Kuantum düşünce; kişinin, hayatında istediği amaçlara bir bir ulaşmasını sağlar. Öncelikle bizim, olmak istediğimiz kişi haline gelmemizi sağlar”. R. Şanal Günseli
“Sıradan düşünceler, insanın kendi kontrolünde olmayan, gelişigüzel, otomatik ve yararsız düşüncelerdir. İnsanın doğumundan başlayarak çevreden aldığı mesajları, oluşan sahte bir benliğin otomatik refleksleri biçiminde cereyan eder.
Kişi, bu durumda seyirci gibi davranır. Oysa kuantum düşünce tekniğinde kişi, yaşadığı olaylar ile düşünceleri arasındaki birebir ilişkiyi fark eder; şu anda yaşadığı her şeyin geçmiş inanç ve kabullenişlerinin sonucu olduğunu bilir. Kuantum düşünce, kişinin, hayatında istediği amaçlara bir bir ulaşmasını sağlar. Öncelikle bizim, olmak istediğimiz kişi haline gelmemizi sağlar”.
Bu sözler R.Şanal Günseli’ye ait. Gerçekten de korku, endişe gibi düşünceler hayatımıza hiçbir yararı olmadığı gibi pek çok zararı var. Oysa ki Kuantum Düşünce Tekniği; yani “yaratıcı düşünce”, hayatımıza yalnızca olmasını istediğimiz şeyleri getirebilmemizi sağlar. Kuantum Düşünce Tekniği’nin kurucusu R. Şanal Günseli sorularımızı açıklıkla cevapladı.
Kuantum Düşünce Tekniği ile hayallerinize kavuşmak mümkün!
Bize kuantum düşünce tekniğinin ne olduğunu anlatır mısınız?
Kuantum düşünce, kuantum alanını etkileyen düşünce biçimidir. Bu alanı etkilediğinizde, hayatın her alanını etkilemiş olursunuz. Kuantum düşünce, vesvese, kuruntu ve vehimden farklı olarak tepkisel, otomatik bir düşünme biçiminden farklı olarak hücresel düzeyde etkili olan derin inançlarımızın etkilediği düşüncelerdir. İşte kuantum düşünce, yaratıcı ve değiştirme gücüne sahip bu tür düşünceyi temsil eder. Kuantum Düşünce Tekniği de temel düzeydeki bu düşünceleri değiştirmek için uygulanan yöntemleri içerir.
Kuantum düşünce ile sıradan düşünce arasında ne gibi farklar vardır, örnek vermek gerekirse nasıl bir örnek verilebilir?
Sıradan düşünce, düşük frekanslı düşüncedir. Korku vehim ve güvenlik ihtiyacından kaynaklanır. İnsanın kendi kontrolünde olmayan, gelişigüzel, otomatik ve yararsız düşüncelerdir. İnsanın doğumundan başlayarak çevreden aldığı mesajları, oluşan sahte bir benliğin otomatik refleksleri biçiminde cereyan eder. Kişi bu durumda seyirci gibi davranır. Sanki kendi kafasının içinde kendi kontrolü dışında düşünen bir başkası var. Bu yüzden kişi pasif durumdadır. Ne istediğinden çok, ne istemediğine odaklanır. Sorumluluğu yüklenmekten çok, hep bir başka şeyi suçlamaya yöneliktir.
Oysa kuantum düşünce tekniğinde kişi, yaşadığı olaylar ile düşünceleri arasındaki bire bir ilişkiyi fark eder; şu anda yaşadığı her şeyin geçmiş inanç ve kabullenişlerinin sonucu olduğunu bilir. Kişilere ve olaylara takılıp kalmaz. Sebep aramaz, şikayet etmez. “keşke” demez. Sadece geçmişi arındırıp geleceği yaratmakla ilgilenir. Kuantum düşünce, insanın sakin bir uyanıklık durumundayken ürettiği yaratıcı düşüncelerdir.
Bu tekniğin pratikte hayatımıza katkıları nelerdir?
Pratik olarak kaliteli düşünceler ki bunlar yüksek frekanslı düşünce ile gerçekleşir. Şükür, sevinç, neşe gibi. Hayatımıza aynı biçimde “yüksek nitelikli şeyleri” sokar. Bolluk, bereket, sağlık ve afiyet şeklinde özetleyebileceğimiz bu sonuçlar keyifli bir çabayla kolayca hayatımıza girer. Aynı zamanda beden sağlıklı bir şekilde işler. Çünkü hastalık, düşük nitelikli düşüncelerin ürünüdür.
Bir insanda kuantum düşünce tekniği nasıl geliştirilebilir?
