Yazılı Medyanın Yeni Kahramanları: “İ” ve “Howler”

Biri Portekiz’de yayınlanan günlük gazete diğeri Kuzey Amerika’da çıkan bir futbol dergisi. İçeriğin önemini keşfedip büyük risk alan bu iki yayının ortak yanı ise okura kaliteli içerik sunmaları.

Yazılı Medyanın Yeni Kahramanları: "İ" ve "Howler"

Bundan bir ay önce hazırladığım bitirme tezinde yazılı medyanın geleceği ve yeni medya stratejileri üzerine çalışmıştım. Araştırma süreci boyunca karşıma medya ürünlerinin aslında sahipleri ve editörleri tarafından yıpratıldığı, satmayan gazeteler ve dergiler yüzünden interneti suçlu buldukları sonucu çıkmıştı.

Bu, içinde hem doğruları hem de yanlışları olan düşünceleri barındırıyordu ve neyin doğru neyin yanlış olduğu da tam olarak söylenemiyordu. Tek gerçek, medyanın şu an büyük bir kaos yaşadığı ve bu kaostan nasıl çıkılacağının bilinememesi.


Her şeye rağmen yaşanan bu kaostan çıkmak için yeni fikirler, yeni projeler, yeni stratejiler ortaya atılıyor. İçerikten tasarıma, satış yönteminden basılı ürünlerin yeni medya ile ilişkisinin nasıl olması gerektiğine kadar ayrıntılı araştırmalar yapılarak birçok  strateji belirleniyor.

Yeni bir yayın çıkarmanın zorluğu ve okurun alışkanlıkları dikkate alındığında bu konuda dünyada yapılmış ve başarılı sonuçlar veren Portekizli İ gazetesi ve bir futbol dergisi olan Howler’ı anlatmak gerekiyor.

Portekiz’in yükselen gazetesi ‘İ’

2009’da yayın hayatına başlayan ‘İ’, 2010’da dünyanın en iyi tasarımına sahip gazetesi, Avrupa’nın en iyi gazetesi gibi ödüller alarak farkını kısa sürede gösterdi.

Gazete beş bölümden oluşuyor. Bunlar; yorum, radar, zoom, more ve spor.

Gazeteyi açar açmaz ‘yorum’ bölümüyle karşılaşıyorsunuz. Sloganı ise düşünmek! Ardından ‘radar’ başlıklı 8 sayfada 24 saat içindeki haberleri önemine göre kısa ve ayrıntılı olarak veriyor. Bir sonraki bölüm ise ‘zoom’. Burada haberler derinlemesine inceleniyor ve kayda değer makaleler yayınlanıyor.

‘More’ bölümünde life-style dediğimiz haberler yer alırken son bölümde ise yüzde seksen futbol ağırlıklı ‘spor’ bölümü karşımıza çıkıyor.


Tasarım konusunda ise başta belirttiğim gibi 2010’da dünyanın en iyi tasarım ödülünü alan İ, daha çok bir dergiye benziyor. Tabloid boyda basılan gazetenin okuruna baktığımızda %69’u üniversite mezunu, %39’u ise üst düzey yönetici. Siyaset ve ekonomi konusunda iddialı okuyucuların ilgisini çekiyor.

Derinlemesine yazılan ve hiçbir yerde olmayan makaleler, tasarımla kompakt halde sunuluyor. Gazetenin kreatif direktörü Nick Mrozowski, her gün yeni bir dergi yaptıklarını belirtirken gazetenin ilk yayın müdürü Martim Avillez Figueiredo’ya göre fikir ve haber arasında bir etkileşim sağlayan gazete, haberler arasındaki karışıklığı ortadan kaldırıyor.

Yeni bir gazetecilik denemesi: Howler

Howler bir futbol dergisi. Kuzey Amerika’da Mark Kirby ve George Quraishi gibi deneyimli editörler ve yayıncılar tarafından çıkarılan dergi yılda dört kez yayınlanıyor. Dergi, sadece basılı olarak yayınlanıyor. Ayrıca iPad ve PDF versiyonlarından da okunabiliyor.

Futbolun sadece futbol olmadığını, aynı zamanda bir sanat ve kültür değeri taşıdığını belirten derginin ilk yapmak istediği, gazeteleri kalıplaşmış içerik olan maç-sonuç-transfer üçgeninden kurtarıp futbolu okutma peşinde. Dergiye göre futbol; sosyal problemleri, etnik sorunları, gençliğin problemlerini anlamaya yardımcı oluyor.

Hatta futbol kendimizi keşfetmemizi de sağlar. Futbol, müzik ve gıda gibidir. Biz oyunun çeşitli perspektifleri ve kendi ilgileri doğrultusunda hazırlanmış bir yayın olarak Kuzey Amerika’daki futbol fanları için bir dergi yaratıyoruz. İyi bir hikaye varsa, mutlaka Howler’da olacaktır.

Yılda dört kez yayınlanan derginin baskı kalitesi ise yüksek. Derginin okurlarına da bir önerisi var: İyi ve kaliteli yazıların yer aldığı Howler, ilginç ve güzel bir koleksiyon oluşturabilir.


PSFK’nın dediği gibi Howler, basılı ürünlerin gelecekte lüks olabileceği yönündeki tezini doğruluyor mu acaba?

Medyanın Gücü Adına