Hayır demenin yolları nelerdir?

Hayır diyememek, iyi niyet doz aşımı ile “kimseyi kırmak istememe” hastalığından kaynaklanan en önemli problemlerimizden bir tanesidir. Aslında çoğu insan böyle bir problemi olduğunu bile fark etmeden bu hastalığının dibine vurmuştur çoktan.

hayır

İnsanlar bizden yapmak istemediğimiz bir şeyler istemesinler diye gözlerinin içine bakarız. Çünkü yapmak istemediğimiz şeyleri yapmamanın tek yolu hayır diyebilmektir. Ama bu beş harfli kelimeyi söylemek bizim için bir eziyete dönüşür. Sonuç olarak hayır demektense, peki demeyi tercih ederek, kendimize eziyetin başka bir versiyonunu yaşatmayı seçeriz. Ya da kaçamak cevaplarla saklambaç oynamayı seçeriz ki, ben sağlıklı bir iletişime bunu hiç yakıştıramam.

İstemediğimiz şeyler için evet dediğimiz zaman karşımızdakini mutlu etmiş olmanın hazzı uyuşturucu bir etki yaratarak ne kadar iyi bir insan olduğumuzu bize fısıldasa da, özümüz ve ben duygumuz (bencillik değil) onu istemediği bir şeyi yapmaya zorlayarak varlığını, tercihlerini hiçe saydığımız için yüreğimize huzursuzluk tohumları eker.


Diğer taraftan evet demeye alışmış olan ezilmiş ego, bilinç altımıza hayır dediğimiz zaman kötü ve bencil bir insan olacağımızı kodlar. Böylece iki sözde çelişkilere büyüteç tutarak fark etmemiz için sessiz çığlıklar atar.

Hayır diyememenin zararı, istemediğiniz halde bir arkadaşımızla o istiyor diye sinemaya gitmekte olduğu gibi hafif bir huzursuzlukla teğet geçebilir. Fakat bedeli bazen istemediğimiz biriyle evlenmek ya da istemediğimiz bir mesleği seçmek gibi başkalarının tercihlerinin hayatımızın ortasından biçerek, keserek geçmesi suretiyle hayatımızı mahvetmesine kadar varabilir.  Kendi verdiğimiz yanlış kararların sorumluluğunu taşımak her zaman başkalarının kararlarının yükünü yüklenmekten daha kolaydır.


Hayır demek illaki karşımızdakini kırmak ve üzmek anlamına gelmemeli. Uygun ve sevecen bir üslupla reddedilen insan, eğer egosunun oyununa gelmez ve saygı duygusunu önemserse sorun çıkmayacaktır. Çıkmamalıdır. Bunu diyebilmek bizim için ne kadar zorsa, hayır cevabını sindirebilmek de karşımızdaki evet avcıları için o kadar zordur.

Hayır diyebilmeyi öğrenmek ve istemediğimiz şeyler için hayır demenin bizi kötü ve bencil bir insan yapmayacağını sindirmek için yaptığım bir çalışmayı sizlerle paylaşmak isterim. Bu paylaşımı bir yol haritası olarak kabul edip,  kendi koşullarınıza göre bu çalışmayı daha verimli hale getirecek özgün yöntemler bulabilir ve uygulayabilirsiniz.

  • Kendinize  4-10 gün sonraya bir hayır deme günü belirleyin.
  • Bugün için keyfi bir program yapmayın. (İşle ilgili plan ve programlar. Zorunlu durumlar hariç)
  • Kendinizi en az 4 gün öncesinden bu gün için psikolojik olarak hazırlayın.
  • Belirlediğiniz gün içinde yapmak istemediğiniz her şey için Hayır’la başlayan bir cümle kurun. Fakat mümkün olduğunca sevecen bir tavır takının.  Örneğin: arkadaşınız “Yemeğe gidelim mi?” diye sordu ve gitmek istemiyorsunuz. (Aslında o gün gitmek isteseniz bile özellikle hayır demeyi seçerseniz çalışmanız daha verimli olur.)
  • Cevap cümlesinin başında mutlaka hayır kelimesini kullanın, sevecen fakat net bir ses tonu ile konuşun. Örneğin: “Hayır canım. Bugün yemeğe gitmek istemiyorum. Sen de müsait olursan hafta sonu gideriz.” gibi.
  • Hiç reddedemeyeceğiniz durumlarda bile kendinize o günün hayır deme günü olduğunu hatırlatarak, motive edin.
  • Başlangıçta kendinizi kötü hissedeceksiniz. Çünkü alışkın olmadığınız ve egonuzun da alışkın olmadığı bir durum söz konusu. Fakat akşama kadar bilinçaltınızın “reddedersen kötü insan olursun” yargısı bir nebze yumuşayacak ve huzursuzluğunuz azalacaktır.
  • Hayırlı “hayır”larınızla muhatap olan evet avcısı çevrenizin de bu durumu sindirmesi zaman alacak tabii. Tartışmaya yol açacak tavırlardan özellikle kaçınıp, hayır diyebilmenin sempatik yollarını ararsak, davranmaya değil, düşünmeye sevk ederiz. Ve bütünün hayrına hizmet etmiş oluruz.
  • Kendinize 6 aylık “hayır günleri” takvimi çıkartabilirsiniz. Demenin zor olmadığı yargısına vardığınız zaman bile arada sırada bu disiplini uygulayın. Çünkü eski alışkanlıklar sıkça kapınızı çalacaktır.

hayır 2Hayır günlerimin birinde işe gitmeden önce kan testi yaptırmak üzere sağlık ocağına gittim. Aile hekimimle görüşüp, kan vermek için sıraya girdim. Tam sıra bana geldiğinde yaşlı bir amca oturduğu yerden kalktı. Ve araya sokulup “Kızım ben önce gireyim” dedi. Normalde “Tabii amcacığım, buyurun” deyip çekilirdim. Ama o gün hayır günümdü. Oturacak yer vardı, amca ayakta beklemeyecekti. Zamanım kısıtlıydı. Ben yer verirsem işe geç kalacaktım. Saniyeler içinde yüzlerce düşünce arasından sıyrılıp, söyleme kararına vardım. Oldukça sevecen bir tavırla ve hayır ile başlayan bir cümleyle kararımı amcaya bildirdim. Anlayışla karşıladı. Bilincimde bir tabu yıkılmıştı. İşimi hallettim. Amcayla vedalaştım. Ve kendimi kutladım.

Hepinize bilinç açılımlarıyla müjdeli, ‘Hayır’lı günler diliyorum…


Özgül Süsler
Falanca yılın, filanca ayının, bilmem kaçıncı gününde doğmuşum. Kutu kutu pense, yakan top ve misket oynamışım. Komşuların zilini çalıp kaçmışım. Balkondan sarkan komşu teyze “kimdi o? “ diye sorunca, “Bilmem” demişim...