Drunvalo Melchizedek ile Röportaj

drunvalo melchizedek

Röportaj: Diane Cooper

Diane: Drunvalo… Senin o kadar heyecanlandığın bu “Yeni Dünyanın Çocukları” kimlerdir ?

Drunvalo: Evet, bugünkü dünyada tespit edebildiğim, ortaya çıkan 3 farklı tip çocuk var: İlki “Çin’in Süper Psişik Çocukları” olarak adlandırılıyor. İkincisi “İndigo Çocuklar” ve üçüncüsü “AIDS Çocukları” olarak adlandırılıyor. İlkinden, “Çin’in Süper Psişik Çocukları”ndan, Yaşam Çiçeği seminerlerinde bahsettik. Eğer hatırlarsanız, 1984’te ilki, inancın ötesinde psişik olan bir çocuk bulunduğu zaman keşfedildi. Araştırmacılar hayal edebileceğiniz her psişik testi yaptılar ve çocuk her seferinde % 100 doğru idi. Kartları başka bir odada açabilirdiniz, bu fark etmezdi. Kartta ne olduğunu tam olarak bilebiliyordu. Omni Dergisi Çin’e gitti ve bu keşif ile ilgili bir makale yazdı. Bir çocuk keşfettiler ve sonra başka birini.


AIDS’ten iyileşen çocuklar

1984’te gittiklerinde bunun bir hile olduğunu düşündüler, 100 çocuğu bir odaya koydular, bir kitap aldılar ve gelişigüzel bir sayfa açtılar. Bu çocuklar sayfadaki her sözcüğü okuyabiliyordu. Test üstüne test yaptılar ve yanıt kusursuzdu. Fenomen burada bitmedi. Bu çocuklar sadece Çin’de değil; tüm dünyaya yayılmışlar. Ben kişisel olarak bana “Ne yapacağız. Her şeyi bilen bir çocuğumuz var?” diye soran ebeveynler ile konuşmaktayım. Lee Carroll’un burada ABD’de, doğan çocuklara “İndigo Çocuklar” dediğine inanıyorum. Ancak, ben kişisel olarak aynı kaynaktan iki grubun geldiğini düşünüyorum, emin değilim.

İki ayrı grup olduğu görünüyor, inanılmaz psişik ve şaşırtıcı. En çok ilgilendiğim üçüncü bir grup var: “AIDS Çocukları”. 10 – 11 sene önce ABD’de AIDS ile doğan bir bebek vardı. Ona doğumunda test yaptılar ve AIDS testi pozitif çıktı. Bir yıl sonra yine test yaptılar, yine pozitif çıktı. Sonra 6 yaşına dek tekrar test yapmadılar ve şaşırtıcı olan şu ki, 6 yaşındaki test AIDS’ten tamamen kurtulduğunu gösterdi! Gerçekte, AIDS veya HIV’den eser yoktu! Neyin olup bittiğini anlamak için UCLA’ya götürdüler ve bu testler, onun normal insan DNAsı’na sahip olmadığını gösterdi. İnsan DNAsı’nda “Kodon” olarak adlandırılan 64 farklı model üreten 3’lü setler halinde birleşik 4 nükleik aside sahibiz.

Tüm dünyada insan DNA’sında bu kodonların 20’si daima açıktır ve kalanları kapalıdır, stop start kodları olan 3’ü hariç, bilgisayara çok benzer şekilde. Bilim her zaman, kapalı olanların geçmişimizden gelen eski programlar olduğunu kabul etti. Ben bunları bir bilgisayardaki uygulama/başvuru programı olarak gördüm. Her neyse… Bu çocuğun 24 kodonu açıktı, diğer insan varlıklarından 4 tane fazla. Sonra bu çocuğa, bağışıklık sisteminin ne kadar güçlü olduğunu görmek için test yaptılar.

Çocuğun hücreleri 3 bin kat öldürücü hücrelerden özgür kaldı

Bir petri kabına çok öldürücü dozda AIDS koydular ve çocuğun bazı hücreleri ile karıştırdılar ve çocuğun hücreleri hiç etkilenmeden kaldı. Bileşimin öldürücülüğünü artırmaya devam ettiler ve sonunda bir insan varlığını etkileme için gerekli olanın 3000 katına ulaştılar ve çocuğun hücreleri hastalıktan özgür kaldı. Sonra onun kanını kanser gibi diğer hastalıklarla test etmeye başladılar ve bu çocuğun her şeye karşı bağışıklığı olduğunu keşfettiler.

Sonra bu kodonları açık olan başka bir çocuk buldular; sonra bir başkasını ve sonra bir başkasını; sonra onbin sonra yüzbin; sonra onlardan bir milyon… Ve bu noktada, dünya çapındaki DNA testini izleyerek UCLA dünyanın %1’inin bu yeni DNA’ya sahip olduğunu tahmin ediyor. Bu, yaklaşık 60 milyon insanı eski kriter ile insan olmayan sınıfına sokuyor.

