Yunus parklarının kapatılması ile ilgili kampanyalar yürüten Yunuslara Özgürlük Platformu, bu konuda duyarlı kişilerin de desteğiyle önemli başarılara imza atmaya devam ediyor.
Gözlerimi açtım. Uçsuz bucaksız bir sonsuzluğun tam ortasındaydım adeta. Soluma baktım istemsizce. Sonra sağıma. Başım önüme eğildi hafifçe ve aynı sonsuzluk uzanıyordu ayaklarımın dibinde. Ayaklarım demişken, ayaklarım nerede?
Gözlerimi açtım. Yeniden. Hızla yol alıyordum. Öyle hızlıydım ki, etrafımdaki her şey flu çizgiler halinde geride kalmıştı bile. Kulaklarımda garip bir uğultu, sonsuzluğu duymak gibi bir şeydi aslında. Birden sıçradım. Ve o an sanki benim kontrolümde değildi bu beden. Yükseldim. Neredeydim ki ben? Sanki bulutları gördüm az önce. Uçmuyordum ama. Kesin eminim. Yükselmemle geri inmem bir oldu. Ve inerken gördüm göz ucuyla bir an. Sahi kime aitti bu beden?
Gerçekten de kime ait bu beden?
Bu sorunun cevabı elbette ki, yunus parkları olmayacak!
Sembolizme göre Yunus, nezaket, incelik, uyum, özgürlük, dostluk, oyunculuk, diriliş, bilgelik, cömertlik ve güveni sembolize eder.
Yunus çok eski bir Hristiyan sembolü olup, daha önceleri Yunan ve Roman sembolizminde de görülmüştür. Geleneksel inanca göre yunuslar ruhların yolculuğunda onlara güvenli bir rehberlik sunarak, cennete teslim edilmelerini sağlarlardı. Yunan Mitolojisi’nde de, Yunuslar ruhların öldükten sonra ‘kutsal’ adalara (Fortunate Isles) taşınmasından sorumluydu.
Bazı Avustralya Aborijin kabileleri ise yunusların koruyucu ruhların soyundan geldiğine inanıyorlardı.
Keltik hayvan sembolizminde yunuslar, yüksek onur sahibi varlık olarak tasvir edilirken kutsal kuyu ve kutsal suyun koruyucusu niteliğinde olup, tüm su yaşamının gözü ve bekçisi niteliğindedir.
Denizcilere göre yunuslar, denizlerin koruyucusu ve mavi suların sevgili dostlarıdır. Eğer bir gemi yunuslarla birlikte yol alıyorsa bu iyi şanstır. Ve bir yunusu öldürmek ise kötü şans getirecektir. Açık sularda gemilere rehberlik etmeyi seven ve onlarla birlikte yüzen yunuslar ile karşılaşan kaptanlar, gemilerinin hızını yavaşlatırlar ki, bu sevimli dostları yorulmasın. Geçmişte ise Bizans denizcileri, Arap denizcileri, Çin ve Avrupa kaşifleri yunuslarla ilgili birçok gemi kurtarma hikayesine sahiptir.
Yeni Zelanda’da su altında araştırma yapan yüzücüleri bir çift yunus karşılıklı paralel yüzerek, köpek balığı saldırısını engellemiş ve hayatlarını kurtarmıştır. Bu gibi örneklere dünyanın birçok yerinde rastlayabiliriz. Denizlerde edindikleri bu koruyuculuk misyonu tarih boyunca onları kutsal kılmış ve sembolleşmelerini sağlamıştır.
Oyun, yunus kültürünün önemli bir parçasıdır. İyi birer oyuncu ve dost canlısı yapıları insanlar ve yunuslar arasında iyi bir iletişim kurulmasında önemli bir rol oynar. Aslına bakarsanız yunusların sahip oldukları su yaşamına ait sorumluluk ve misyonu gereği, suyun içine hangi canlı türü düşerse düşsün, sembolleşmiş yunus ruhunun onu koruyacağına inanıyorum.
Peki bizler Doğa Ana’nın denizlerini teslim ettiği bu muazzam ruhu yeterince onurlandırabiliyor muyuz? Pardon, ama cevabı duyamadım. Evet, evet size sordum. Ah, evet meşguldünüz. O sırada bu muazzam ruhları satmakla meşguldünüz ya da kendi ruhunuzu mu demeliydim acaba?
Yunuslar, gelişmiş benlik duygusuna sahip, özgürlüğüne düşkün, çok zeki ve güçlü hayvanlardır; bu yüzden intihar etmeye karar vermedikçe kolay kolay ölmezler. Ancak intihar etmeye karar veren bir yunusu kimse kurtaramaz.
Yunusların sahip olduğu cömert ruh ve dost canlısı yapıları onları sömürmemiz için bir fırsat ya da olanak değildir. Yunus parklarında esaret altında ve kötü şartlarda yaşayan hayvanlar, travmatik şekilde can veriyorlar.
Yunuslar, baş kısımlarında bulunan melon (kavun) adı verilen organından saniyede yaklaşık 200 bin titreşim ses dalgaları yollar. Bu ses dalgalarını kafa hareketi ile istediği gibi yönlendirebilir. İletilen ses dalgaları katı bir cisme çarptığında yansıyarak geri döner. Yunus bu geri bildirimi alıcı görevini üstlenen ağzının alt tarafı ile edinir. Alınan ses dalgaları önce iç kulağa, oradan da beyne iletilir. Kesin bilgiler içeren bu veriler, oldukça hızlı ve son derece hassastır. Yunusların ses dalgalarını yorumlama sistemi o kadar iyidir ki, bir balık sürüsü içindeki tek bir balığı kolaylıkla izleyebilir. Hatta zifiri karanlıkta suda bulunan kendinden 3 km uzaklıktaki iki ayrı metal parayı birbirinden ayırt edebilir.
