Levent Üzümcü: Demokrasinin ne anlama geldiğini Araplardan öğrendik!

Lüleburgaz’da gerçekleşen ‘Aykırı Sohbetler’ programında konuşan oyuncu Levent Üzümcü: “Bu insanlar demokrasinin ne anlama geldiğini zamanında Müslüman Arap’ların çevirdiklerinden öğrendiler. Çünkü bütün Yunan külliyatını kaybolmadan ortaçağ karanlığından kurtaran Müslüman Arap’lardır.” dedi

Lüleburgaz Belediyesi’nin düzenlediği ve moderatörlüğünü Celal Pir’in yaptığı Aykırı Sohbetler’in Mart ayı konuğu, tiyatro oyuncusu Levent Üzümcü oldu. Programa Eski Milli Atlet ve Eski Atletizm Federasyon Başkanı Mehmet Yurdadön de izleyici olarak katıldı.  23 Mart 2018 Cuma günü Lüleburgaz Aşkiye Neşet Çal Sahnesi’nde gerçekleşen Trakya’nın Fay Hatları “Tiyatroda Yenilikçi Yaklaşımlar” başlığı altında gerçekleşen Aykırı Sohbetler’ ile sevenleriyle buluşan Levent Üzümcü yaptığı açıklamalarla Lüleburgazlı’ların büyük beğenisini aldı. Her konuşmasının ardından dakikalarca alkışlanan Üzümcü program çıkışında hayranlarına, yakın zamanda tekrar Lüleburgaz’a geleceğinin müjdesini de verdi.

Konuşmasının başında “Burada ne mutlu ki size; kim olduğunuza bakmaksızın, size burada sahnesini açan bir ilçe var. Çok büyük bir kopuş yaşanıyormuş gibi geliyor size ama sahne bulamadığım yerde de beni izlemek isteyen insanlar var” ifadelerini kullanan Levent Üzümcü, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bazen düşünüyorum, bütün bu düzen geçip gittiğinde biz nasıl bir arada yaşayacağız? Hiç bunu düşündünüz mü?”


Sahne bulamıyorum

“Ben Türkiye’nin bazı illerinde sahne bulamıyorum. Sizin benim gibi inşaların yaşadığı o illerde… Ama ben örneğin;  Antalya’ya gittiğimde ya da Antakya’da oynadığımda ya da Adana’daki oyunda;  sahne ihtimalimin olmadığı çevre illerden insanlar geliyorlar. Ben bazı illere gidemiyorum bile…  Örneğin; Kayseri’ye, Malatya’ya. Kalktım Rize’ye gittim. Dolaşıyorum Rize’nin sokaklarında. Bir tane adam uzaylı görmüş gibi bana bakıyor böyle:

“Haçan ne ediursun da burda” dedi.

Dedim ki: “Ne oldu vize mi koydunuz Rize’ye?

“Oyunum var akşam hadi kalk gel dedim” dedim.


“Sen yürek mi yedun da?” dedi.

Benim kıblem her zaman insan oldu

Sizinle aynı siyasi görüşte olmayan insanlarla asla siyaset tartışmayın. Ama mutlaka ilişkide olun. Ben mesela, karşıma kim gelirse gelsin, benimle kim konuşursa konuşsun, hangi sınıfta olursa olsun ve bana nasıl yaklaşırsa yaklaşsın, herkese aynı mesafede davranıyorum. Çünkü benim kıblem her zaman insan oldu.

Bu insanlar demokrasinin ne anlama geldiğini zamanında Müslüman Arap’ların çevirdiklerinden öğrendiler. Çünkü bütün Yunan külliyatını kaybolmadan ortaçağ karanlığından kurtaran Müslüman Arap’lardır. Çevirdiler onları sonra Cebelitarık’tan girdiler İspanya’ya, ispanya ile etkileşim sırasında önce İspanyolca’ya ve ardında İngilizce’ye çevrildi de Avrupa kültürü’nün temelini oradan aldı. 2. Dünya savaşı bittikten sonra Almanya var olmaya başladığında ilk yapılan yerler ekmek fırınları, kiliseler ve tiyatro binalarıydı.

Opera da olmasın tiyatro da olmasın

Kuruluşunda mı bir şey var, tadında, suyunda, toprağında bir şey var mı var bilmiyorum, istedikleri o noktaya hiç gelmedik. Üç beş kişi o noktaya gelmiş olabilir ama ben kitlelerden bahsediyorum. Hiç o noktaya gelmedik ve umarım da gelmeyiz. Opera ve tiyatro binalarını bu nedenle yapmak zorunda kalmayız. Yeter ki bunlar olmasın. Opera da olmasın, tiyatro da olmasın. Böyle yıkımlar yaşamayalım.

Çınaraltı Sohbetleri


Lüleburgaz Belediye Başkanı Emin Halebak’da programda yaptığı konuşmada Aykırı Sohbetler’in bahar ve yaz aylarında yine Lüleburgaz Belediyesi Kültür etkinlikleri kapsamında Çınaraltı Sohbetleri olarak devam edeceğini söyledi.

Yiğit Güralp: Ayla filmi senaristi ile özel röportaj


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.