Hastalıkların sonu

Diane: Bu yeni kodon aktivasyonu sadece yeni doğan çocuklarda mı bulunuyor?

Drunvalo: Pekala, çoğunlukla çocuklar, ama şimdi yetişkinler de var, yüzüncü maymun teorisine benzer şekilde. Şimdi her türden insan bundan etkileniyor ve bu hızla yayılıyor. Hatırlayın, sadece 5 sene önce başladı, hemen hemen kimse yoktu ve şimdi yayılıyor, aynen bir hastalık gibi. Bu bir salgına benziyor ve bu sadece başlangıç. Bunun diğer kısmı, özelleştirilmiş bir bilgisayar programı vasıtası ile İbranice İncil Kitaplarının çalıştırılması ile ilgili olan “İncilin Kodunu Çözmek” adlı yeni kitabı ilgilendiriyor.

Eğer bu kitabın 164’üncü sayfasına bakarsanız, ne olacağını görmek için araştırmacıların programa “AIDS” sözcüğünü koyduğu yeri gösteriyor. Onlar bunu yaptıklarında, program çevirisi; “HIV”, “kanda”, “bağışıklık sistemi”, “ölüm” gibi sözcükler verdi – hepsi de AIDS sözcüğüne yakın olan şeyler, ancak aşağıda köşede anlayamadıkları şu cümle vardı ve şöyle diyordu: “Hastalığın sonu” ve burada olduğuna inandığım şey budur.

yaşam çiçeği

Birliği gören zihin

“Bilim, bu yeni yabancı DNA’nın birçok insanda görüldüğünü bildirdi ve onlar şimdi bugün dünyada yeni bir insan ırkının doğduğuna inanıyor ve görünür şekilde bu ırk hastalanmıyor”. Şimdi gerçekten inanılmaz olan şey; onlar bunun çok özel bir duygusal, zihinsel beden yanıtı olduğuna inanıyor. DNA’nın belli bir şekilde mutasyona uğramasına neden olan bedenden çıkan bir dalga formu. Bununla ilgili ilk yazan kişilerden biri olan Gregg Braden ile oturup konuştum, inandığımız şey şu ki, bu fenomenin 3 parçası var. “İlk kısım Birliği gören zihindir”. Yaşam Çiçeğini görür. Her şeyin birbirine her şekilde bağlı olduğunu görür. Hiçbir şeyi ayrı olarak görmez.

drunvalo yaşam çiçeği

Kalpte merkezlenmek

Ve “ikinci kısım kalpte merkezlenmektir – Sevgi dolu olmaktır.” Ve “üçüncü kısım kutupluluğun dışına çıkmaktır – artık dünyayı yargılamamaktır.” Dünyayı iyi veya kötü olarak yargıladığımız sürece, kutupluluğun içinde oluruz ve düşmüş halde kalırız. Bu insanların (yeni DNA’ya sahip olanların) bir şekilde yargılamanın dışında olduğuna ve her şeyi bir olarak gördükleri bir halde olduklarına ve Sevgiyi hissettiklerine inanıyorum.

Kendi içlerinde ne yapıyor olurlarsa olsunlar, bilgisayar ekranlarında görüldüğünde DNA molekülü ile hemen hemen özdeş olan bir dalga formu üretiyorlar. Araştırmacılar bu insanların yaşam ifadeleri ile, DNA ile haritalandıklarını – onunla rezonansa girdiklerini – bu 4 kodonu değiştirdiklerini ve bunu yaparak hastalığa bağışıklık kazandıklarını düşünüyorlar.

Bilmedikleri şey nedir, burası bir çok araştırmanın yapıldığı yer, belki bağışıklıkları var, ama başka bir şey daha var mı? Belki ölümsüz olabilirler, kim bilir. Belki hayal edemeyeceğimiz başka karakteristikler vardır. Sık sık onların hepsinin birbirine bağlı olup olmadığını düşünürüm. Devam eden bir tür telepatik iletişim mi var?

Diane: Bu insanların herhangi biri ile tanıştın mı? Onlara ulaşılabilir mi?

Drunvalo: Bunu iki yıldır biliyorum ve kişisel olarak bu yolu izledim ve onların yapmakta oldukları şeye girdiğimi düşünüyorum. Merkabah’a girdim ve bilinçaltı zihnimden, kodonlarımı aynı şekilde değiştirmesini istedim ve bunu iki yıl önce yapmaya başladığımdan beri, hastalanmadım. Kodonlarımı değiştirip değiştiremediğimi bilmiyorum. Bunu bilmenin tek yolunun DNA testi olduğunu sanıyorum. Ancak, her türden şeye maruz kaldım ve birileri hastalandığında özellikle onlara çok yakın oldum ve hastalığa yakalanmaya çalıştım. Hastalanmaya çalıştım – hastalanamadım.

