Sigaradan Titreşim Yasalarıyla Kurtulmak: Biorezonans Yöntemi
Son yıllarda sigara bağımlılığından kurtulmak için yeni tedavi yöntemleri ortaya çıktı. Kuantum mekaniği, bilgileri ve sonuçlarıyla tüm hayatımıza girmeye başladı. Sağlıkta ve tedavide, Biorezonans yani titreşim kullanmak da, kuantuma dayanan son tekniklerden birisi…
Bağımlılık, insanların farklı konu ve maddelere, zarar görmesine rağmen devam etme ve vazgeçememe halidir. Dünyadaki en yaygın bağımlılık ise sigara bağımlılığıdır. Mantıklı düşünüldüğünde çok saçma ve anlamsız gelen bu bağımlılık, tüm zararlarının bilinmesine rağmen dünya nüfusunun hatrı sayılır bir bölümünü esir etmiştir. Ölüme rağmen sigarayı tercih etme davranışı, en yaygın sosyal hastalıktır, zira virütik hastalıklar gibi o da bulaşıcıdır. Bulaşma yolu ise davranış modellemesidir. Sigara içen birisini kendimize aynalayarak sigara içmeye başlarız.
Sigaranın zararlarını anlatmaktan çok, ondan nasıl kurtulabileceğimizin üzerinde durmak daha anlamlı artık. Toplumsal bir hastalık olmasına rağmen yaygın ve genel bir çözümün yaratılması, neredeyse imkânsız görünüyor. Tütün getirim sistemini topluca yıkmak ve yasak koyarak bu sistemi yeraltına indirmek, farklı sakıncalar yaratacağından bireysel kurtuluşlar desteklenmeye çalışılıyor.
Son yıllarda bu bağımlılıktan kurtulmak için yeni tedavi yöntemleri ortaya çıktı. Kuantum mekaniği bilgileri ve sonuçlarıyla tüm hayatımıza girmeye başladı. Sağlıkta ve tedavide, Biorezonans yani titreşim kullanmak da, kuantuma dayanan son tekniklerden birisi…
Bu yeni yöntemi öğrenmek üzere bir merkezin kapısını çaldım. Öğrendiklerimi paylaşmak ve Biorezonans yöntemini tanımak için Dr. Şahin Özdemir ile yaptığım röportajı satırlarımıza taşıdım.
Röportaj Dr. Şahin Özdemir
Sigara bağımlılığını bir hekim olarak nasıl değerlendiriyorsunuz, sigara neden bağımlılık yapıyor?
Başlangıçta Amerika kıtasından Avrupa’ya taşınması aslında tütünün ilaç olma özelliği nedeniyledir. Tütün ağrı kesici ve öksürük kesici özelliği olan bir maddedir. İlaç olarak kullanılırken sonraları değişik şekillerde sarılarak devamlı içilir hale gelmiştir. Birileri sigaranın seri üretimine başladığında bağımlılık sosyal hale gelmeye başlamıştır. Asıl zararlı olan yanı üretimi sırasında içine katılan maddeler ve kâğıt, mürekkep, tutkal, filtre gibi yan ürünlerdedir.
Sigara içmenin fiziksel- ruhsal- davranışsal bağımlılık süreçleri vardır. Sigara içmeyenler ilk önce aile, çevre, medya ve benzeri kaynaklardan etki alarak gözlemleme yoluyla kayıt yaparlar. Genellikle ergenlik çağında büyüme davranışları içinde iken, karizma oluşturmak için davranış modelleme ve taklit etme ihtiyacı duyulur. Son yıllarda medyatik kişilerin sigara ile oluşturduğu çekici kimlikler, bağımlılığın sosyal olarak yaygınlaşmasına neden olmuştur.
Psikolojik sıkıntıların giderilmesi için bir yöntemmiş gibi kabul edilen sigara, mutluluk esnasında da keyif aracı olarak görülüyor. Sigara ile ilk tanışmanın ardından nikotinde var olan fiziksel bağımlılık faktörü ve emme duygusu nedeniyle bir tatmin yaratması, sigarayı vazgeçilmez hale getiriyor. Nikotin, beyin tarafından salgılanan endorfin ve serotonin yerine geçiyor ve kullanılmadığı takdirde bu hormonların yoksunluğunu yaratıyor. Endorfin, insan vücudu tarafından yaratılan ve morfinden yaklaşık bin kat daha güçlü bir maddedir. Bu maddenin (endorfinin) yokluğunun insanda nelere yol açabileceğini bu güçten anlayabiliriz. Nikotin, önce bu maddenin salgılanmasını azaltır ve yerine kendini ikame eder. Daha sonra kişilerin endorfin ihtiyacının tamamen nikotinle sağlanmasına neden olur. Bu yüzden sigara, güçlü ve tehlikeli bir bağımlılıktır.
Sigara bırakma sonucu yaşanan sıkıntılar tıbbi olarak nelerdir, nikotin yoksunluğu beyinde ve vücutta nelere yol açar?
