Dünya Çocuk Günü: 2 milyondan fazla işçi, 21 bin 957 gebe çocuk!

Bugün 20 Kasım Dünya Çocuk Günü. Bu dünyaya gelme sebepleri sadece ebeveynleri olan ve reşit olana kadar ebeveynlerinin koruması altında olması gereken çocukların günü.

dünya çocuk günü

Bir çocuk kimindir? Annenin mi babanın mı her ikisinin de mi koskoca bir sülalenin mi yoksa? Bence çocuk, doğduğu günden itibaren, yaşadığı toplumundur aslında ve o toplum da sorumludur o çocuktan. Hal böyleyken insan elinde olmadan düşünüyor çocuk sahibi olmak için iki farklı cins yeterli midir sadece diye? Sözlerim çok uçuk geldiyse eğer biraz da bu haberlerle ilgilenmekte fayda var. İki haberde meclisten.

Çocuk işçi sayısı yüzde 20 arttı!

İlki CHP Parti Meclisi Üyesi ve Ankara Milletvekili Tekin Bingöl’den. Bingöl, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü nedeniyle çocukların son dönemde yaşadığı zorluklar ve hak kayıplarını sayılarla gözler önüne serdi. Bingöl’ün hazırlamış olduğu rapora göre, iktidar döneminde çocuk işçiliğin yüzde 20 arttığını ve Türkiye’de 2 milyondan fazla çocuk işçi bulunduğunu belirtilerek son 7 yılda 340’tan fazla çocuğun iş cinayetlerine kurban gittiği vurgulandı.


Zor geliyor değil mi çocukla ölümü aynı anda anmak. Çocukla işi aynı anda anmak ama bunlar maalesef ki hala devam eden yangın yerleri. Aynı raporda son 10 yılda 482 bin 908 kız çocuğunun evlendirildiğine dikkat çekildi.

Ve ikinci haber: 18 ay 21957 gebe çocuk. . .

Dün gazetelere düşen bir haber daha vardı, başka bir ülkede olsa belki yer yerinden oynayacak bir haber! Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER), CHP’li Ali Şeker’in istismar sonucu hamile kalan çocuklar hakkındaki bilgi edinme başvurusunu yanıtladı. Daha önce bu konudaki araştırma önergesi reddedilen Şeker, ‘Resmi verilere göre 18 ayda 21 bin 957 gebe çocuk hastanelerde kayıt altına alınmış’ bilgisini kamuoyuyla paylaştı.

Sözcü’nün yaptığı haberde Ali Şeker’in açıklaması şu şekilde: “Bu verilere göre, ne yazık ki her gün 40’tan fazla çocuğumuz, daha kendileri birer çocukken, okul sıralarında örgün eğitimde derslerini dinlemek yerine anne olmaya zorlanmış. Ne yazık ki CİMER vasıtası ile edindiğimiz bilgilerde de gerçekler gizlenmeye çalışılmış. Gebeliklerin yaşlara göre dağılımı ve kayıtlara geçen en küçük gebe çocuğun yaşı gibi sorularım yanıtsız bırakıldı”

Bunlar gebe kalıp kayıt altına alınanlar ya alınmayanlar ya gebe kalmayıp istismara uğrayanlar? Onların sayısı elbette ki belirsiz tıpkı isimleri gibi.


Çocuk gelinler

Mesela duyuyor musunuz onların isimlerini? Yoksa yerine geçen kısaltmalar mı var yada daha kötüsü çocuk gelin diye geçiştiriyorlar mı? Çocuk gelin: İstismarın üstünü kapama şekli. Oysa çocuğa, en yakışmayanı! Bazen töre adı altında, bazen başlık parası(!) karşılığında bazen tecavüze uğrayıp namus temizlemek için kaç çocuk kurban ediliyor biliyor muyuz? Kaç çocuğun hayatını yok ediyoruz? Kaç çocuğu bile bile ölüme yolluyoruz. Bakın bunlar onların kendi sözleri:

“13 yaşında, herkes okula giderken ben de 30 yaşında bir adamla evlendirildim. Gittiğim kişiyi babam gibi gördüm. Hiçbir gün onun yanına yaklaşamıyordum. Gece olduğu zaman çok korkuyordum. Odasına bile giremiyordum. Her zaman baba gözüyle baktım ona. Hala da o psikolojimi üstümden atamıyorum. ” (A. -Van)

“Top oynarken, damat yaptılar. 14 yaşında evlendim. Eşim 16 yaşındaydı. Dışarıda top oynarken, “Gel düğün yapıyoruz” dediler. ” (Edirne- Erkek, STK yöneticisi)

Çocuk damat ve gelin

Sadece iki örnek. Sadece iki çocuğun sözleri. Sizce nasıl değişir bu acı nasıl diner? Bu acıyı da yine O’ nun dilinden duyun. Diyarbakırlı bir lise öğrencisi, hayatıyla söylediği cümle “Hayatımda değiştirmek istediğim tek bir şey var, o da babam.” Düşünebiliyor musunuz bir çocuğun hayatındaki en büyük yanılgısı babası?

Şimdi başa dönelim en başa. Bir çocuk nasıl oluyordu? Bir kadın bir erkek geriye kalan süreç tamamen biyolojik. Peki şimdi tüm bunları düşünürken yeter mi bunlar? Doğurarak anne olunur mu mesela? Yada genetiğini verdiğin için baba? Peki doğduktan sonra yada bir şekilde biriyle zorla evlendirdikten sonra bitiyorsa eğer analık babalık bunca mutsuz insanı toplum nasıl düzeltir? Şimdi tekrar düşünün herkes çocuk sahibi olmalı mı?


Bugün “Dünya Çocuk Günü” öldürülen, tecavüze uğrayan, sokakta yaşamak zorunda kalan, çalışmak zorunda kalan, küçücük yaşta evlenmek zorunda kalan çoğunluğu çıkarırsak evet geride mutlu çocuklarımız var! Şimdi hangisinin gününü kutlayalım?

20 Kasım Dünya Çocuk Hakları günü: Türkiye’den gerçekler


Elif Aver
Elif Aver; 1987 yılında İstanbul'da doğdu. Cumhuriyet Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği bölümünden 2010 yılında mezun oldu. Özel sektörde mesleğini yapmakta, ayrıca TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi yönetim kurulu üyesi. Yazmak, çizmek ve okumak çocukluğundan beri en büyük tutkusu. Ondan sebep söz yitene kalem bitene kadar yazanlardan.