Kişi önce, gün içinde kullandığı dili inceler. Bunların içinde kendisini geliştirmeyen, ileri götürmeyen, mutlu etmeyenleri ayıklamaya başlar. Bunların yerine pozitif söylemleri koyar; “ben şanssız biriyim” yerine, “her şey beni destekliyor” gibi. Sonra hayallerini amaçlarına göre düzenler. Neyi istiyor ve arzu ediyorsa, sanki onlara şimdiden ulaşmış gibi net ve açık imgelemeler yapar. Nasıl biri olmak istiyorsa, onun gibi davranır. Başlangıçta bu konuda biraz zorlansa bile, sonra yeni düşünce ve tavırlar alışkanlık haline dönüşür. Bilinçaltının olağanüstü gücünü kullanmaya başlar. Sezgilere ve ilhamlara açar kendini. Bilinçaltının uyarılarına ve desteklerine kendini açar.
Kuantum fiziği ile bu teknik arasında nasıl bir bağ vardır?
Tabii ki bir bağ mevcut. Daha çok Kuantum Fiziğinin bize açtığı anlayış kapısından girmemizi sağlaması bakımından bir ilişkisi var. Ama bu teknik Kuantum Fiziğinin teorik olarak açıklamalarından oluşan bir şey değildir. Teorik bilgiler, her ne olursa olsun; dini, felsefi ya da bilimsel; temel düzeyde bir değişim sağlamaz. Hatta bu bilgiler eğer, egosal bilinç değişmemişse, insanı kendi öz varlığından uzaklaştıran bir güç haline gelir. Ayırıcı ve bölücü bir tavır için zemin oluşturmaya başlar. Örneğin derin bir tasavvuf bilgisine sahip biri, bu bilgiyi alır ve egosal bilincinin kurban tavrı için malzeme yapar. Ya da bir fizikçi sevgi ve bağlılık korkusunu bilimsel bir buluşun teorik açıklamalarına yaslayabilir.
Yaptığınız çalışmalarda ve verdiğiniz eğitimlerde, insanlar hayatlarında ne gibi değişimler yarattılar? Bu kişiye bağlı olarak değişiklik gösteriyor mu?
Bu teknik sadece bir konuda değişim yaratmaz total bir değişim sağlar. Zaten gerçek değişim bütüncül bir bakış açısından doğan, total bir değişimdir. İnsanın derin düşüncelerini değiştirince hastalıkları iyileşeceği gibi, özel ilişkileri düzene girer ve hayatına daha çok bolluk akar. Örneğin uzun süre pek mutlu olmadığı bir işte düşük bir maaşla çalışan kişi, öz değeri arttığında daha iyi şartlarda iş imkanının hemen yanı başında durduğunu fark eder. Örneğin altmış yaşlarında bir kadının epeyi yüksek olan kan şekeri bu çalışmadan sonra norma düzeye düşmüştü. Eşiyle ayrılma durumuna gelen ve ondan sabah akşam kötü muamele gören genç bir kadın bana şaşırarak şunları anlatıyordu; ” Kocam sanki bana biat etmiş gibi. Gözümün içine bakıyor. Geçenlerde bana bin yüz ytl lik cep telefonu hediye aldı. Benim eski telefonum yüz ytl bedelindeydi. Şimdi bana daha önceleri kendisine niye böyle davrandığını anlamadığını söyledi.” “İşte bu hayatın en büyük sırrı!” dedim ona ve ilave ettim, “Sen hayattan ve insanlardan ne beklersen, insanlar sana onu verir.” Bir başkasının boyun fıtığı bu çalışmadan sonra düzeldi. Üstelik uzun bir süre boyunluk takmış ve fizik tedaviye gitmişti.
Eğitim verdiğiniz kişilerde bu teknik kalıcı oluyor mu?
Kalıcı olur. Çünkü değişim çok derin düzeyde, hücresel bellek düzeyinde gerçekleşir. Karakteri yeniden inşa eder. Alışkanlığa dönüşür. Temel olarak karakter düzeyinde inşa edilen tutum ve davranışlar kalıcı etki yapar. Ayrıca kendi hayatında aktif ve yaratıcı olabildiğini gören insan yavaş yavaş kendisiyle ilgili büyük bir özgüven geliştirir. Bu süreç adım adım ilerleyen bir gelişme seyri takip eder. Her bir adım kişiye kendi gücünün sınırları konusunda yeni fikirler sunar. Sonunda sınırsız ve sonsuz bir gücü olduğunu fark eder.
Çünkü o artık Tanrı’yla birlikte yaratıyordur.
İnsanlar bu eğitimi almadan, kuantum düşünce tekniğini kullansa başarılı olabilirler mi?
