Buradayız, dünya yaşamında yaşıyoruz ve birbirimize yansımalar yapıyoruz. Sonsuz sevgi işbaşında!
Sevgide çaba yoktur, aşama vardır… Derece derece yükselme vardır. Bu bilincin yükselmesidir. Bilinç açıldıkça, daha çok sevgiyi bedenler insan. Sevgi, insanın doğuştan gelen özelliğidir. Sonradan çevre, toplum çeşitli şekillerle kalıplara girer kişi. Sevgi denizinin içine daldıkça, bu denizle bütünlenen insanin bilinci çok daha farklı bir tat alır. Sevgi insanın doğasında ve bunu konuşmak, göstermek, yaşamak insanın içinden gelir. Bunca yazı, bunca şiir, bunca serenat ask için, sevgi için! Sevgi her şekilde kendini gösterir. Sevgiyi yasamak ve birbirimize vermek, sevgi enerjisi içinde akmak varken, ben biliyorum diye nasıl oturabiliriz? Ya bilmeyen varsa bu kadar güzelini! Ya görmeyen, duymayan… Bunca aşk, sevgi senaryoları, kitaplar… Peygamberler, üstatlar sevgiyi, en güzelini yasayabilmemiz için, örnekler olup yasamadılar mı yaşamlarını? Sen nasıl bir sevgi senaryosunu yaşıyorsun hiç düşündün mü? Bütüne bakıp, ohh bu da bütünün içindeki benim sevgim, sevgi modelim, ‘Ben Sevgiyim!’ dedin mi? Ya bütünün henüz farkına varamayanlar, göremeyenler, bir uyarı, dürtüyle uyanmayı bekleyenler…
İşte burada, bu yaşamda sevgimizi gösteriyoruz. Bilgimizi paylaşarak, bilmediklerimizi ifade ederek, duyduklarımızı birbirimize aktararak… Yasarken her an gösteriyoruz. Seçimlerimizi yaparak! Severek, kin duyarak, nefret ederek, öfkelenerek, şefkat duyarak, ağlayarak, acı çekerek, birbirimizin elinden tutarak, kaldırarak, her an sevgimizi gösteriyoruz. Tüm görünen çabanın ardında sadece sevgi arayışı var. Çabasızca sadece sevgi olabiliriz! Sadece sevgi…
Hakikat olan, sevgidir, bilinçtir. Ve bilinç, aydınlıktır. Sevgi ile yaşayan bir kişi bütünün içinde, bütünle birlikte, bütünün kendisi olduğunu, tek olduğunu fark eder. Ayrılık yoktur, görünen, sadece bir yanılsamadır!
Bütün içinde; (iyi – kötü, güzel – çirkin, doğru – yanlış) barındırır. Hepsinin kaynağı Tek olandır! Hakikat bunu bilmektir! Hakikati idrak eden kişi, kendisine giden sevgi yolundadır! Adım adım sonsuz, sınırsız sevgi –bilinç yolculuğunda, hem yolun kendisi, hem de yolcudur. Ve ‘haydi gidelim’ demek ister. Birlikte…
Sevgiyi yasayan bir kalp, öğrenmek ister.
Her an daha çok öğrenmek isteğiyle, bilmek isteğiyle yanar tutuşur. Bu çabalamak değildir. Aşka uyanmaktır. Aşk yolunda çabalamak yoktur! Çabasız bir akış vardır, seçimlerimizle, Olan’a…
Neyi seçersek O’nun sevgisini yaşarız. Zihin değil, kalp devrededir! Kalbimizle düşünüp, zihnimizle hissetme yeteneği kazanılır zamanla.
İyi – kötü O’ndandır. Seçim bizimdir ve sonsuzdur. Seçeriz, isteriz ve bize akan yaşamı birlikte yaratırız, Tüm Olan’la! Bunu bilmek teslimiyet noktasıdır. Teslim, imanla, içsel bir bilişle gelir! Zihin disipline edilir! Ehlileşir… Sessiz zihin kıvamını yaşarsın zamanla. Kitabi bilgi değil, içsel biliş-bilinç sevgi mertebesine an an yaklaşırsın… hakikat sendendir artık, bütün ve tek olan biricik olansındır. Sen, o Tek’i yansıtırsın!
Yazımda sorduğum sorular kendime sorduğum sorular ve bilinmek için hepsi! Bunda başka bir bilgi aramak boşuna! Hakikate ulaşmak için insan önce kendini bilmeli! Kendini bilinceye kadar sormaya devam! Ben “oldum” dediğim noktada takılır, kalırım. Oysa benim yolum sonsuz! Öğrenmek istiyorum, bilmek! Sevmek… Tüm isteğim bu! Yaşama sebebim, öğrenmek, öğretmek!
Savunduğum bir ‘Ben’ yok! Bazen susmak istiyorum, susamıyorum… Sessizliği dinlemek istiyorum tüm seslilikte, seslerde…