Korurken gelişmek, gelişirken korumak

Gelenek geçmişe çakılıp kalmak değildir. Gelenek olumsuz ve bazı zararlı alışkanlıkları korumak demek de değildir. Gelenek konusu, salt geçmişe ilişkin örfler, adetler konusu da değildir. Özellikle gelenek, geçmiş değerler, muhafazakarlık bizim gibi önyargılı toplumsal kültürlerde hala olması gereken düzeyde anlaşılan ve tartışılan konular değildir. En azından nüfusun çoğunluğu açısından durum böyledir.

Korurken gelişmek, gelişirken korumak
Korurken gelişmek, gelişirken korumak

Korurken gelişmek, gelişirken korumak…

Olguyu salt gericilik ve ilericilik şablonları ile düşünmek temel açmazlarımızdan birisi olduğu kadar, asıl açmazımız ülkemizin kendilerini muhafazakar diye tanımlayanların, geçmişe ilişkin bir çok şeyi sadece ideolojik eksende piyasa koşullarına göre yorumlayarak kullanmalarından başka bir şey değildir. Bu bağlamda ülkemizde gerçek muhafazakar yok denecek kadar azdır. Çünkü muhafazakarlık bir birikim işidir.


Gelenek her türlü gelişimden haberdar olup, kendi özelliklerini, değerlerini yitirmeden, asimile olmadan, başta yaşam alanı dokuları olmak üzere, iyi ve güzel olan her şeyi koruyarak gelişmeye devam etmek ve gelişen dünyaya entegre olabilmeyi başarmak demektir.

Bu her alanda böyledir. Ama mimari alanda, yaşanan kasabalar ve kentlerin mimari dokusunun korunmasında gözle görülür şekilde böyledir.

Çünkü insan benliğini en çok yaşamış olduğu yerlerin aynı kalmasıyla daha çok koruyabilir.

Bu dediğimiz spor ve futbol alanında da geçerlidir. Kulüpler geçmişlerinin değerlerini geleceğe taşımak için geçmişlerine ait başta mimari yapıları olmak üzere, ilkelerini, felsefelerini dönüşerek taşıyamazlar. Gelişirken koruyarak, korurken gelişerek taşıyabilirler.

Dönüşmek asimile olmak ve köklerinden kopmak demektir.


İşte aşağıdaki görsel bu anlamda bir futbol kulübünün 100 yıllık tarihinin mimari anlamda “korunarak gelişmesine” ve “gelişirken korunmasına” dair muhteşem bir görüntü ve örnektir.

Unutmayınız, bu söylediğimiz şeyler, yenilenmemek, büyümemek demek değil, yenilenirken, büyürken dönüşerek farklılaşmak demektir. Çünkü bizi biz yapan şey taşıdığımız bütün değerlerimizdir.

Büyük kulüpleri bu anlamda iyi analiz etmek gerek. Büyüklük sadece şampiyonluk ve çok zenginleşmek demek değildir. Hangileri çok daha kalıcıdır, hangileri gelip,geçmişlerdir iyi bakmak gerek.

Fraserburgh iskoçya futbol

Görseller İskoçya‘nın en kuzeyinde bir kıyı kasabası olan Fraserburgh‘dan. Fraserburgh Futbol Kulübü hala 1900’lerde inşaa edilen stadlarını Bellslea Park’ta da top oynamaya devam ediyorlar.

Bu kulüp eğer Premier ligde olsaydı böyle mi olurdu? Sorusunun cevabı ise, elbette olmazdı. Ama burasını da yıkıp yerine ultra modern kişiliksiz, geçmişe ilişkin hiç bir doku taşımayan bir stad da olmazdı. Burası bu şekilde kalırdı. Veya doku korunarak büyütülürdü…


Özetle muhafazakarlık gelişime kapalılık değildir. Muhafazakarlık bir kültürdür. Gericilik ile karıştırılmaması gereken, belli bir birikimi zorunlu kılan bir kültürdür. Muhafazakarlık gelişirken korumak, korurken gelişebilmeyi bilme ve becerme kültürüdür.

Kurtuluş doğadır!