Özgürlük hepimizde farklı anlamlardadır. Nedir özgürlüğün tanımı? Başka bir güce bağlı olmama, hürlük.
Özgürlük nedir?
Peki Türk Dil Kurumu’nun tanımına göre neymiş özgürlük:
1. Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya bağlı olmaksızın düşünme veya davranma, herhangi bir şarta bağlı olmama durumu
2. Her türlü dış etkiden bağımsız olarak insanın kendi iradesine, kendi düşüncesine dayanarak karar vermesi durumu, hürriyet.
Fakat insanın özgürlüğü kullanabilmesi yani başka bir güce bağlı olmadan eylemlerini, düşüncelerini oluşturabilmesi için kendi gücünü ortaya koyması gereklidir. Çünkü özgürlük, kendisini taşıyamayacak olan insanın zihnine “ne yapacağım?” sorusunu pek güzel yerleştirmiştir. Bu “özgürüm” diyen bireyin ya dikte edilmiş fikirleri uygulaması ya da düşünmeden özgürlük kisvesi altında mantıklı olmayan davranışları sergilemesi ya da kararları alması ile sonuçlanabilir ki konu hakkında bilgisi, bilinci olmayan bir grup insana herhangi bir konuda seçim yapma hakkını verin. Ne demek istediğimi anlayacaksınız.
Ayrıca özgürlük bir haktır. Bu düşünceye örnek olarak Paul Lafargue verilebilir. Lafargue Fransız uyruklu düşünür ve eylem adamıdır. Üniversitede tıp eğitimi aldığı yıllarından itibaren kralcı hükümete karşı olan gençlik ayaklanmalarında bulunmuş, Karl Max’ın kızıyla evlenerek sosyalist düşünceyle tanışmış ve ömrünü sosyalizme adamış bu kişi, üç çocuğunu ard arda kaybedip, yaşlanmaya başlayınca ölmeden önce yazdığı mektupla özgürlüğü farklı boyutlara taşımıştır.
[quote]”Bedence ve ruhça sapasağlamken, yaşama zevk ve sevinçlerini birer birer elimden alan, beden ve kafa güçlerimi koparıp götüren acımasız yaşlılık, enerjimi felce uğratıp istemimi söndürmeden ve beni gerek kendime, gerek başkalarına yük olacak duruma düşürmeden, canıma kıyıyorum.
Yıllardır, yetmiş yaşımı aşmamaya söz verdim kendime. Yaşamdan ayrılmanın yılı olarak bu dönemi seçtim ve kararımı uygulama yolunu tasarladım: deri altına siyanür enjekte etmek.
45 yıldan beri kendimi adadığım davanın, yakın bir gelecekte başarıya ulaşacağından emin olmanın büyük sevinciyle ölüyorum.”
Lafargue-1911 [/quote]
Unutmayalım ki yaşamda bizim görebildiklerimiz, ağacın dallarını elimizle iki yana çekerek okyanusa bakarken gördüklerimiz kadarken,özgürlüğün tanımının da günümüzün moda deyimi ‘açılım’ sözcüğünde olduğu gibi farklı algılandığına şahit olacaksınız. Kimimiz için özgürlük, ekonomik olarak istediğimiz tercihi yapabilme hakkıyken, bazılarımız içinse hayallerini gerçekleştirebilme arzusu olarak karşımıza çıkacaktır. Kimi kesim için düşündüğünü söyleyebilmekken, bazıları için huzurlu ve korkusuz yaşayabilmek, bazıları içinse serbestçe hareket edebilmek düşüncesidir. Genel anlamda insanların özgürlükten anladığıysa istediğini yapabilmek veya arzularını gerçekleştirirken toplum tarafından yaratılmış bir engelle, bir dirençle karşılaşmamaktır. Nihayetinde herkesin ortak özgürlüğü “istediğini düşünebiliyor” olmasıdır belki de.
Buradan yola çıkarak kendimize şu iki soruyu sormalıyız;
-Sahip olduğumuz özgürlüklerle neler yapabiliyoruz?
-Özgürlüğümüzü, hayatımızı daha iyi hale getirmek için ne şekilde kullanıyoruz?
Hepimiz için farklı farklı cevapları bulunan bu soruların karşılığı, anlamsızlığın içinde özgürce kanat çırpmaya çalışan gözü ve dili olmayan çoğu kez zihnimize de hakim olan yüreğimizde olduğunu anlamamızda yatıyor. Yüreğimizi olumsuzluklardan arındırdıgımız vakitse sahip olduklarımızı ve bunları daha iyi kullanmasını öğrenebileceğimizi düşünüyorum. Umut ediyorum ki özgürlüğümüz kendimizi sarmalayan halkalardan kurtulduğunda, daha da büyüyecek bir özgürlüğe halka olacaktır.Ve eger özgürlüğümüzün zemini, kurtulmak istediğimiz bir korkumuzsa, o korkunun yerleştiği yer bizi ruhen demir parmaklıklar ardına kapatan, birbiriyle kesişen gölgelerimiz değil kendimizi ben olmaktan biz olamaya taşıyacak yüreklerimiz olacaktır.