Okul başarısı ile çocukları etiketlemeyi bırakmak lazım!

Öğrenciler için karne üzerinden yapılan ‘başarılı’ veya ‘başarısız’ nitelendirmesi çoğu zaman çocuğun etiketlenmesine neden oluyor. Uzmanlar, çocukların gerçek yetenekleri ile okul başarılarının farklılık gösterebileceğine dikkat çekiyor.

Okul başarısı ile çocukları etiketlemeyi bırakmak lazım!
Okul başarısı ile çocukları etiketlemeyi bırakmak lazım!

Eğitim-öğretim döneminin ilk yarısının bitişini müjdeleyen sömestr tatili; çocukların karne heyecanı ve tatil beklentisiyle birlikte başlıyor! Günümüzde öğretim kademelerindeki öğrenciler, okul başarılarına göre değerlendirildiği için “akademik başarı” kavramı öğrencilerin yaşamlarında önemli bir rol oynuyor. İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikolojisi Uzmanı Kln. Psk. Emel Güler, ebeveynlere tavsiyelerde bulundu.

Çocuğun gerçek yeteneği ile okul başarısı farklılık gösterebilir

Ülkemizde, akademik başarının en önemli göstergesi ise karnedir. Karne; her ders için alınan notları, öğrencinin zayıf ve iyi olduğu dersleri, beraberinde devamsızlık durumunu gösteren ve okul yönetimince verilen bir belgedir.


Dönem sonunda öğrencilere verilen karneye göre, bazı öğrencilerin başarılı bazı öğrencilerin ise başarısız olarak değerlendirilmesi söz konusudur. Ancak öğrenciler için yapılan ‘başarılı’ veya ‘başarısız’ nitelendirmesi çoğu zaman çocuğun etiketlenmesine neden olmaktadır.

Başarı; İstenen sonuca ulaşma, güdülen amaca erişme, istenileni elde etme olarak geniş bir anlam içerirken, okul başarısı öğrencinin bir akademik programdaki derslerden aldığı notların ya da puanların ortalamasıdır. Öğrencinin gerçek yeteneği ile okuldaki başarısı arasında farklılık görülebilir.


Okulda başarısız notların tek sorumlusu öğrenci değildir!

Düşük karne notları, öğrencinin tüm alanlarda başarısız olduğu anlamına gelmez. Ailelerin karne notları üzerinden çocuğa karşı olumsuz tutum içerisinde olmaları çocukların kendilik algılarını olumsuz etkileyerek psikolojik sorunlara yol açabilir! Okul başarısızlığının nedeni sadece öğrenci değildir. Okul başarısızlığının çok yönlü ve farklı nedenleri olduğu bilinmektedir.

Peki okul başarısızlığının nedenleri neler?

Bireysel faktörlerden çocuğun doğuştan var olan yetenekleri, zekası, fiziksel ve bedensel özellikleri, dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu, öğrenme güçlüğü gibi nörolojik sorunları, duygusal ve psikolojik sorunların varlığı, çocuğun kişilik özellikleri vb. durumlar; karne notunun düşük gelmesine neden olan faktörlerin başında gelmektedir.


Eğitim ve öğretim ortamından kaynaklanan faktörler ise; çocuğun bulunduğu okul ve öğretmen özellikleri, okuldaki eğitimin kalitesi ve niteliği, çocuğun öğretmene ve derse yönelik tutumlarıdır. Çocuğun içinde bulunduğu arkadaş grubu ve arkadaşlık ilişkileri de okul başarısını etkilemektedir. Aileden kaynaklanan faktörler ise; çocuğun içinde bulunduğu aile özellikleri, aile yaşantısı ve aile ilişkileridir. Tüm bu nedenler okul başarısızlığına neden olabilmektedir.

İşte ailelere öneriler!

  • Okul başarısızlığına neden olan tüm bu faktörlerin göz önünde bulundurularak sorunun nedeni anlaşılmalıdır.
  • Okul başarısızlığına neden olan tüm bu faktörler göz önünde bulundurularak, gerekli tedbirlerin alınması sağlanmalıdır.
  • Öğrencinin olumlu yönlerini ve yetilerini ortaya çıkararak, geliştirmesine yardımcı olunmalıdır.
  • Aileler, öğrencilere derslerinde kılavuzluk ederek, gerektiğinde destek sağlayabilmelidir.
  • Çocuğun düşüncelerine saygı gösterilmeli, düşüncelerini ifade etmesine fırsat verilmeli ve bu yönde desteklenmelidir.
  • Ailenin olumlu sözel ifadeler kullanması, öğrencinin okula ve derslerine motivasyonunu artmasına yardımcı olur.
  • Öğrencinin duygusal yönden desteklenmesi, ihtiyaçlarının karşılanması olumlu kendilik algısı geliştirmesine böylece okul başarısının artmasına da yardımcı olur.
  • Çocuğun oyun, eğlenme gibi sevdiği etkinliklere de zaman ayırarak aynı zamanda ödevlerini yapmaya elverişli ortam hazırlamalıdır.
  • Çocuğun kendisi için program oluşturmasına destek olunmalı ve programa uyması takip edilmelidir.

OECD Raporu ile gençlerin dünya genelindeki durumu


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.