Neyi uygulamış olmaları pek önemli değil. Yeter ki güç, yaratıcılık ve bolluk dolu bir hayatı yaşasınlar. Kendilerini mutla etsinler yeter. Kuantum Düşünce, aslında insanların çoğunun gerçekte böyle yaşamak istemediklerini fark etmekten doğan bir bilgiden de hareket eder. Bunu istiyor gözükebilirler. Bunu söyleyebilirler. Ama doğru değildir bu. Çünkü isteseler yaparlardı! Bu kadar açık ve basit. Tam tersine ters bir mantıkla ( Nasıl bir mantıksa bu!) Örneğin güven içinde olmayı başarısız olmakta bulabilirler. Zaten işin esası bu yanlış stratejiyi terinse çevirecek yöntemi bulmaktır. İşte Kuantum Düşünce bunu başararak kişiye tekrar hakkı olan mutluluğu elde etmesi için gereken imkanı verir.
Kuantum düşünce tekniğine “bilinçli olarak” hayatı yaratma diye bilir miyiz?
Çok doğru. Çünkü herkes zaten hayatı her an yaratıyor. Neyi yaşıyorsa kişinin kendi yarattığından başka bir şey değildir o. Fakat bu konuda bilinçlenmeye başladığında artık istemediği şeyleri değil, istediği şeyleri yaratıyor. Bu biraz da bir oyuncunun rol yaptığını bilerek oynaması gibi bir şeydir. Siz bir role büründüğünüzde bir süre sonra onu gerçek sanmaya başlarsanız bu kez bir oyuncu değil, bir deli olursunuz! Ve aslında, insanın Tanrısal bir varlık olma gerçeğinin dışında oynadığı bütün dramalar, bir rolden ibarettir. Asıl kendi karakteri Tanrı Gibi olmaktır! Bunu ben söylemiyorum. Tanrının kendisi kitabında söylüyor.
“Ben yeryüzünde bir Halife yaratacağım!”diyor. “Yani benim kudretimi paylaşacağım bir varlığı yaratacağım.” diyor Biz tarih kitaplarından halifenin sadece belli kişiler olduğunu sanırdık. Oysa şimdi biliyoruz ki, Hepimiz Halifeyiz. Tasarlayan, isteyen yaratan, onun sorumluluğunu alan ve yeniden yaratan bir varlık. Sadece bunu bilmek bile kırk gün kırk gece kutlamaya değer. Hatta hayatlat boyu. Peki biz ne yapıyoruz? Nasılsın diye soranla ” Eh yuvarlanıp gidiyoruz işte!” diyoruz. Yuvarlanan halifeler! Ne acı.
Aynı zamanda NLP eğitmenisiniz, Kuantum düşünce tekniği ile NLP’yi bir arada kullanıyor musunuz? Kullanıyorsanız tekniğin etkisi artıyor mu?
Evet kullanıyorum. NLP benim tekniğimi çok güçlendirdi. Çok katkısı oldu. Zaten NLP de başka birçok teknikten beslenmiş bir disiplindir. Hipnoz, Gestalt terapi gibi.
Aynı şekilde Kuantum Düşünce de NLP ve Hipnoz’dan ve Aile Diziminden yararlanır. Fakat ana fikir olarak tamamen orijinal bir omurgaya sahiptir. Kuantum Fiziğinin temel prensiplerinin hayata uygulanma biçimidir.
NLP yi içine alır, fakat onu aşar ve onu kapsar.
Sizce, kuantum fiziğini ve düşünce tekniğini bu kadar ilgi çekici hale getiren nedir?
Çünkü bize sınırsız bir dünya sunuyor. Büyülü bir dünyanın kapısını aralıyor. Bizi bir seyirci ve figüran olmaktan, oyuncu olma seviyesine yükseltiyor. Şeylerin hiç de göründüğü gibi olmadığını gösteriyor bize. Aslında Kuantum Fiziği Aydınlanma çağının fiziğidir.
Yeni bir perspektif sunuyor, yeni bir bakış açısı.
Ve son olarak, “Kuantum Düşünce Tekniği” adında bir kitap yazdınız, kitabınızda bu tekniklerle ilgili bilgiler yer alıyor mu? Bize kısaca kitabınızdan bahseder misiniz?
Şimdi yeni bir kitap hazırlıyorum. Bu konuda en son teknikleri ve bilgileri içeren bir kitap olacak adı, “Kuantum Değişim”. Bu kitaplarda Kuantum Düşünce Tekniği içerikleri ve Kuantum Fiziği ile ilgili bilgiler mevcut. Ve bir çok yaşanmış örnek var. Evrensel zekanın kuralları ve kader konusunda bilgiler var. Ayrıca ” Hayatlarımızın En Yüce Amacı”ve “Kuantum ve Kur’an” isimli iki kitabımı daha baskıya hazırlıyorum.