Müzik Eğitiminin Çocuklar Üzerindeki Etkileri

İçimizde yarattığı etkisiyle bizi oynatan ve canlandiran, bazen de duygusallaştırarak hüzünlendiren müzik parçalarını hepimiz biliriz. Peki bazı müzik parçalarının da hafıza ve zekayı geliştirebileceğini hiç düşündünüz mü?

müzik eğitimi

Yapılan bilimsel araştırma sonuçlarına göre bazı özel müzik parçaları bizi daha da zeki yapıyor. Bu özel müzik parçaları ritimleriyle insanın zihinsel potansiyelini çeşitli şekillerde etkiliyor. Bu özel ritimler, sağladığı birçok avantajların yanında, en çok aşağıda belirtilen hususlardaki pozitif katkıları ile dikkati çekiyor:

– Konsantrasyonu artırıyor
– Öğrenmeyi hızlandırıyor
– Hafiıa gücünü geliştiriyor
– İmtihanlardaki başarıyı artırıyor
– Hata yapma oranını azaltıyor
– Stresi yok ediyor
– Yaratıcı düşünme yeteneğini geliştiriyor
– Beyin loblarının dengeli kullanılmasını sağlıyor
– Zeka (IQ) puanında “9″ puana kadar ilave artış sağlıyor
– Hiperaktif çocukları ve yetişkinleri sakinleştiriyor
– Vücudun daha hızlı iyileşmesini sağlıyor.


müzik eğitimi1996 yılında A.B.D.’de üniversite giriş sınavlarıyla ilgili yapılan bir araştırma, müzikle ilgilenen ve bir müzik aleti çalan ögrencilerin genel ortalamaya göre daha başarılı olduklarını göstermiştir. Bu öğrencilerin SAT adı verilen üniversite giriş imtihanlarında ortalamaya göre sözelde 51 puan, sayısalda da 39 puan daha yüksek puan aldıkları ortaya çıkmıştır.

Müzik beynin tamamını öğrenmenin içine katmaktadır. Geleneksel olarak, okullardaki öğrenme metotları ezbere dayanmakta ve beynin sadece sol lobunu işin içine katmaktadır. Halbuki sayısal ve mantıksal konularda beynin sağ lobuna göre üstün olan sol lop, hafıza gücü ve yaratıcı düşünme gibi konularda beynin sağ lobuna göre zayıftr. Beynin her iki lobunu da ögrenmenin içine katan çok özel tempo ve frekanslar içeren hizlı öğrenme müzikleri bilgilerin hem kolay öğrenilmesini, hem de bilgilerin kolay bir şekilde kalıcı hafızada tutulmasını sağlamaktadır.

Shell, IBM ve Dupont gibi şirketler ve batıdakı birçok okul yüksek özel frekanslar içeren klasik müzik parçaları ile belli tempo aralıklarında olan barok (baroque) müzik eserlerini kullanarak yeni konuların hem öğrenme zamanlarını kısaltmayı, hem de öğrenilenlerin uzun süre hafızalarda tutmasını sağlamaktadırlar.

Araştırmacı yazar Terry Wyler Webb’e göre yüksek frekanslar içeren klasik müzik parçaları ile “largo” hızdakı barok müzik eserleri (beynin sag ve sol loplarının dengeli kullanılmasını sağlayarak) insanın bellek ve zeka (iq) gücünü geliştiren doğru kombinasyonları içermektedirler.

Bu bilgiler ve araştırma bulguları, müziğin hızlı ve kalıcı öğrenme konusunda çok iyi bir katalizör olduğunu ortaya koymuştur. Türkiye’de bu tekniğin öncülüğünü yapan “Mega Hafıza” bir ilke daha imza atarak, “hızlı öğrenme ve konsantrasyon” için “Bio-Ritmik Largo” adında altı kasetlik bir albüm hazırlamıştır. “Bio-Ritmik Largo” seti, hafıza gücü, hızlı öğrenme ve konsantrasyon gerektiren her türlü öğrenme faaliyetinde kullanılmak üzere hazırlanmıştır.

Mozart zekayı artırıyor

14 Ekim 1993 ‘de , A.B.D.’de “USA Today”de çıkan “Mozart ‘in Müzikleri Zekayı Geliştiriyor” başlıklı haber tüm Dünyada sansasyon yaratmıştır. Bu habere göre, California Üniversitesi’nin Irvine’deki Öğrenme ve Hafıza Nörobiyoloji Merkezi bilim adamlarının yaptıkları bir araştırma, bazı müziklerle IQ arasinda bir ilişki olduğunu açıkça ortaya koymuştur.