Sigara kullanmayı bırakan kişide ağrı, uyuşma, sinirlilik, stres, mutsuzluk, kaygı, dalgınlık, zihinsel bitkinlik, mide krampları, eklem ağrıları, şiddetli öksürük, kabızlık, sindirim bozuklukları, öksürük, ağız yaraları gibi durumlar görülebilir.
Sigara bırakmak için tedavi yöntemleri neler?
Sigara bırakmak için kullanılan tıbbi yöntemler nelerdir?
Sigara bırakmayı sağlayan her yöntem benim için kutsaldır. Sevgili, eş, anne baba baskısı, hastalık gibi gerekçeler kişinin sigaradan vazgeçmesine katkıda bulunabilir. Farklı desteklerle sigaradan kurtulmak mümkündür. Tek bir tedavi yöntemi yoktur. Fiziksel- ruhsal- davranış modelleri herkeste farklıdır. Bu nedenle yöntemlerin işe yarama oranı herkeste farklıdır.
Destek yöntemlerinden bazıları şunlardır:
1- Biorezonans
2- Akupunktur
3- Hipnoz
4- İlaçlar
5- Nikotin Bantları ve çikletleri
6- Luksapunktur (Işınlı Akupunktur)
Biz, merkezimizde Biorezonans ve Luksapunktur kullanarak bağımlılara yardımcı oluyoruz.
Biorezonans yöntemi nasıl bir etki ile yarar sağlıyor?
Biorezonans, Kuantum mekaniği gerçeğine dayanan bir yöntemdir. Maddenin hem parçacık hem dalga olma özelliği vardır. Her madde atomların elektron yapısından dolayı elektromanyetik bir ışınım yayar. Bu ışınım deneysel ortamda ölçülüp kaydedilebilmektedir. Her ışınımın kendine özgü karakteri vardır. Dalga boyu, derinlik, uzunluk, salınım hızı her madde için farklılık gösterir.
İnsan vücudundaki her türlü hücre de bir enerji ve titreşim salgılar. Bu titreşim ve enerjinin bir dalga boyu ve salınım şekli vardır. Hücreler, dokular, organların hepsinin kendine özgü farklı frekansları vardır. Hasta ve sağlıklı insanın frekans yapıları birbirinden farklıdır. Hastanın frekansının içine etki eden yabancı frekanslar, Alerjenler, virüsler, bakteriler ve yabancı zararlı maddeler normal frekans düzenini bozarlar. Hücreler birbirleriyle belirli dalga boyundaki frekanslarla iletişim kurar. Bu iletişimde rahatsız edici frekanslar yok ise vücut mükemmel çalışır ve uyum içinde bir sağlık mevcuttur. Fakat vücuda giren bir toksin rahatsız edici titreşimler sayesinde hücreler arasındaki diyaloğu bozabilir. Çünkü bu toksin rahatsız edici frekans şekline sahiptir ve uyumu bozar.
Nikotin de vücutta olmaması gereken bir maddedir. Sigaranın da bir dalga şekli ve frekans özellikleri vardır. Biorezonans yöntemi ile önce insan vücudundaki sigara ile oluşan ışınımın dalga özellikleri ölçülerek tespit edilir. Sonra bu ışınıma onun özelliklerine zıt karşıt dalga gönderilerek nötrleşmesi sağlanır. Yani bir ayna kullanılmış gibi titreşimleri ters çevirerek geriye vücuda vermek, zararlı olan ışınımın yok edilmesini sağlar ve hücreler arası uyumu yeniden oluşturur.
Biorezonans tedavisinde başarı oranı nedir?
Başarmak için önce bir hasta olduğunu kabul etmek gerekir. Bağımlı olduğunu ve hasta olduğunu kabul etmeyene tedaviler başarılı olmayabilir. Biorezonans tedavisinde 3 aylık, 6 Aylık ve 1 Yıllık değerlendirmeler yaparız. 3 ayda başarı oranı % 90, 6 ayda % 55-60, 1 yılda ise % 35-40 tır. Tedavinin ilk 6 ay içinde tekrarlanması uygun olur. Merkez olarak ilk üç ay içindeki tekrar uygulamaları ücretsiz, sonrakileri ise indirimli yapıyoruz.
Biorezonans seans uygulaması nasıl yapılıyor ve süreç nasıl işliyor?
45 Dakikalık tek seans sırasında hastanın baş ve ellerine elektrotlar bağlanır. Sessiz sakin bir ortamda oturmasını sağlarız. Etrafında farklı titreşim yaratacak herhangi bir nesne (TV, radyo, telefon vb.) olmaması gerekiyor. Uygulama çok düşük titreşimler ile devam eder, hasta herhangi bir acı hissetmez. Sonrasında hastaya, bir ay göbek bölgesinde taşıması için bir çip veriyoruz. Ayrıca içine yine karşıt dalga ışınımı yüklenmiş serum fizyolojik bir sıvı veriyoruz. Yoksunluk sıkıntısı sırasında bu sıvıdan 3-5 damla içmesini istiyoruz. Bu sıvının kullanılması Homeopatik bir tedavidir. Yani benzer benzeri iyileştirir tezine göre hazırlanır. İstediği kadar süre kullanılabilir, herhangi bir zararı yoktur.
