Yapay ışık ve kronobiyoloji arasındaki şaşırtıcı ilişki

Dijital teknolojileri kullanma sıklığımız ile sürekli yapay ışık ortamına maruz kalmak, vücudun biyolojik saatini bozuyor!

Yapay ışık ortamı vücudun biyolojik saatini bozuyor!
Yapay ışık ve kronobiyoloji arasındaki şaşırtıcı ilişki

Vücudumuzun bir saat gibi çalışmasında yediklerimiz, egzersiz sıklığımız ve ne kadar uyuduğumuz kadar, ne kadar uzun bir süre ışığa maruz kaldığımız da etkilidir.

Madrid Murcia Üniversitesi Kronobiyoloji Laboratuvarı’ndan Prof. Dr. Angeles Rol ve Prof. Dr. Juan Antonia, iç saatimize uygun yaşamanın ve krono-aksaklıktan korunmanın yollarını anlattı…


Dünya’nın kendi ekseni etrafında yaklaşık 24 saat süren hareketi, gece ve gündüz döngüsünü meydana getirir. İnsan vücudu için bir günün 24 saatten biraz daha uzun sürme eğilimi göstermesi, yapay ışık ihtiyacını beraberinde getiriyor.

Yapay ışık ise tüm olumlu etkilerinin yanında, biyolojik saatimizdeki krono-aksaklık denen olası bozukluk riskini de barındırıyor.

Krono-aksaklık, vardiya usulü çalışan işçiler arasında yaygın görülen uyku bozukluğu, duyusal ve bilişsel bozukluklar, metabolizma düzensizlikleri veya kardiyovasküler sorunlar gibi sağlığı tehdit eden pek çok düzensizliğin artmasıyla ilişkilendiriliyor.


Gece ışığa maruz kalmak melatonini bastırıyor

Işığın biyolojik saat üzerindeki etkileri; maruz kaldığımız ışığın yoğunluğuna, spektrumuna, süresine ve zamanına bağlıdır. Gün boyunca parlak bir ışığa maruz kalmak performansımızı ve dikkatimizi geliştirip biyolojik sistemimiz için faydalı olurken, geceleri çok az ışık bile melatoninin salgılanmasını bastırabilir.Işığa maruz kalma süresi uzadıkça bu baskı da artacaktır.

Gündüz mavi ışık, gece kırmızı ışık

Mavi ışık gündüzleri fayda sağlarken geceleri oldukça yıkıcı bir etki yaratır. Bu nedenle kırmızımsı veya sıcak tonlardaki ampul veya lambalar gece kullanımı için daha uygundur ve hatta uykuya dalmak için bu ışıkların yoğunluğu daha da düşürülmelidir.

Zamanlama ise her zaman olduğu gibi burada da önemlidir. Günün farklı zamanlarında maruz kalınan ışık, vücut saatini ileri ya da geri alabilir. Sabahları ışığa maruz kalmak vücut saatimizi erken yatmak ve erken uyanmak için desteklerken öğleden sonra maruz kalınan ışık, vücut saatimizi erteleyerek bizi yatağa daha geç gitmeye teşvik eder.

Bu yüzden parlak ışığa maruz kalmak; sabah işe veya okula gitmek için çok erken kalkma, jetlag ve ertelenmiş uyku evresi bozukluğu gibi durumların yol açtığı sapmaları ve olumsuz neticeleri düzeltmek adına etkili bir yöntem olabilir.


Bununla birlikte vardiyalı çalışmada adaptasyonu geliştirmeye yönelik alınacak uzman tavsiyesi sadece kişinin biyolojik saatini değil, yaşam tarzını ve vardiya biçimlerini de hesaba katmalıdır.

Vücudun biyolojik saati nedir? Nobel Tıp Ödülü alan çalışma


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.