Bu araştırmada otuzaltı üniversite öğrencisi, önce I.Q. testinin sağ beyin yeteneklerini ölçen sorularıyla test edilmiştir. Testten sonra ögrencilere Mozart’ın “Re Majör, K 448 iki Piyanoluk Sonat”i 10 dakika boyunca dinlettirilmiştir. Daha sonra öğrenciler hemen tekrar test edildiklerinde, I.Q. skorlarinin önceki değerlere göre 8 veya 9 puan daha yükselmiş oldugu gözlenmiştir.

Mozart-Beyin ilişkisi

Fransız Tıp ve Bilim Akademileri üyesi Dr. Alfred Tomatis’e göre beynin elektriksel olarak şarj olmasında kulaklar anahtar bir rol oynamaktadır. Tomatis’e göre, beyin hücrelerindeki elektriksel enerjinin azalması konsantrasyonun bozulmasına ve yorgunluğa sebep olmaktadır. Bu durumda beynin de, piller gibi şarj edilmesi gerekiyor.

Tomatis,beyin hücrelerinin enerjiyle şarj edilmesi yollarından biri olarak, 5000 ile 8000 Hz. arasında yüksek frekanslar ihtiva eden müziklerin dinlenmesini keşfetmiştir. Yıllar süren analizlerden sonra Tomatis, bu frekans aralığındaki seslerin Mozart’in müziklerinde çok sayıda mevcut olduğunu tespit etmiitir. Tomatis’e göre, kulak salyangozunu dolduran, “corti” hücrelerinin titreşmesi jeneratör vasıtası görerek beynin yeniden şarj edilmesini sağlamaktadır.

Tomatis ayrıca beynin şarj edilmesi için etkili olan diğer bir yakın müzik çesidi olarak “largo barok (baroque) müzik” parçalarına da dikkat çekmistir. Iowa Eyalet Üniversitesi’nde yapılan testler de, ögrenme faaliyeti sırasında barok müziğin kullanılmasının ögrenme ve hafıza gücünü yaklaşık yüzde 24 artırdığını göstermiştir.

Mozart dinlemek insanı daha mı akıllı yapar?

mozartEğer Mozart’ın müziğini anlayabiliyorsanız, bu sizi daha akıllı bir müzisyen yapabilir. Bu konu üzerinde araştırma yapan uzmanlara göre, 10 dakika Mozart müziği dinlemek, geçici de olsa IQ üzerinde olumlu etki yapıyor. Sınav öncesi Mozart’ın “İki El için Piyano Sonatı” adlı eseri dinletilen öğrenciler, hemen ardından girdikleri sınavda çok daha başarılı olmuşlardır. Araştırmacılar, karmaşık ve kendini tekrarlamayan karakteri nedeniyle Mozart müziğini seçtiklerini belirtmişlerdir. Bu tür bir müzik dinlemenin, anlama ve muhakeme için önemli olan sinirsel kanalları uyarabileceği varsayılmış, ve öğrencilerin müzik zevklerine bakılmaksızın Mozart dinletilenlerin sınav başarılarında artış gözlemlenmiştir.

Başka bir görüş de şu: İnsan zihni ve beyni, araştırmacıları şaşırtmaya ve aksi istikamete bakmaya devam ediyor, söz gelimi; Daniel Levitin‘e göre müziğin doğrudan zekâ ile bir ilişkisi yok, başka bir deyişle müzik yeteneği zorunlu olarak farklı alanlardaki zekâya dair bir işaret değil. Levin’in verdiği çarpıcı örnekler arasında çok iyi klarnet çalabilen ancak klarneti eline alıp üflemeden önceki süreçlerde çok zorlanan ve başkalarının bakımına muhtaç olan, Williams sendromundan muzdarip bir çocuk da var. Levitin’in otistikler ve müzik yeteneği konusundaki araştırmalarını takip etmekte fayda var.

Benim uzman olmadığım bu konudaki bilimsel gerçeklerden yola çıkarak şöyle düşünebilir miyiz?


[quote]İnsan vücudununun ortalama % 78 ‘inin su olduğu ve suyun bir hafızası olduğu, hücrelerin sudan oluştuğu düşünülürse, müzik veya sesler de direk hücre içindeki suya hitap ettiğine göre, müzik seçiminin önemini göz ardı edemeyiz.[/quote]


Hale Karaarslan
İndigo Dergisi’nde Yazı İşleri Müdürü ve Yayıncı olarak görev yapıyor. İndigo Dergisi’ni kendisi ve yazarlar için bir okul olarak görüyor. Yaşama ve insana dair pek çok şey öğrenerek, yürekleri sonsuz güzellikle çarpan bir sevgi ailesinin içinde her gün biraz daha maskelerinden arınarak, özünü, kendi olanı buluyor. İki harika çocuğunun öğretmenliğinde ve eşinin her konuda kendisini destekleyen sevgisi eşliğinde öğrenmeye devam ediyor. İstanbul ve Marmaris'te yaşıyor.