Spor yaparken ön çapraz bağ yaralanmaları önlenebilir mi?

Üsküdar Üniversitesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölüm Başkanı Prof. Dr. Defne Kaya: Ön çapraz bağ propriyosepsiyon duyusu mutlaka güçlendirilmeli.

ön çapraz bağ

Üsküdar Üniversitesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölüm Başkanı Prof. Dr. Defne Kaya, ön çapraz bağın uylukla bacak kemiğimiz arasındaki ilişkiyi kontrol ettiğini belirterek ön çapraz bağ duyusunun güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti.

Duyu kayboldukça düşmelerin arttığını belirten Prof. Dr. Defne Kaya, “Sporcuların ÖÇB’lerini yırtmaması ya da yırtmadan spor yapmaları için bu duyunun mutlaka geliştirilmiş olması gerekiyor” dedi.


Prof. Dr. Defne Kaya: “Ön çapraz bağ duyusunun güçlendirilmesi önemli”

Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölüm Başkanı Prof. Dr. Defne Kaya, yaklaşık 3-4 cm uzunluğunda ve 1 cm kalınlığında bir doku olan ön çapraz bağın bütün dünyada çok konuşulan karmaşık bir konu olduğunu söyledi.

Dünyada halen ÖÇB tedavisi, cerrahi tedavisi, korunma yolları, niye yırtıldığı, yırtmadan nasıl spor yapılabilir konularının hala tartışıldığına dikkat çeken Prof. Dr. Defne Kaya;

“Amerika’da her yıl 200 bin kişi ön çapraz bağını yırtıyor. Her yıl hem cerrahiye hem de arkasından gelen fizyoterapi sürecinde 10 milyar dolar para harcanıyor.”

“Aslında hareket sırasında en çok kullanılan bağ değil ama tedavisi ve sonrasında harcanan para ve zaman kaybı önemli.”

“İnsanlar 8 ay spora dönemiyorlar, sporcu olmayan kişilerin işlerinin başa dönmesi 3-4 ayı bulabiliyor. Özellikle fizik tedavide geliştirmeye çalıştığımız bir duyu bu.”

“Bununla ilgili dünyada yazılan ilk kitabı yazdık. Burada da ön çapraz bağ ve propriyosepsiyon Türkiye’de ilk kez böyle bir sempozyumda tartışılıyor” diye konuştu.

ÖÇB koptuğunda tedavi sonrası %70 geri dönüyor

Ön çapraz bağın yüzde 1’inin sinirden oluştuğunu belirten Prof. Dr. Defne Kaya;

“Uylukla bacak kemiğimizin arasındaki ilişkiyi kontrol ediyor. Ama aynı zamanda gözümüzü kapattığımızda dizimizin hangi açıda olduğunu, mesela merdivene ayağımızı koymak istiyoruz ama dizimizin kaç derece açıda olduğuna normalde eğilip bakmıyoruz.”

“Beynimiz onu otomatik yapıyor. Bu bağ koptuğunda bakmak zorunda kalıyoruz. Gözümüzü kapattığımızda dizimizin kaç derecede olduğu konusunda bizi bilgilendiren bağ bu.”

“Bu bağ koptuğu zaman cerrahisinden 3 yıl sonra bile bu his % 70 geri dönüyor. O nedenle hem cerrahlar hem de fizyoterapistler için bu çok kıymetli bir duyu.”

“Hem sporcular ÖÇB’lerini yırtmasınlar, yırtmadan spor yapsınlar demek için bu duyunun mutlaka geliştirilmiş olması gerekiyor.”

“O milyar dolarlık bütçeler sadece koruyucu fizyoterapi programlarıyla önlenebilir. Biz bu toplantıda bunu vurgulayacağız” dedi.

Klinikte özellikle bu duyuyu geliştirecek egzersizlerin çok önemli olduğunun altını çizen Prof. Dr. Defne Kaya;


“Tedavide bütün hastalıklar için, çocuk hasta için, göğüs hastaları, spor yapanlar ve yaşlılar için çok önemli çünkü bu duyu kayboldukça düşmeler başlıyor. O nedenle bu duyunun gelişimi çok önemli” diye konuştu.

Prof. Dr. Yavuz Kocabey: “En çok sporcularda görülüyor”

TUSYAD Ön Çapraz Bağ Kurul Başkanı Prof. Dr. Yavuz Kocabey ise ön çapraz bağ kopmasının genellikle sporcularda görüldüğünü belirterek;

“Çünkü kopması için aşırı kuvvet isteyen bir bağdır genellikle de hızlı bir spor sırasında olan bir olaydır. Ancak başka hastalıkları vardır, kas sorunları gibi sorunlarda da çok ufak travmalarda da bu sorun oluşabilir” dedi.

