Biliyor musunuz: Sigarayı bırakmak kolaydır. Zor olan, bırakmış halinizi korumaktır, yani tekrar başlamamak…
“Birkaç kez daha bırakmıştım zamanında, ama 1 ay içinde geri başlamıştım.
Bu kez NLP tekniklerinden de yararlanarak sigara içmediğim her gün için kendime bir ödül vermiştim.
Ödül, en önemli motivasyon kaynağı, güdüler sizi… Sürecinize anlam katar.”
Sigarayı bırakmak, bir irade sürecinden çok, sadakat sürecidir.
Sigarayla aranız nasıl?
Memnunsanız sorun yok, ama sigarayı bırakmak isteyip de bırakamayanlar, sigarayı keyifle içenlerden çok daha fazla.
Ya siz, bırakmayı denediniz mi?
Eski bir sigara içicisi olarak sigarayı bırakma serüvenimi anlatmayı istedim bu sefer. Bırakalı 5 yıl 5 ay oluyor.
Bu süreyi hesapladığımı sanan insanlar, “hala sayıyorsan, aklın ondadır, başlarsın tekrar” diyorlar.
Burada iki unsur var; birincisi hatırlamam kolay. Çünkü yılbaşı partisi arefesinde bırakmıştım, tarihi iyi hatırlıyorum. Hatta arkadaşlar yılbaşında bırakma kararı almış ve bir ben kalmıştım. Ben onlardan 2 gün önce karar almıştım ve bugün sadece ben içmiyorum, onlar halâ devam ediyor içmeye.
İkinci ilgi çeken durum ise; o arkadaşlarımın bırakmamı desteklemek yerine tekrar başlayacağıma olan inanç.
Bir fıkra vardır; “Cehennemde kazanlarda zebaniler insanları yakıyorlarmış. Kazandan çıkmaya çalışan biri olursa da kafasına vuruyorlarmış, kazana düşürüyorlarmış. Her millet ayrı ayrı kazanlarda yanıyormuş.
Sonra bir zebani diğerine sormuş. Ya bu Türklerin kazanından niye kimse dışarı çıkmıyor. Kimse yanmıyor mu o kazanda?
Diğer zebani de cevaplamış: “Türkleri bilmez misin? Eğer birisi çıkmaya yeltenecek olursa diğerleri aşağı çeker, izin vermezler.”
Bana düşen, bu inançsızlık ortamında kendime inanmaktır, siz de bunu deneyebilirsiniz.
Ayrıca “senin adına sevindim Mustafa, demek benim kadar derin bir tiryaki değilmişsin” diyenler de çok oldu. Bıraktığımda günde 2 pakete indirmiştim tüketimimi. Evet, baca gibi tütüyordum. Çünkü sigara en keyif aldığım şeydi.
Burada tiryakiliğin derinliğinin göreceli olmasının yanında şuna dikkat edin; rasyonalize etmek ve ötekileştirmek. Nasıl bıraktığımı düşünmek yerine beni ötekileştirerek kendilerine mantıklı bir açıklama getirip, kendilerinin bırakamayacağını düşünen insanlar topluluğundan bahsediyorum.
Sigara bırakma konusunda en güzel öğütlerden birisi tarih belirleyip ona sadık kalmak. En çok ihaneti pazartesilere yaptığımız için, naçizane önerim pazartesi değil, isminin anlamından da ötürü perşembeye niyetlenmeniz veya başka bir gün olsun. Bir tarih de olabilir, “60 kiloya düştüğümde bırakacağım”, “terfim kesinleşince bırakacağım”, “İstanbul’a dönünce bırakacağım” bile olabilir.
O günlerdeki arkadaşlarım yılbaşı partisi akabinde bırakacaklarını söylemişlerdi. Hatta iyi hatırlıyorum “Yeni yılda içmek istemiyoruz. Bu yıl bereketin, sonsuzluğun yılı olacak. Bu atmosferde böyle şeyler yapmak istemiyoruz” vs… Baya da inançlılardı kendilerince. Ben ise sigaradan memnunum diye sigarayı bırakmak istemiyordum. Ama bir gece ansızın karar verdim ve bitti.
Biliyor musunuz: Sigarayı bırakmak kolaydır. Zor olan, bırakmış halinizi korumaktır, yani tekrar başlamamak…
Birkaç kez daha bırakmıştım zamanında, ama 1 ay içinde geri başlamıştım.
Bu kez NLP tekniklerinden de yararlanarak sigara içmediğim her gün için kendime bir ödül vermiştim.
[quote] Ödül, en önemli motivasyon kaynağıdır, güdüler sizi… Sürecinize anlam katar. [/quote]
Sigara için harcadığı parayı biriktirmeye niyetli çok insan gördüm ama başarabilen kimseyle tanışmadım. Ama bu sorun değil. O parayı ilk günden itibaren kendinizi ödüllendirmek için kullanın. Öyle harcayacağınıza böyle harcayın.
Ödülün size bir faydası da hormonlardan yana olacak. Çünkü muhtemelen biliyorsunuzdur, sigara, keyif hormonu olan endorfin tüketiminizin doğallığını bozuyor ve bırakınca bu mutluluk hormonundan uzun bir süre mahrum kalabiliyorsunuz. Ayrıca yavaşlayan metabolizmanız da miskinlik hissi doğuracağı için kilo almanıza da sebep olabiliyor. Üstelik sigarayı bırakmanın gerginliğiyle biraz yemek porsiyonlarını artırırsanız, kilo almak kesinleşebilir.
Ama…
Ama egzersizlerinizi artırırsanız, yavaşlayan bünyenizi hareket halinde tutmaya devam edersiniz. Ayrıca spor dopamin hormonu konusunda size yardımcı olur. Bu da kendinizi çok daha iyi hissetmenizi sağlayacaktır. Zihninizi de egzersiz ile meşgul edecek, kendinize kolaylık sağlayacaksınız.
Umarım yukarıda paylaştığım şeyler, sigara bırakmanız konusunda, nasıl bırakabileceğinize dair destek olacaktır.
Peki ya neden?
[quote] Bir şeyi neden yapmak istediğiniz, nasıl yapacağınızı bilmekten daha önemlidir! [/quote]
Neden sigarayı bırakmak istediğinize dair kendinize net olmanız buradaki en kilit konu.
Sağlık, sperm sayısındaki düşüş, nefes darlığı vs, düşünülenin aksine, o kadar etkili nedenler değil. Çünkü sigara içen insanların neredeyse hepsi sağlığa zararlı bir şey tükettiğinin farkında. Ben eski çalıştığım bir şirkette Sigarayla Savaşanlar Vakfı’nın zararları açıkladığı iğrenç bir afişe bakarak içiyordum sigaramı, hiç etkisi olmuyordu. Yapılan ulusal-uluslararası araştırmalar da zararları bilmenin, bildirmenin etkisinin yok denecek kadar az olduğunu açıklar.
Sigaranın sağlığa zararlarına dikkat edin ya da görmezden gelin. Ama bir nedeniniz olursa kesinlikle daha güçlü yol alırsınız. “Çocuklarıma kötü örnek olmak istemiyorum”, “eşimin astımını tetiklemek istemiyorum”, “böyle kötü kokmak istemiyorum” gibi…
Ayrıca bu nedenlere hakim olmanız, sigara içmeyi her istediğiniz anda, sizi toparlayacaktır, motivasyonunuzu artıracaktır.
Yerine koyma deneyiminden yararlanın.
Zihnimizde her şeyin birbiriyle bağı olduğuna bazı yazılarımda değiniyorum. Sigara da zihninizde karmaşık bir haritaya sahiptir.
Eğer siz o haritanın göbeğinden sigarayı sökerseniz genellikle zihniniz oradaki boşluktan rahatsız olup ya aşırı yeme-içme ile doldurmaya çalışır ya da oranın eski misafiri sigarayı tekrar ortaya koymak için sizi zorlar. Ancak siz bu denklemden sigarayı çıkarıp yerine güzel bir şey koyacak olursanız, psikoloji orada kafasına göre vakum etkisi yapamayacaktır. Mesela bu sürecinizi sigarayı bırakmak yerine kokunuza kavuşma süreci olarak tanımlayabilirsiniz.
Sigarayı bırakma sürecim…
Bir gece sigaram bitti ve o saatte o muhitte sigara bulamazdım. Nikotin krizi geçirmemek için yattımSS bende. O sırada kendi sigara kokumu aldım ve tiksindim kendimden!
Oysa vaktiyle çok severdim kendi kokumu. Sigara yüzünden böyle oldu diye sigaram bitince bırakma kararı aldım. Daha önce de böyle defalarca karar almıştım. Ama o sırada fark ettim ki yatakta olma sebebim, sigaramın olmayışıydı. Eyvah.
Yol ayrımındaydım, ya aman çekecektim ve içmeye devam edecektim ya da kararımı layığıyla alacaktım ve jübilemi yapmaya fırsat bulamamışsam bile bırakacaktım.
İkincisini seçtim ve bıraktım.
Hâlâ arada yakıyorum keyifli bir içeceğin yanında. Ama her aklıma geldiğinde ya da her teklif edildiğinde yakmıyorum. Kendimi yokluyorum, canım keyif mi istiyor yoksa nikotine mi ihtiyaç duyuyorum diye.
Size dürüst olayım mı? 5 yıldan uzun bir süre geçmiş olsa bile, nikotin isteyebiliyorum hâlâ. O vakitler hiç yakmıyorum. Ama keyif veriyor sigara. Canım da keyfime keyif katmak istiyorsa, yani bağımlılık değil riskli de olsa istek söz konusuysa içiyorum arada.
Ve her duman zerresini hissederek iyisiyle kötüsüyle…
Toparlayayım mı?
Aşağıdaki son öneriyi kendi sigara bırakma sürecimde bilmiyordum. Ancak sonrasında bazı arkadaşlarda denemeler yaptık, önerebileceğim bir şey oldu.
Ağzınızdan çıkanlara dikkat edin. NLP başta olmak üzere her türlü kişisel gelişim aracı, kelimelerimizin kaderimizde aktör olduğuna değinir.
Siz de sigarayla ilgili ağzınızdan çıkanlara dikkat edebilirsiniz.
Mesela sigarayı bıraktığınızı bilmeyen ve size paket uzatıp teklif eden kişilere “sigarayı bıraktım” demek hoş bir duygu olsa gerek… Düşünün.
Ya da “sigara kullanmıyorum” demeyi düşünün; hiç kullanmamışsınız gibi düşünmek, konuşmak, yaşamak… Bu, zihninizden sigarayla ilgili kayıtları silmenize yardımcı olacaktır.
Artık sigara kullanmıyorsunuz!
Hayırlı olsun…
Not: Sigara bırakma sürecinizde devlet destekli yardımlardan yararlanabilir, ALO 171 Sigara Bırakma Hattı’na başvurulabilir, elektronik sigara gibi teknolojilerden yararlanabilir ya da koçluk desteği alabilirsiniz.
Ama aklınızda olsun, nereden ne destek alırsanız alın, öncelikle kendinizden, kendi inancınızdan destek alın.