Bir şeylerin gelmekte olduğunu hissediyorum – belki bir saat sürer ve sonra gider. İlginç olan şey şu ki Çin’deki Süper Psişik Çocuklar’da bulunan bu yeni DNA hemen hemen sıfır. Ancak, Rusya ve ABD’de bulunmakta. Bunun cepleri (paketleri) olduğu görülüyor ve düşündüğümüz şey doğru ise Yeni Çağ’da çoğu insanın gideceği yer olan çok özel bir karşılık ile ilgisi var.

Diane: Bu insanların DNA değişimlerini bilinçsiz olarak yarattıklarını düşünüyor musun?

Drunvalo: Birinin yolu açtığını düşünüyorum – bir çocuk bunu bir yerlerde yaptı. Sonra bunu ızgaralara koydu (dünyanın ızgaralarına) ve şimdi o dünyanın bilinçaltındadır ve herkes için erişilebilirdir. Bu bir kez olduğunda, bir şekilde diğer insanların da derin meditasyonda ve dua ederken bilinçaltı seviyede buna bağlandığını ve değişimi yaptığını düşünüyorum. Yeni bir ırk doğuyor ve bu, gezegen üzerinde gerçekleşen en önemli fenomenlerden biridir! Şimdiye dek bunu kimsenin bilmiyor görünmesi inanılmaz!

Yeni çocuklar uzaylı mı?

Diane: Evet, bununla ilgili konuştuğum tek kişi sizsiniz.


Drunvalo: Bunu 2 yıldır izliyorum ve bir şey söylemek için bekledim, çünkü bunun gerçek olduğundan emin olmak istedim. “İndigo Çocuklar” olarak adlandırılan kitapta bu çocuklar üzerine yapılmış geniş bir araştırma var. Eğer anne baba iseniz, sizin çocuklarınızla tam olarak neyin olup bittiği ile ilgili görüşme yapmaya başlayacakları gidebileceğiniz websiteleri vardır. Daha önce söylediğim gibi, bu çocuklar sizin ne hissettiğiniz ve ne düşündüğünüzü tam olarak biliyorlar. Onlardan hiçbir şey gizleyemezsiniz. Bu gerçekten şaşırtıcı! Bunu, ET’lerin uzay gemisinde buraya gelmemeleri fenomeni olarak görüyorum – onlar dünyanın tekamül döngüsüne girerek ve bize katılarak bunu kişiselleştirmek için buraya ruh formunda geliyorlar.

Sık sık ruhlar gezegenin sağ tarafına – örneğin Japonya, Çin ve Tibet’e girdiklerinde enkarne olan varlığın (bu insanların) psişik (ruhsal) karakteristiklerini aldıklarını, ve eğer batı tarafına mantıksal taraf (örneğin, fiziksel karakteristikler) düşündüm. Sonra DNA değişimi geldi. Ancak bu sadece benden gelen bir spekülasyondur. Sadece buna bakıyorum ve neler olduğunu anlamaya çalışıyorum. Yapacağım workshoplarda, öğrendiğim her şeyi bir araya getireceğim ve insanlara buna erişmeyi ve değişimi yapmayı öğreteceğim. Bildiğimi veya çok yakın olduğumu düşünüyorum.

Diane: Ve bunun kendini belli bir bilinçlilik haline sokmakla ilgisi var?

Drunvalo: Evet, bilinçliliğin çok özel bir hali DNA’nızda bir değişim üretir ve bunun, sadece bundan fazlasının başlangıcı olduğunu düşünüyorum. Gerçek şu ki, hastalığın sonu olabileceği toplam resmin sadece minicik bir parçasıdır.

İnsanların DNA’sı gerçekten değişiyor

Diane: Bu özel çalışma türü ve keşif, tamamen patladığı görülen DNA aktivasyon çalışmasını nasıl etkiler ?

Drunvalo: Işık bedeninizi biliyorsanız, Psişik enerjinin nasıl çalıştığını biliyorsanız ve bilinçaltının bu gezegendeki tüm yaşamla bağlantısını anlıyorsanız, içinize girip bilinçaltınıza sorabilirsiniz. “Bilinçaltınız o çocukların tam olarak hangi kodonları değiştirdiğini bilir ve eğer bu şeylerin sizin ışık bedeninizde ve Tanrı’nın huzurunda gerçekleşmesini isterseniz”, gerçekleşecektir. “Bu ayrıca kutupluluğu bırakmayı gerektirir – artık iyi veya kötü terimlerinde düşünmemek, yaşamın bütünlüğünü ve tamlığını ve mükemmelliğini görmek.” Bu çok kesin zihin, duygu ve beden yanıtıdır.

