Çocuklarda obsesif kompulsif bozukluk ile baş etmenin yolları

Çocuklarda obsesif kompulsif bozukluk ile nasıl baş edilir? Halk arasında “takıntı” olarak bilinen obsesif kompulsif bozukluk, kişinin sürekli kendini tehdit altında hissetmesine sebep olan nöropsikiyatrik bir hastalıktır.

çocuklarda obsesif takıntı

Çocuklarda obsesif kompulsif bozukluk ile baş etmenin yolları

Obsesif kompulsif bozukluğun çocukların ve gençlerin hayat kalitesini bozabileceğini belirten Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Dr. Figen Karaceylan Çakmakçı, “Rahatsız edici, önlenmesi zor, istenmeyen, gerginlik ve endişe yaratan düşüncelerden dolayı tekrarlanan hareketler obsesif kompulsif bozukluğun en belirgin özelliğidir” dedi.


Çağımızın hastalıklarından olan obsesif kompulsif bozukluk, çocukları ve gençleri de etkiliyor. Anneler ve babalar tarafından fark edilmesi zor olan bu hastalık, çocuklarda kaygı atakları gibi ciddi sorunlara yol açabiliyor. Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Dr. Figen Karaceylan Çakmakçı, çocuklarda sıklıkla yaşanan konsantrasyon probleminin obsesif kompulsif bozukluktan kaynaklanabileceğine dikkat çekti.

Kafaya takmak ile karıştırılmamalı

Rahatsız edici düşüncelerin engellenemez olması, bu düşünceler geldiğinde yapılan davranışların gereksiz yere yapılmasının çocuğun kendisinin ya da çevresinin gündelik hayatını aksatabildiğini söyleyen Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Dr. Figen Karaceylan Çakmakçı;


“Kafaya takmak ile obsesif kompulsif bozukluk arasında farklar var. Birçoğumuz gündelik hayatta, tehlikelerden korunmak için bazı önlemler alırız. Hastalıkta kirli olmadığı halde elleri kirliymiş gibi hissedip yıkamak, kilitli bir kapının kilitli olduğunu bildiği halde tekrar kilitleme ihtiyacı duymak bu hastalığın işareti olarak sayılabilir” şeklinde konuştu.

Ellerde iyileşmeyen cilt yaralarına dikkat

Obsesyonun çocuklarda kirlenme korkusu, kendine veya sevdiği insanlara zarar gelme korkusu ve emin olamama olarak görülebildiğini vurgulayan Dr. Figen Karaceylan Çakmakçı;


“Evden uzak olmamak için okula gitmeme, diğer çocuklardan uzak durmaya çalışma, konsantrasyon bozuklukları, vedalaşmaları uzatma, temiz olmama hissinden dolayı banyoda uzun zaman geçirme ve ellerin deterjan gibi uygun olmayan malzemelerle çok sık yıkanması sonucunda oluşan cilt yaraları çocuklarda obsesif kompulsif bozukluk belirtisi olabilir. Hastalığın, tanısı konulduktan sonra tedavi edilebilen bir hastalıktır” dedi.

Obsesif kompulsif bozukluk tanısı konmuş çocukların yorumlarından örnekler:

  • “Birisiyle tokalaştığımda elimin mikroplandığı düşüncesinden sonra aklım fikrim elimi yıkamakta; saatlerce elimi yıkıyorum temizlendiğine inanıncaya kadar” (14 yaşında)
  • “Evden çıkarken belli bir düzende eşyalara dokunup evdekilerin elini öpüyorum. Düzende en ufak bir aksama hissi geldiğinde hepsini tekrardan yapıyorum. Evden çıkmak saatler aldığı için okula hep geç kalıyorum” (11 yaşında)
  • “Soruları ne üç ne beş, tam dört kez kontrol etmeliyim. Dört kontrolde karar veremezsem doğru cevabı vermiş olsam bile dördün katları kadar tekrar çözmeliyim. Herkes bitirirken ben ancak yarısına gelmiş oluyorum sınavın.” (17 yaşında)

Takıntılar hakkında bilmedikleriniz!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.