Grip ile ilgili bilinmesi gereken 9 efsane ve gerçekler

Her gün pek çok insandan, “Grip aşısı grip yapıyor. Soğukta kalınca hemen grip oluyorum. Sağlıklıyım öyleyse grip aşısına ihtiyacım yok!” gibi onlarca cümle duyuyoruz. Halbuki bunlar birer şehir efsanesi…

Grip ile ilgili bilinmesi gereken 9 efsane ve gerçekler

Grip mevsimindeyiz, salgınlar ardı ardına geliyor ancak griple ilgili pek çok efsane de mevcut. Doğrular ile yanlışlar birbirine karışıyor. Bu konuda en sık düşülen hataları Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Denizhan Dizdar anlattı:

Efsane 1: Kışın hastaysanız, muhtemelen gripsinizdir

Kışın herkes gribe yakalanıyor gibi görünüyor ya da öyle düşünüyorlar. Ancak pek çok insan aslında soğuk algınlığı veya sinüs enfeksiyonu geçiriyor. Soğuk algınlığı semptomları arasında boğaz ağrısı, burun tıkanıklığı, öksürük ve sinüsleri dolu gibi hissetmek var. Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Denizhan Dizdar, “Grip gibi hissedebilse de aslında; yüksek ateş, vücut ağrıları, belirgin bir yorgunluk hissi, bazen bulantı ve kusma hissetmediğiniz sürece, grip değilsinizdir. Grip olduğunuzda yataktan zor çıkarsınız” diyor.


Efsane 2: Sağlıklıyım, o zaman grip aşısına ihtiyacım yok

Bu, ‘Asla araba kazası yapmam, bu yüzden araba sigortasına ihtiyacım yok’ demek gibi. Grip aşısı, temel olarak gripten korunmak için yaptırmanız gereken bir sigortadır. Üstelik semptomlarınız çok daha az şiddetli olacak ve hastaneye yatma veya hayatınızı kaybetme riskiniz de azalacak. Ayrıca grip aşısı olmanız çevrenizdeki diğer insanları da korur.

KBB Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Denizhan Dizdar, “İyi hissetmeniz veya genel olarak sağlıklı olmanız, grip virüsünü taşıyamayacağınız ve başkalarına bulaştırmayacağınız anlamına gelmiyor. Virüsü taşıyabilir, yayabilir ve hatta hala daha sağlıklı görünebilirsiniz. Bu da bebekler ve yaşlılar gibi immün sistemi baskılanmış kişileri riske sokar” diyor.

Efsane 3: Grip geçirdim, tekrar aşıya ihtiyacım yok

Suçiçeği gibi bazı virüs enfeksiyonları sadece bir kez olma eğilimindedir ancak bu, grip için geçerli değildir. Geçmişte grip olmuş olmak, sizi gribe tekrar yakalamaktan korumak için özel bir bağışıklık sağlamıyor. Grip olup olmadığınıza bakılmaksızın, gribe karşı en iyi korunma aşılanmadır.

Benzer şekilde, geçmişte grip aşısı olmuş olmak, sizi bu yılın virüsüne karşı korumaz. “Grip virüsü suşlarının her zaman mutasyona uğradığını bilmek gerekli” diyen KBB Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Denizhan Dizdar, “Her aşı mevsimi sunulan aşı, o yılın baskın olduğu öngörülen virüsün suşlarına karşı korunmaya yardımcı oluyor” dedi.

Efsane 4: Grip aşısı grip yapar

İnsanların grip aşısının onları grip yaptığından şikayet etmeleri çok yaygın ancak gerçek böyle değil. Grip aşılarının çoğu öldürülmüş grip virüsleriyle yapılır, bu nedenle gribe neden olamazlar. “Aşı yaptırdıktan sonra grip benzeri semptomların ortaya çıkmasının birkaç nedeni var” diyen Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Denizhan Dizdar, “Aşı, soğuk algınlığı semptomları da dahil olmak üzere hafif yan etkilere neden olabilir ancak bu grip değildir” diyor.


Efsane 5: Aşı olursanız grip olmazsınız

En yaygın olanı ise; grip aşısı olmanın, grip olmamanın garantisi olduğu efsanesidir. Ne yazık ki bu, yanlıştır. Grip aşısı yüzde 100 etkili olmadığından aşı yaptırmış olmanıza rağmen her zaman grip olma ihtimaliniz vardır. Aşı olduktan sonra grip olursanız, belirtilerinizin aşı olmadığınızdan daha hafif ve kısa olması muhtemeldir.

Efsane 6: Grip olduysanız aşı için çok geçtir

Grip olmuş olsanız bile, grip aşısı olmak için geç değildir. Genellikle her mevsimde üç veya daha fazla virüs dolaşır.

Efsane 7: Grip sadece ilk 48 saat bulaşıcıdır

Yakın tarihli bir araştırmaya göre, insanların üçte biri gripli şekilde en az bir kez işe gittiğini bildirdi. Sadece grip olduktan sonraki ilk 48 saat içinde bulaşıcı olduğuna dair bir yanlış anlaşılma var ancak durum böyle değil. Burada önemli olan ateşinizdir. Ateş düşürücü ilaçlar almadan, 24-48 saat ateşsiz kaldıktan sonra işe geri dönebilirsiniz. Bu nedenle, bir gün ya da bir hafta boyunca grip olmanızın önemi yoktur. Bunun yerine, ateşin ne kadar sürdüğüne dikkat edin.

“Vücudun dinlenmesi ve iyileşmesi zaman alır ve bu süre her insan için farklı olabilir” diyen Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Denizhan Dizdar, “Çoğu insan genellikle üç-beş gün içinde iyileşir; genç insanlar daha hızlı iyileşmeye meyilliyken, diğerleri tamamen iyileşmek için iki haftaya ihtiyaç duyarlar. Öyleyse vücudunuzu dinleyin ve acele etmeyin. Virüsü daha kötü hale getirme veya yayma riskiyle karşı karşıya kalabilirsiniz” dedi.

Efsane 8: Yumurta alerjisi olanlar grip aşısı olmamalı

Grip aşılarının çoğu ovalbumin adı verilen az miktarda yumurta proteini içerir ve bu nedenle yumurta alerjisi olanların endişelenmesi mantıklıdır. Ancak yumurta alerjisi olan çocuklar ve yetişkinler için grip aşısı yaptırmak tamamen güvenlidir. Hafif ve orta dereceli yumurta alerjileri olanlar, gözlem altında kalmadan da aşılanabilirler. Şiddetli yumurta alerjileri olanların aşılarını hastanede, gözlem altında yaptırmaları gerekir.

Efsane 9: Soğukta kalınca grip olursunuz


Kışın ebeveynler çocuklarına sürekli kalın bir şekilde giyinmeleri için bağırmaya devam etseler de üşüyünce direkt grip olmazsınız. Öyleyse soğukta dışarı çıkın ama mevsime uygun giyinin.

Solunum yolu enfeksiyonlarından korunmak için 15 öneri


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.