Çavuşoğlu: 2 milyon Suriyeli mülteci Türkiye’ye gelebilir

Almanya Dışişleri Bakanı Maas ile İdlib gündemi için bir araya gelen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, terör tehlikesine karşı uyardı ve 2 milyon Suriyeli’nin Türkiye’ye gelebileceğini belirtti.

Mevlüt Çavuşoğlu: 2 milyon Suriyeli mülteci Türkiye ye gelebilir

İdlib’e saldırının devam etmesi halinde 2 milyon Suriyeli mültecinin Türkiye’ye de gelebileceğine vurgu yapan Bakan Çavuşoğlu’nun açıklamasından öne çıkanlar şöyle:

“Saldırı olasılığı ortaya çıktığından bu yana yoğun çaba sarf ediyoruz. İdlib’e yönelik saldırıları durdurmak için çaba serf ediyoruz. 4 tane gerginliği azaltacak bölge belirledik. Son olarak İdlib kaldı. Rejimin burayı ele geçirmek istediği açık. Askerlerimiz arasından bakanlarımızın da istihbaratımızın da katıldığı toplantılar oldu.

Maalesef dünden bu yana saldırılar oldu. Kimse kimseyi kandırmasın. Bu saldırıların amacı İdlib’i ele geçirmektir. Bu her bakımdan bir felaket olur. Almanya’nın şu süreçte gösterdiği samimi tavır takdire şayandır. Bu zirvede İdlib ile ilgili bir karar çıkması için çaba sarf edeceğiz. Bu dünyanın bir meselesidir.


Herkesin net bir tavır sergilemesi gerekiyor. Bu saldırıların önlenmesi için temaslarımızın olduğunu söyledik. Bu saldırıların yanlış olduğunu Rusya’ya ilettik. İdlib çatışmazlık bölgesinin korunması gerekiyor. Radikal terörist gruplara yönelik ortak strateji belirlememiz lazım. Biz bu konuda Türkiye olarak çok çaba sarf ettik. Bunun çözümü İdlib’i bombalamak değildir. Tahran Zirvesi’nden önce yapılmasını da doğru bulmuyoruz.

Amacımız bu gerginliği azaltmak, muhalefet ile rejim arasında güven oluşturacak adımları devam ettirmek ve siyasi çözüme dair adımlar atmak.

“2 milyon Suriyeli mülteci Türkiye’ye gelebilir”

Çavuşoğlu, 2 milyon insanın Türkiye’ye gelebileceğini belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Teröristler nereye gidecek? Bunlar Türkiye’ye gelebilir, geldikleri ülkeye gidebilir, Avrupa’ya da gidebilir. Bu tehlikeli. Suriyeli mültecilere ev sahipliği yaptık. Güvenli bölge dediğimiz bazı alanlara Suriyelilerin dönmesini sağlamak için çalışırken 2 milyon mültecinin nereye gideceği belli olmaz. Arzumuz bu saldırıların önlenmesidir.”

“Başından beri Suriye rejiminin planı İdlib’i ele geçirmekti”

Çavuşoğlu, “Rejimin İdlib’e saldırmak isteği ve burayı ele geçirmek isteği açık. Ama rejimin garantörleri var, Rusya ve İran. Rusya ve İran’la temaslarımızı sürdürüyoruz” dedi.

Savunma bakanlıkları, istihbarat birimleri ve dışişleri bakanlıkları düzeyinde İran ve Rusya ile görüşmeler yapıldığına değinen Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

“Burada hiç kimse kimseyi kandırmasın. Buradaki radikal grupların buradan çıkması gerektiği ya da ayrıştırılması konusunda hemfikiriz. Ama bu saldırıların amacı İdlib’i ele geçirmektir. Bu ciddi bir risk taşıyor. Her bakımdan bir felaket olur. Güvenlik bakımından da insani bakımından da. Bu radikal gruplar, terörist gruplar Türkiye tarafından buraya getirilmedi. Bu gruplara karşıysak o zaman Halep’ten, Doğu Guta’dan, Humus’tan hatta güneyden bu terörist grupları niye İdlib’e getirdik? Ya da koridor açarak onların silahlarıyla beraber niye buraya gelmesine izin verdik? Başından beri plan belliydi: ‘Bu gruplar buraya gidecek, sonra bu grupların burada bulunmasını bahane ederek, burayı ele geçirmek için saldıracak”.