Sigarayı bırakmak için Biorezonans
Bağımlının tekrar başlamaması için ne tür destekler gereklidir? Destek veriyor musunuz?
Hastayı işlem öncesi ve sonrası bilinçlendirmek ve farkındalık yaratmak önemlidir. Hem öncesinde hem sonrasında psikolojik destek veriyoruz. Tekrar başlama, en çok iradesi kuvvetli olanlarda görülüyor. Bağımlılığını yendiğini düşünüp, kendine aşırı özgüven duyanlar yıllar sonra bile başlayabiliyor. “Nasıl olsa yendim, yine başarabilirim, bağımlı hale gelmem” diye düşünenler tek bir nefesle tekrar bağımlı hale gelir ne yazık ki… Bu yüzden sigarayı yardımsız bırakmak kolay bir iş değildir ve mutlaka destek gereklidir. Hastanın kararlılığının devam etmesi, bu tür desteklerle sağlanabilir ancak.
Biorezonans yönteminin çıkış yeri ve ülkemizdeki yaygınlığı nedir? Tedavi merkezi seçerken nelere dikkat etmeliyiz?
Yöntemin çıkış yeri eski Sovyet Rusya’dır. Soyuz Uzay çalışmaları sırasında yapılan çalışmalarda geliştirilmiştir. Sovyetlerin dağılması sonrasında bilim adamları bu yöntemi dünyaya yaymaya başlamıştır. Rusya’da bu tür Alternatif tıp çalışmaları, Amerika ve Avrupa’nın aksine daha özgürdür ve devlet tarafından desteklenmiştir. Yaklaşık on yıl önce ülkemize gelmiştir. Sağlık bakanlığı tarafından önceleri ihtiyatla karşılanmasına rağmen şu anda bu yöntem, Sağlık Bakanlığı tarafından verilen izinle kullanılmaktadır. Bu yöntemi kullanmak isteyenler, başvurdukları merkezin izin belgesini sorgulamalılar. Zira bu yöntem için kullanılan pek çok cihaz üretilmiştir geçen zaman içinde. Kullanılacak cihazların klinik deneylerinin yapılmış olması önemlidir. MDC (Medical Device Certification) ve TİTUBB (T.C İlaç ve Tıbbi Cihaz Ulusal Bilgi Bankası) onayları bir kriter olarak aranmalıdır. Ve tabi uygulama kesinlikle doktor kontrolünde yapılmalıdır. Merkezimiz, bu izinlere ve tecrübeye sahip olarak 4-5 yıldır bu tedavi uygulamasını yapmaktadır. Aldığımız başarılı sonuçlara güvenerek sigarayı bırakmak isteyen herkesi davet etmekte bir sakınca görmüyorum bu yüzden. Dediğim gibi bu bağımlılıktan kurtulmayı sağlayacak her yöntem benim için kutsaldır çünkü sigara öldürür… Ölüme rağmen ona zorunlu olmak korkunç bir gerçektir bana göre.
Biorezonansın kullanıldığı başka tedavi alanları var mıdır?
Kilo verme ve kilo kontrolü, alerjiler, bağımlılık tedavileri, depresyon gibi alanlarda güvenle kullanılmaktadır. Bu yöntemlere “Titreşim Tıbbı” diyebiliriz. Kuantum mekaniğinin bize getirdiği en yeni yöntemlerindendir ve geleceğin tedavi yöntemidir. Daha emekleme döneminde olduğunu bildiğimiz için, ilerleyen yıllarda çok fazla gelişip, tıp ve bilim dünyasını hızla değiştireceğini umutla söyleyebilirim.
Dr. Şahin Özdemir Kimdir?
1984 yılında İstanbul Tıp Fakültesini bitirdi. Mecburi hizmet ve askerlik sonrası İstanbul’da serbest hekim olarak çalıştı. Kendine ait tıp merkezlerinde çalışmalarını sürdürdü. Bu sürede tıp biliminde farklı bakışları takip etti ve uyguladı. Luxapuncture, ozon tedavi ve biorezonans çalışmaları ile karşılaştığından beri ağırlıklı olarak bu konularla ilgilenmeye başladı. Halen Dr. Yıldırım AKTUNA tarafından kurulmuş olan ve onun vefatından beri tek başına yönettiği, İstanbul Taksimde bulunan ALPHA TIP MERKEZİ’nde çalışmalarını sürdürmekte. Alpha Tıp Merkezinde tamamlayıcı tıbbın çeşitli alanları ile ilgilenmeye devam ediyor.