplar ve yazıyı hayatının merkezine koyan Sungur, 10 yıldır “Kitap ile Sohbet” başlıklı bir etkinlik yönetiyor. Aynı zamanda “Yazar ile Sohbet” ve “Şiir ile Sohbet” etkinliklerini de hayata geçiren Sungur’un, “Hayat ile Sohbet” başlıklı derin bir sohbet programı da bulunuyor. 7 yıldır çok yazarlı Martı isimli blog dergi yayınlayan, 3 yıldır Yazı Kampı düzenleyen Yasemin Sungur, “Harekete Geç!” isimli aktif bir online gelişim projesi yönetiyor. Kariyerim Gelecek mi? isimli bir de kitabı bulunan Sungur, yeni kitaplar yazmaya ve üretmeye devam ediyor.

Muazzez İlmiye Çığ: Muazzam Muazzez’den 100 yaş sırları


Gizem Serra Sözen
2006 yılında tanıştığım Mevlana’nın Mesnevisi ile manevi yolculuğum başladı diyebilirim. Manevi değerleri her zaman maddi değerlerin önünde tutan bir anne ve babayla büyüdüğüm için maneviyata yakın bir genç olarak büyüdüm, bu yüzden kendimi hep şanslı gördüm. Çünkü hayattaki en yakın iki rol modelim hal ehli insanlardı. Şimdi cüz-i irademle öğrendiklerimin üstüne her gün bir yenisini daha ekleyerek burada sizlerle paylaşmayı diliyorum… Söz uçar, yazı kalır… Biz en iyisi her ay yazılarda buluşalım…