Bilim insanları sokağa çıkma yasağı uygulamasını yorumladı

31 kentte sokağa çıkma yasağı ilan edilmesinin ardından yüz binlerce insan gıda stoğu yapmak için sokaklara akın etmişti. Bilim insanları uygulamaya tepki gösterdi: Bu yaşananların bedeli olacak. 30 günlük emeğin kola ve ekmek için heba olması üzücü!

Bilim insanları sokağa çıkma yasağı uygulamasını yorumladı

Bilim insanları sokağa çıkma yasağı uygulamasını yorumladı…

Corona salgınıyla mücadele kapsamında ani kararla 31 kentte sokağa çıkma yasağı ilan edilmesinin ardından yurttaşların sosyal mesafeyi korumadan marketlere, fırınlara akın etmesi bilim insanlarının tepkisine neden oldu.


Cumhuriyet Gazetesi’nden Sibel Bahçete’nin haberine göre; Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, “Görüntüler çok vahim. Bu yaşananların bedeli olacak” diye değerlendirken kurul üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz da, “30 günlük emeğin kola ve ekmek için heba olması üzücü” diye isyan etti.

Meslek örgütleri ve uzmanlar yasağı, “Süreç iyi yönetilmiyor. Zamanlaması iyi yapılmayan adımların vereceği zarar, beklenen yarardan fazla olabilir” diye eleştirdi. Konuyu uzmanlara sorduk…

Bir hafta sonra anlarız

Prof. Dr. Önder Ergönül (Avrupa Enfeksiyon Hastalıkları ve Klimik Mikrobiyoloji Derneği yönetim kurulu üyesi):

• Görüntüler iyi değil. Alınan önlemlere ters bir karar alındı. Bunun gerçek etkilerinin ne olduğunu da bir hafta sonra anlayabileceğiz. Ciddi vaka sayılarının artmasıyla göreceğiz. Böylesi bir karar alınacaksa, apar topar bir gece yarısı alınmaz. Saat 22.00 gibi yasak açıklandı, bu yanlış. Salgın yönetimi ile çelişen, salgın yönetimi ile uyumsuz davranış gösterildi. Bu tür sokağa çıkma yasağı daha önce vatandaşa açıklanır. Bu kararda da bilim kurulunun kararı olduğunu bilmiyorum, sanmıyorum.

2 günlük karantina mı?

Prof. Dr. Kayıhan Pala (Uludağ Üniversitesi):

• İki günlük karantina kararının bilimsel sebebi nedir anlamak mümkün değil. Çünkü böyle bir karar alınacaksa klasik olarak hastalığın en uzun kuluçka süresi kadar karar alınır. Covid-19’da bilinen en uzun kuluçka süreci 14 gün ve eğer etkili karantina uygulamak istiyorsak yasak da 14 günden aşağı olmamalı. Sokağa çıkma yasağının geç saatlerde ilan edilmesiyle pandemi süreci iyi yönetiliyor mu yönetilmiyor mu tartışması sonlandı, sürecin iyi yönetilemediği anlaşıldı.


14 gün sonra yeni bir ivme kazanabilir

Prof. Dr. Sinan Adıyaman (Türk Tabipleri Birliği (TTB) merkez konseyi başkanı):

• Salgın yönetimi bütünsel bir yaklaşım ve disiplinle yürütülmesi gereken bir durum. Aklın ve bilimin yolundan gitmek zorundayız. İyi bir zamanlama ve güven vermeyen adımlar atarsanız yarardan çok zararı olur. Başından beri sosyal mesafenin korunması gerektiğini söylüyoruz. Sokağa çıkma yasağı ile fiziksel mesafe kararını dün akşam (önceki akşam) itibarıyla ortadan kaldırdılar. 1 aydır söylediklerimiz ve aldığımız mesafe bir anda sıfırlandı. Hasta olmayan insanlar dün hasta olan insanlarla temas etti, ülkenin dört bir yanında… Belki de 14 gün sonra yeni bir ivme kazanacak salgının hız.

2 saatte yok oldu!

Dr. Melahat Cengiz (Enfeksiyon hastalıkları uzmanı):

• Eğer böyle bir yasak alınacaksa halkın göstereceği refleks düşünülerek hareket edilmeliydi. Daha sıkı önlemler alınmalı, ama iki saat tüm tedbirleri yok etti. Birkaç gün önceden duyurabilirlerdi. Bizim amacımız sokağa çıkmayı en aza indirerek yani zinciri kırmaktı, o zinciri kırmak konusunda çok başırılı olduğumuzu söyleyemem bu görüntülerden sonra…

Bilim Kurulu üyeleri: Lütfen 14 gün evde kalın!

Prof. Serap Şimşek Yavuz (Bilim Kurulu üyesi), Twitter’dan yaptığı açıklamada, “Tüm kurallar bir saat içerisinde çiğnendi daha ne yazayım. 30 günlük emeğin, kola ve ekmek için heba olması üzücü! İnşallah önümüzdeki hafta hastalık pik yapmaz!” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Tevfik Özlü (Bilim Kurulu üyesi), “Karar sonrası sokağa taşan insanların etkilerini maalesef bir kaç hafta sonra acı şekilde yaşayacağız. Önümüzdeki bir hafta 10 gün içerisinde bir bedelinin olacağını düşünüyorum” dedi.

Prof. Dr. Ateş Kara (Bilim Kurulu üyesi), Twitter’dan yaptığı açıklamada, “Dün (önceki) akşam dışarı çıktıysak lütfen 14 gün evde izole kalalım, bir metreye dikkat edelim, ortak alanlarda ev içinde de maske takalım” uyarısını yaptı.

Alelacele yasak


İstanbul Tabip Odası Twitter’dan yaptığı açıklamada “Pandeminin gerektirdiği önlemleri gerektiği zamanda almayı kamuoyu beklentisi yükselince alelacele sokağa çıkma yasağı ilan ederek insanları gece yarısı sokağa dökmek. Bunun adı salgın yönetimi değil, algı yönetimi” değerlendirmesini yaptı.

Hong Kong’dan araştırma: Corona virüsü yazın sona ermeyecek!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.