Beden yanıtı, bedeninizin basitçe iyi veya kötü olarak bilmediği, her şeyin arkasında yüksek bir amacın olduğunu gördüğü bir yerdir. Hepimiz bu konuyu biliyoruz. İsa’dan Krishna’ya, Sai Baba’ya kadar herkes uzun zamandır bunu anlatıyor, ancak bu, dış çevrede bir şeylerin gerçekten değiştiğinin ilk farkında olduğum şeydir. İnsanların DNA’sı gerçekten değişiyor. Bununla ilgili konuşan çoğumuz var. Ancak bunların hiçbiri bilim tarafından görülmedi. Şimdi görülmektedir, ve dökümante edilmektedir.

Diane: Eğer durum bu ise, o zaman bunun bugün yaşamlarımızda ne önemi/anlamı vardır?

Drunvalo: Hepimizin, çocukların tesis ettiği bu özel modeli izleme seçimine sahip olduğumuza inanıyorum. “Çocuklar yolu gösterecek” denmiştir. Eğer istersek ve bu çocuklara güvenirsek, benim yaptığım gibi, yan etkilerden biri hastalıklara bağışıklıktır.

“Hastalıktan etkilenmeyeceğimiz bir noktaya mutasyon geçiriyoruz”

Diane: Ölümsüzlüğü seçen bir çoğumuz var. Ancak, bazı insanlar hastalığa bağışıklığın, gezegeni dengede tutmaya yardım eden yaşam/ölüm dengesini de bozacağını söylüyor. Buna nasıl yanıt verirdiniz?

Drunvalo: Bunu yargılamazdım. Bu gerçekleşiyor ve eğer döngüyü bozacaksa -muhtemelen bir şekilde bozacaktır- yaşamda gerçekleşen her şeyin bir nedeni ve bunun için bir amacı vardır. Belki artık hastalanmayan bu insanlar, belki artık ölmeyecekler bile ve belki onların bilinçlilikleri dünyanın orijinal amacı ile öyle hizalanacak ki, en sonunda bütün ve tam bir dünya amaçlanacak ve kirletilen ölümcül aşırı zorlanmış bir dünya olmayacak.

6 milyar veya 20 milyar insanla kolayca yaşayabiliriz… Eğer farklı şekilde yaşarsak… Çok yer var ve biz kaynaklarımızı gezegeni öldüren şekillerde kullanıyoruz. Eğer farklı şekillerde yaşamayı seçmiş olsaydık, bu değişebilirdi.

Belki bu insanlar vasıtası ile yanıtlar görünür olabilir. Çünkü hastalığa bağışıklıkları olan bir hale ilerlemesi, yaşam ile bir şekilde kesinlikle uyum içinde olduklarının çok güçlü bir göstergesidir. Bu işlemi bakteri ve virüslerin mutasyonu ile eşit sayabiliriz. Onların sistemlerine penisilin gibi kirleticiler ile saldırıyoruz, ve bu bir kaçı hariç hepsini öldürüyor. Kalanlar daha güçleniyor. Şimdi olan şey bu bakterinin onlara verdiğimiz zehirlere karşı bağışıklığa sahip oldukları yere girmeleridir. Ve biz aynı şeyi yapmıyor muyuz?

Biz, kirlilik veya virüsler ya da hastalıktan etkilenmeyeceğimiz bir noktaya mutasyon geçiriyoruz (değişiyoruz). Ve biliyorsunuz, geçen yık gerçekleşen başka bir şey var: AIDS %47’ye kadar azaldı. Dünyanın tarihinde tek bir hastalığın en büyük azalışı… Bunun konuşmakta olduğumuz bu şeyle çok ilgisi olduğuna inanıyorum.

Diane: Bu heyecan verici!

Drunvalo: Evet, öyle. Sadece, dünyaya gidilecek yere beni yönlendirmesi için izin veriyorum. Şüphesiz, ışık bedenlerimizi ve onları nasıl kullanacağımızı bilmek önemli, ancak çocuklar çok dikkatle söylüyorlar: “Bu yola gelin ve nereye götüreceğini görün.”

Diane: Gelecek workshoplarınızın odaklanacağı konu bu mu?

Drunvalo: Evet, son iki yılda araştırmalarımdan ve Dünya/Gökyüzü çalışmasından öğrendiğim her şeyi bir araya, herkesin çocukların eriştiği yere girebileceği basit bir karşılığa/yanıta getireceğim. Elimden gelenin en iyisini yapacağım!


Çeviri ve Düzenleme: Saffet Güler

Parapsikoloji ve ruhsal yetilerimiz: 7 doğa üstü yetenek


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.