“Saldırının yanlış olduğunu Rusya’ya ilettik”

Güvenlik ve insani bakımdan herkesin net tavır sergilemesi gerektiğini bildiren Çavuşoğlu, Türkiye’nin özellikle müttefiklerinden bu konuda somut adımlar atılması konusunda destek beklediğini açıkladı.


Saldırıdan sonra da ilgili ülkelerle görüşmelerde bulunduklarını aktaran Bakan Çavuşoğlu, “Saldırıdan sonra da ilgili kurumlarımız arasında temaslar oldu ve bu saldırıların yanlış olduğunu biz net bir şekilde Rusya’ya ilettik” diye konuştu.

“Almanya ve Türkiye’nin pozisyonları örtüşüyor”

Üçlü formatta gösterilen çabaları, varılacak bir mutabakatı engellemek için bazı grupların ve ülkelerin de provokasyon içinde bulunduğunu anlatan Bakan Çavuşoğlu, Almanya ve Türkiye’nin Suriye ve diğer konularda pozisyonlarının örtüştüğünü belirtti.

Almanya’nın bu süreçte gösterdiği samimi tavrın takdire şayan olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, İdlib ile ilgili özellikle ihlalin önlenmesi konusundaki çabaların devam edeceğini vurguladı.

“Tahran zirvesi konusunda Türkiye’yi destekliyoruz”

Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Tahran zirvesi konusunda Türkiye’yi desteklediklerini belirterek, “İdlib’den kaçacaklara yardım etmek gerekiyor. Nasıl yardım edebileceğimizi konuştuk. Türkiye bu konuda önemli ortağımız” dedi.

“Almanya ile Türkiye arasındaki yanlış anlaşılmaları da konuştuk”

NATO, AGİT ve Avrupa Konseyi gibi birçok platformda Türkiye ile ortak olduklarına işaret eden Maas, “İlişkilerimizin yapıcı olmasında stratejik menfaatimiz var” ifadesini kullandı.

İkili ilişkilere de değinen Maas, “Türkiye ve Almanya arasında son yıllarda tabii ki bazı yanlış anlaşmalar oldu. Ziyaretimde bu konuları da ele aldık” diye konuştu.

Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas: Türkiye, İdlib konusunda önemli ortağımız

Maas, Suriye’deki durum başta olmak üzere uluslararası meseleleri de ele aldıklarının altını çizerek, şöyle devam etti:

“Türkiye, tabii ki büyük bir endişeyle sınırındaki gelişmeleri izliyor, bizler de endişeliyiz. Öngörülmesi mümkün olmayan insani bir felaketi ortaya çıkarabilecek gelişmelere gebe olan bir bölgeden (İdlib) bahsediyoruz. İdlib’den kaçacaklara yardım etmek gerekiyor. Nasıl yardım edebileceğimizi konuştuk. Türkiye bu konuda önemli ortağımız.”

“Türkiye’nin daha çok katkısı olur”

Bu hafta Tahran’da düzenlenecek zirvenin önemine işaret eden Maas, “Bu konuda da Türkiye’yi destekliyoruz. Çünkü uluslararası toplumdaki birçok çevre, Türkiye’ye bakıyor. Belki Türkiye’nin duruma müdahale noktasında diğer ülkelerden daha fazla imkanı, katkısı olabilir diye düşünüyor” dedi.

İdlib’te insani felaketin önlenmesini amaçladıklarını belirten Maas, Suriye’de çoğu çocuklardan oluşan 3 milyondan fazla insanın korunaksız olduğuna dikkati çekti. Maas, “İmkanları doğrultusunda bu çatışma durumunda olan kesimlere etki etmek isteyen Rusya ve diğer ülkeler de var. Büyük bir felaket olasılığı da var. Çatışmaların olabileceğini ve bu çatışmaların belli cephelerde yoğunlaşabileceğini görüyoruz” değerlendirmesini yaptı.


Heiko Maas, konunun insani boyutu yönünden neler yapabileceklerini Türkiye ziyareti çerçevesinde masaya yatırdıklarını kaydetti.

Kalıcı bedelli askerlik uygulaması: 2 aylık askerlik gündemde!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.