Adına “geniş tabanlı eğitim sistemi” denilen, aslında herkesi başka biri yapmaya çalışan, insanların kendi olma potansiyellerini yok eden bir sistem ile ezberci nesiller yetiştiriyoruz. Bu yazıdaki kısa hikaye, eğitim sistemimizin ne kadar da yetersiz olduğunu anlatıyor.
Herkesi başka biri yapan eğitim sistemi
Bir gün ormandaki hayvanlar bir araya gelerek okul açmaya karar verirler. Bir tavşan, bir kuş, bir sincap, bir balık ve yılanvbalığı yönetim kurulunu oluşturdu. Tavşan, müfredatta ‘koşmanın’ bulunmasını istedi. Kuş, ‘uçmanın’ dahil olmasını, balık, ‘yüzmenin’ dahil olmasını ve sincap da ‘ağaca tırmanmanın’ mutlaka zorunlu dersler arasında olması gerektiğini söyledi. Bütün bunları bir araya getirip, bir müfredat programı yaptılar. Ve bütün hayvanların bu dersleri görmesini istediler.
Tavşan, koşu dersinde A alıyor olmasına rağmen, ağaç tırmanmak onun için çok ciddi bir sorundu. Sürekli kafa üstü düşüyordu. Bir süre sonra beyni hasar gördü ve artık eskisi gibi koşamadı. Artık koşuda A almak yerine, C alıyordu. Ve tabii, ağaç tırmanmada ise her zaman zayıf alıyordu. Kuş, uçmada çok başarılıydı, ama sıra toprak kazmaya geldiğinde, o kadar başarılı değildi. Sürekli gagasını ve kanatlarını kırıyordu. Bir süre sonra, toprak kazma notu hala F olmasına rağmen, uçma notu C’ye düşmüştü. O da ağaca tırmanmakta çok zorlanıyordu. Sonuçta, sınıf birincisi olan hayvan her şeyi yarım yapabilen, geri zekalı yılan balığı oldu.
Ancak eğitimciler çok mutluydu çünkü herkes bütün dersleri görüyordu. Ve buna “geniş tabanlı eğitim sistemi” dediler. Buna gülüyoruz ama gerçek bu. Sen de bunu yaşadın. Biz aslında herkesi başka biri yapmaya çalışıyoruz. O yüzden de insanların kendi olma potansiyellerini yok ediyoruz.