Suyu içilen Riva Deresi artık kirlilikten simsiyah akıyor!

Beykoz’da Riva Deresi kirlilik nedeniyle özellikle son 1 aydır siyaha döndü. Bir zamanlar balık tutulan, kurbağa sesleri gelen derenin hali içler acısı. Balık kalmadığını, kötü kokudan rahatsız olduklarını söyleyen çevre sakinleri, çözüm bulunmasını istiyor.

Eskiden suyu içilen Riva Deresi artık kirlilikten siyah akıyor!

Eskiden suyu içilen Riva Deresi artık kirlilikten siyah akıyor!

Beykoz’da Riva Deresi’nin yaklaşık 30 kilometrelik bölümünde su yüzeyinde kabarcıklar görülürken, dereden zaman zaman koku da yükseliyor. Dere kenarındaki Öğümce Mahallesi ve Bozhane Mahallesi sakinleri tedirgin.


“İBB Beyaz Masa’ya defalarca talepte bulunduk”

Öğümce Mahallesi’nde yaşayan Metin Türk, “Diğer köylerde fabrikalar var. Aynı zamanda arıtma tesisleri var. Bunların arıtmaları olmadığı için bu pis sular dereye akıyor. Burada balıklar yaşardı. Derenin içi kaynıyor. Koronavirüsten kendimizi korumaya çalışırken bir de bu çıktı. İnanın bu virüsten daha kötü. Yapılan hiçbir şey yok. Biz İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne defalarca talepte bulunduk. Beyaz Masa’ya defalarca kayıt oluşturduk. Ama ne gelen var ne gören var. Yanıt alamıyoruz. ‘Tamam beyefendi’ diyerek telefonu suratımıza kapatıyorlar” şeklinde konuştu.

Öğümce Mahallesi sakini Özcan Adem, DHA’ya konuşarak “Şu an tarlalarımızı ektik ama sulama yapamıyoruz. Bu suyla nasıl bir sulama yaparız? Simsiyah, kimyasal akıyor. Zor durumdayız. 15-20 kiloluk balıklar tutuluyordu ama şu an hiçbiri yaşamıyor. Şu an kurbağa sesi de yok. Gerçekten çok üzücü bir durum. Hiçbir yetkili gelmiyor. Ömerli’den Riva’ya kadar 28 kilometre bir dere. Çok güzel yeşilliğin içinde ama akan su insanı tedirgin ediyor” ifadelerini kullandı.


beykoz riva deresi son hali

Nuray Yılmaz, “Bu derenin durumu içler acısı. Burada tarımcılık ve hayvancılık var. 15-20 gün sonra büyükbaş hayvanlar dereye serinlemek için gelecek. O zaman ne olacak? Sağlığımız için burası çok önemli. Simsiyah hiçbir berraklığı kalmamış” diye konuştu.

“Eskiden dereden su içiyordum”

Bir diğer mahalle sakini, “Ben 58 yaşındayım. Eskiden derenin suyunu içiyordum. Balık tutup satardım. Şimdi bırak balığı, kurbağa dahi yok. Son 15-20 yıldır perişan haldeyiz. Hayvanlar için yakınıyorduk artık insanlar etkilenmeye başladı” şeklinde konuştu.


Beykoz Belediyesi yetkilileri, bölgede bulunan İSKİ Atık Su Arıtma Tesisi’nin kapasitesinin artan nüfusla birlikte yetersiz kaldığını ve bu nedenle atık suların dere suyuna karıştığını ileri sürerken, bölgedeki bazı fabrikaların da kimyasal atıklarını kaçak şekilde dereye bıraktığı belirtildi. Riva deresiyle ilgili önümüzdeki günlerde çalışma başlatılacağı öğrenildi.

Rize Fındıklı’da dere yatağına ‘ıslah çalışması’ diye beton döktüler!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.