Yunus parklarındaki en acı ölüm sebeplerinden biri de, yunusların havuzlarda oluşan yoğun ses dalgalarının yarattığı gürültü ve etkiden dolayı çıldırıp, intihar etmesidir. Ve intihar etmeye karar vermiş bir yunusun ruhunu, kimse döndüremez o adalardan.
Yunus parklarının kapatılması ile ilgili kampanyalar yürüten Yunuslara Özgürlük Platformu, bu konuda duyarlı kişilerin de desteğiyle önemli başarılara imza atmaya devam ediyor. Başlattığı imza kampanyaları ile Opet, Boyner, Denizbank, Hürriyet Çocuk Kulubü, Danino, Digiturk, Groupon ve daha birçok firmanın yunus parklarıyla olan ticari ilişkisini kesmesini sağladı. Şu günlerde de aynı şeyi Grupanya’nın yapmasını sağlamak için change.org üzerinden başlattığı imza kampanyasına destek olmak isterseniz buradan ulaşabilirsiniz.
Yakın zamanda da yazar Buket Uzuner’in yine change.org üzerinden başlattığı “Kaş yunus parkı kapatılsın” kampanyası ile toplanan 20 bin imza destek olan yerel STK’lar, Yunuslara Özgürlük Platformu ve WWF-Türkiye tarafından Belediye Başkanı Abdullah Gültekin’e teslim edildi. Mesaj açık ve netti:
8 Nisan yunuslar dahil tüm canlılar için özgürlük günü olsun!
Kaş’ta bulunan “Yunus Parkı”, yunusların özgürlüğü için mücadele eden birey ve kurumların sayesinde, 28 Mayıs 2012’de mühürlenmişti. Ancak, 12 Kasım’da işletme ikinci kez ruhsatsız olarak kapılarını açarak bilet kesmeye devam etmiştir. Ve hatta tüm bu usulsüzlüklere rağmen ruhsatlandırma işlemlerini tamamlamak üzere olduğu öğrenilmesi üzerine yeniden harekete geçilmiştir. Daha önceki girişimlerde Tom ve Misha isimli iki yunus, Kaş’taki yunus parkından kurtarılmış, rehabilite edilerek özgürlüklerine kavuşturulmuştu.
Kaş’ta Yunuslara Özgürlük Diyenler Kazandı!
25 Nisan’da Kaş’taki yunus parkında esaret altında tutulan iki yunus özgürlüklerine kavuşmak üzere kurtarıldı. Artık Kaş’ta esaret altında yunus yok. Kaş’taki süreç ile ilgili Yunuslara Özgürlük Platformu sözcülerinden Derya Özkan şöyle diyor:
“Hayvanların esareti üzerinden ticaret yapan ve tutsak canlıları rant kapısı olarak kullanan bu tür işletmeler, en başta yerel, sonra ulusal ve uluslararası düzeyde sürecin takip edilmesi sonucunda büyük ölçüde ekonomik zarara uğruyor ve iş yapamadıkları için kapanıyor. Bundan sonraki süreçte, Kaş’taki yunus parkının hukuken de kapatıldığından emin olacağız ve tüm dikkatimizi, Kemer’e taşınan yunuslarla birlikte Türkiye’deki diğer yunus parklarına vereceğiz. Ta ki Türkiye’de, tutsak yunusların ait oldukları denizlere geri dönebilmelerini sağlayacak bir deniz memelileri rehabilitasyon merkezi açılana ve yeni yunus parklarının açılmasını engelleyen yasal düzenlemeler hazırlanana kadar.”
WWF-Türkiye Genel Müdürü Tolga Baştak ise “Yunus gösteri merkezlerindeki yunusların sağlık kontrollerinin yapılması, kimliklendirilerek sisteme yeni bireylerin girişi gibi engelleyici yasal düzenlemeler acilen getirilmelidir. Bu konuda tüm taraflar bir araya gelerek yunus gösteri merkezleri konusunda bir yol haritası belirlemelidir. Tür koruma konusunda 40 yıla yakın deneyimimiz ve bilgi birikimimizle her türlü platformda işbirliğine açığız.” dedi.
Şimdi sıra diğer yunus parklarında!
Lütfen hemen şimdi güçlerimizi ve sevgimizi birleştirip, onların yanında olalım ve özgürlüğe uzanan bu önemli yolda bir ayak izi de bize ait olsun !
Yunuslara özgürlük için imza kampanyaları:
Türkiye’deki tüm yunus parkları kapatılsın, yenileri açılmasın! kampanyasına buradan ulaşabilirsiniz.
Yunus parkları Müzekart+ kullanım alanlarından çıkarılsın! kampanyasına buradan ulaşabilirsiniz.
İşkence “eğlence”, esaret “fırsat” değildir! kampanyası için buraya tıklayınız.
Yunuslara Özgürlük Platformu’nu kendisine ait; resmi web sitesi , youtube , twitter , facebook hesaplarından takip edebilirsiniz.
Buket Uzuner’in ‘Kaş yunus parkı kapatılsın’ kampanyası ile ilgili bülten videosu: (9 Nisan 2013)
Zennube Ezgi Kaya (change.org), Açık Radyo’da yazar, gezgin Buket Uzuner’in change.org/yunuslar adresinde başlattığı “Kaş yunus parkı kapatılsın” kampanyasının imza teslim aşamasını ve Kaş’taki yunuslara özgürlük çağrısının detaylarını anlatıyor: