Evet, 16 Haziran’da baba OL’mak, fakat 15 Haziran’da doğan güneşin çocuklarının babası olmak ayrı bir gurur kaynağı olsa gerek. Tüm dünyaya sesini duyuran ve barış şarkıları eşliğinde bu ülkenin karanlığına ışık tutan çocukların babası olmak hangi tarife sığar, bilmiyorum.
Bundan tam 20 sene önce babalar gününde kızım Cansu doğmuştu, bir baba için bundan daha iyi bir hediye olabilir mi ? Bu sene yine bir babalar gününde binlerce, on binlerce, yüz binlerce çocuğum oldu, yürekleri ile bu ülkenin yarınlarını doğurdular. Ne şanslıyız ki, bu güzel yüreklere sahip çocukların babalarıyız.
[quote]Bütün bu güzelliklerin içinde içimize kör bir karanlık gibi sokulan gecenin bile baş edemediği bir güzelliği taşıyoruz babalar olarak; çocuklarımızı… [/quote]
Evet, iki gün önce anneleri gidip, onların yüreklerine dokundular ve yerlerini gördüler. Yarın babalar gününde tüm babalar, çocukları için yollara düşmeliler. Bu ülke iki ayrı kutup değil, iki ayrı kıtada da olabilir, iki ayrı yakada da olabilir. Fakat iki ayrı yürek de değiliz, olmadık da hiçbir zaman. Bugün içimize düşen kurt, bizi ayrı gibi göstermeye çalışsa da, çocuklarımız aynı parkta oynuyor, aynı bakkala gidiyor, aynı sırada oturup, aynı suyu içiyor. Kimse bir başkasından daha öte olmadı, olamaz da. Birbirimize sevgi vermiş ve aşk almış insanlarız biz ve anneyiz, babayız, kardeşiz, eşiz, dostuz… Kimi zaman gelmiş aynı lokmayı bölüşmüşüz, cenaze namazlarında aynı safları tutmuşuz. Askerde omuz omuza nöbetler tutup birlikte bağırmışız, gülmüşüz, hasret çekip, ağlamışız…
Askerde hepimizin babası ve annesi aynı renk gözyaşı dökmüştür ve hepimizin yüreğinde aynı ateş vardır anne ve babalarımıza karşı. Hepimiz büyüdük ve baba olduk. Oğullarımız ve kızlarımız oldu. Bizim dostluklarımızın ve paylaştığımız güzelliklerin aynalıkları oldular hepsi birden. Ne zaman bir siyasetçi çıkıp, bizim ayrı olduğumuzu söylese ilk başta ona inansak da, günün sonunda yaşanan tüm darbelerden aynı yaralarla kurtulduk ve yolumuza devam ettik. Bizi birbirimizden ayıran tek bir şey varsa bizim adımıza konuştuğunu söyleyenlerden ötesi olamazdı.
Oysa bizler çocukları için yüreklerini avuçlarına koyup, hayatını onların geleceğine harcamış babalarız. An geldi, onların yaşamlarını devam ettirmek için gereken parayı kazanan olduk, eve yemek getirmek zorunda kalan aile reisi olduk, eşini mutlu etmeye çalışan koca olduk, hayatın yükünü evde hissettirmemeye çalışan büyük adamlar olduk. Yani tüm kimliklerden arınıp, sadece çocuklarımıza baba olduk ve kendimize sırdaş…
Bugün sokaktaki her çocuk bizim çocuğumuz. Hangi birine kalkan eli kabul edip, o ele teşekkür edebiliriz ki? Hangi baba ve anne yüreği dayanır çocuğuna yapılan şiddete. Kim kabul edebilir ki, komşusunun çocuğunun yaralanmasını, ölmesini , sakat kalmasını. Yarın bütün bu olanlar bittiğinde aynı sokakta kim bakacak birbirinin yüzüne. Kimse bir diğerinden ayrı değil, kimse öteki değil, kimse %50 değil ve kimse inanan ve inanmayan değil. Hepimiz babayız, anneyiz, çocuğuz ve hep birlikte halkız. Bunu unutturmaya çalışıp da, yüreğimize yangın düşürenlere inat sevgi ve aşk ile birbirimize kenetlenip, mutlu bir yarın için birlikte yürüyelim her nereye gideceksek.
[quote]Ben bir babayım, babamın da oğluyum ve onun yüreğindeki ateşin aynısını ben de taşıyorum. Tüm babaların yüreklerindeki ateş aynı yanar ve aynı korkuyu besler, aynı düşünceyi taşır yarınlar için. Çocuklarımız, geleceğimiz ve mutlu birlikteliğimiz için gelin bu babalar gününde ayrışmadan el ele babalar gününü kutlayalım. Polisi, askeri, yaşlısı, genci her baba ve oğul el ele bağıralım “Babalar Günün Kutlu Olsun Baba” diyerek.[/quote]
Evet, babalar günün kutlu olsun baba. Babalar günüm kutlu olsun. Babalar gününüz kutlu olsun…