Sempozyumun önemine işaret eden ve TUSYAD olarak farkındalık oluşturmaya çalıştıklarını belirtenProf. Dr. Yavuz Kocabey;

“Propriyosepsiyon aslında koruma amaçlı bir olaydır. Dizin kendisini koruma olayıdır. Bu nedenle çok önemli bir noktadır ön çapraz bağ için propriyosepsiyon.”

“Propriyosepsiyonu farkındalık olarak açıklayabiliriz. Bu sempozyum, bu yıl kuruldaki beşinci toplantımız. Amacımız ön çapraz bağdaki ortopedist ve fizyoterapistleri bilgilendirmek. Yenilikleri göstermek, ne yapabileceğimizi ortaya sunmak” dedi.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Propriyosepsiyon geleceğin konularından biri”

Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, açılış konuşmasında propriyosepsiyon duyusunun önemli bir kavram olduğunu söyledi. AR-GE odağı olarak nörobilimle uğraştıklarını belirten Tarhan, şunları söyledi:

“Propriyosepsiyon da bu açıdan çok önemli. Daha önceden 5 duyu kabul ediliyordu. Şimdi ise 33 civarında duyudan bahsediliyor. Bu duyulardan bir tanesi de propriyosepsiyon. Kimyasal ve manteyik duyular var.”

“Özellikle çocuk gelişiminde çocuk yürümeye başladığı zaman su bardağını eline alır ve suyu döker. Hep yaramazlık yapıyor zannederiz fakat aslında çocuk yer çekimine karşı reseptörlerini geliştiriyor.”

“Beyindeki propriyoseptik duyusunu geliştirme çalışmaları bunlar ve bu bir duyu bütünleme tedavisi olarak tıbba girdi. Bu, geleceğin konularından birisi.”

“Bu konuda hakikaten derinleşilirse, birçok keşif ile tedavisiz hastalıkların tedavi edilebilirliğini göreceğiz. Kişinin iç duyularının farkına varması ve iç duyularını hissetmesi bu açıdan çok önemli.”

Alanında uzman isimler konuştu

5 oturumdan oluşan ÖÇB propriyosepsiyonları sempozyumunun moderatörlüklerini;

Prof. Dr. Nurzat Elmalı, Prof. Dr. Egemen Turhan, Doç. Dr. Tolga Tüzüner, Doç. Dr. Gülcan Harput, Prof. Dr. Yavuz Kocabey, Prof. Dr. Defne Kaya, Doç. Dr. Hakan Çiçek, Doç. Dr. Baran Yosmaoğlu, Doç. Dr. Hasan Bombacı ve Doç. Dr. Hande Güney Deniz gerçekleştirdi.

Çapraz ön bağ propriyosepsiyonlarının her yönüyle ele alındığı sempozyumda;

  • Prof. Dr. Nurzat Elmalı, “Propriyosepsiyon nedir, neden önemlidir”;
  • Doç. Dr. Hande Güney Deniz, “Propriyosepsiyon nasıl değerlendirilir”;
  • Prof. Dr. Egemen Turhan, “Propriyosepiyon cerrahi ile değişir mi?” başlıklı sunumlarını yaptı.

Üsküdar Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü Başkanı Prof. Dr. Defne Kaya, “Propriyosepiyon rehabilitasyon ile değişir mi” başlıklı sunumunu yaptığı sempozyumda;

  • Doç. Dr. Hasan Bombacı, “Tek tünel ÖÇB”;
  • Op. Dr. Haluk Çelik, “Kullanılan greft”;
  • Doç. Dr. Emin Bal, “Çift Tünel”;
  • Prof. Dr. Yavuz Kocabey, “All inside”;
  • Doç. Dr. Gülcan Harput, “ÖÇB ve propriyosepsiyon”;
  • Doç. Dr. Hakan Çiçek, “ÖÇB yaralanmaları ve propriyosepsiyon”;
  • Doç. Dr. Tolga Tüzüner, “ÖÇB cerrahileri, propriyosepsiyon ve spora dönüş”
  • Doç. Dr. Baran Yosmaoğlu, “ÖÇB rehabilitasyonu ve propriyosepsiyon” başlıklı sunumlarını gerçekleştirdi.

Ön çapraz bağın kopması neden olur? Tedavisi nasıldır?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.