Erdoğan: Her üniversite bitirenin iş sahibi olması diye bir şey yok

Cumhurbaşkanı Erdoğan: En büyük adaletsizlik, eğitim adaletsizliğidir. ‘Efendim işsizlik var…’ Olabilir! Her üniversite bitirenin iş sahibi olması diye bir şey yok! Bunu dünyanın hiçbir yerinde göremezsiniz.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2019-2020 Yükseköğretim Akademik Yılı Açılış Töreni’nde açıklamalarda bulundu.

Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:

— En büyük adaletsizlik, eğitim adaletsizliğidir. Göreve geldiğimizden beri tüm evlatlarımıza mümkün olan en iyi imkanları sağlamanın gayretinde olduk. ‘Efendim işsizlik var’; olabilir. Her üniversite bitirenin iş sahibi olması diye bir şey yok!


— Şırnak’tan ilk derecede öğrenci çıkabiliyor. İmkanlar hazırlanırsa Şırnak’tan Hakkari’den de çıkar. İstanbul Ankara ile yarış edebilen öğrencileri buralardan da çıkarabildiğimizi görmek bizi mutlu ediyor.

— Burada bir şeyi ayrıca ifade edeceğim, bu vesileyle yeni kurulan üniversitelerin yöneticilerine üstlendikleri görevin ağırlığını hatırlatmak istiyorum, her bir yönetici başarısını 4 yılda çeyrek asır ileriye taşıyabilir. Bu şekilde gerçekten takdire şayan üniversitelerimiz olduğunu da biliyorum Ancak bazı üniversitelerimiz hala kendilerinden beklediğimiz yere ulaşamamış durumda.

— Rektörlerimizden özellikle üniversitelerle şehri bütünleşme konusunda çok daha fazla gayret göstermesini bekliyorum. Önümüzdeki dönemde rektör atamalarımızın kriterlerini çok daha yükseğe çıkaracağımızı ve adayları akademik ve idari bakımdan çok sıkı bir inceleme sürecinden geçireceğimizi belirtmek istiyorum.

— Asıl yapmamız gereken eğitim-öğretim sistemimizi belki de okul öncesinden başlayarak bir bütün olarak bu yönde değiştirmek olmalıdır. Biz çocuklarımızın, gençlerimizin, milletimizin her bir ferdinin zekasına, üretkenliğine, azmine güveniyoruz. Yapmamız gereken bu büyük potansiyeli eğitim-öğretim yoluyla milletimizin hayrına vesile olacak şekilde eğitmektir.


Erdoğan Her üniversite bitirenin iş sahibi olması diye bir şey yok
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2019-2020 Yükseköğretim Akademik Yılı Açılış Töreni’nde açıklamalarda bulundu.

Astana görüşmeleri

— Dün Rusya devlet başkanı Sayın Putin ve İran Cumhurbaşkanı Ruhani ile ASTANA platformunun beşinci zirvesini Ankara’da gerçekleştirdik. Ankara zirvesinde yaptığımız üçlü görüşmelerde Suriye’deki insani ve siyasi krizin çözümü konusunda çok önemli kararlar aldık.

— Zirvenin en önemli kazanımlarından biri siyasi sürece yeni bir dinamizm kazandıracak olan Anayasa Komitesi üyelerinin onaylanmasıdır. Böylece komitenin oluşumundaki tüm pürüzler giderilmiştir. Bir diğer husus ise büyük bir göç dalgası potansiyelini de içinde barındıran İdlib’deki sıkıntılı durumun en azından bir parça rahatlamasını sağlayacak görüş birliğine varılmış olmasıdır.

— Suriye topraklarının dörtte birinden fazlasını işgal eden Fırat’ın doğusundaki bölücü terör örgütüyle ilgili düşüncelerimizin muhataplarımız tarafından da önemli ölçüde paylaşıldığını gördük. Bu durum Amerika ile yürüttüğümüz güvenli bölge çalışmalarının bir an önce sonuçlanmasını özellikle güçlendirdi. İfade ettiğimiz gibi iki hafta içinde buradan bir sonuç çıkmazsa kendi hareket planlarımızı devreye sokacağız.

Avrupa’dan destek beklentisi

— Avrupa ülkelerinden hem İdlib hem de Fırat’ın doğusu konusunda çok daha güçlü bir destek bekliyoruz. Artık laf bizi doyurmuyor. Laf ola beri gele yok, icraat bekliyoruz. Zira şu anda bizler 3 milyon 600 bin mülteci ülkemizde ağırlıyoruz. Dünyada bunun benzeri yok. Öyleyse Batı da bunun benzerini yapması lazım.

— Şayet İdlib’de sukûneti sağlayamazsak bölgede yaşayan 4 milyon insanın yükünü kaldıramayacağımızı açıkça söylüyoruz. Her iki husus bizim kadar Avrupa’yı da yakından ilgilendiriyor. Türkiye’nin mücadelesine verilen desteğin samimiyeti ve boyutu bu sorunların çözümüne veya derinleşmesine yol açacaktır.


— Biz kendi sınır güvenliğimizi garanti altına almak yanında Suriye’nin toprak bütünlüğü için çaba göstermekten asla vazgeçmedik. Önümüzdeki günler Suriye meselesinin derinleşip derinleşmeyeceğini gösterecek.

Trajik tablo: İŞKUR işsizlik rakamları TÜİK verilerini geçti!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.