Türkan Saylan: Unutulmayan Kardelen

Tüm yaşamı boyunca hep farklı biri oldu Türkan Saylan. Bedeninden çevresine öyle garip bir enerji yayıyordu ki belki de yüz binlerce insanın hayatını değiştirmesinde bu enerjinin etkisi vardı. Kendi deyimiyle; ‘aslında o bir şey yapmıyor, yalnızca insanları yapabileceklerine inandırıyordu.’

türkan saylan
Türkan Saylan

İndigo Dergisi’nin Mayıs ayı sayısına bir makale hazırlamıştım. Sebebini bilemediğim bir şekilde yazıyı tamamlayamadım.

Çünkü hakkında yazacağım kişi o kadar güzel şeylere layık, bir o kadar saygıdeğerdi ki hiçbir yazı hiçbir makale tam anlamıyla onu anlatmaya yetmezdi. Hakkında ne yazarsam hep bir yanı boş kalacaktı. Ama hiçbir şey olmamış gibi onu yad etmemek, onu tam anlamıyla ifade edememenin üzüntüsünden daha acıydı benim için.


Bu yazımı 18 Mayıs 2009 günü yaşamını kaybeden Türkan Saylan için kaleme aldım. O öyle bir insan ki ülkemizde eğitim gören kız öğrenci sayısının 36 binden 100 bine çıkarılmasına, Türkiye’deki her köye bir okul yapılmasına ve her kasabada kız öğrenci yurdu yapılmasını amaçlayan Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Genel Başkanı’ydı. Kaybettiğimizin dördüncü yılında anarak, burslarıyla 70 bini aşkın öğrenciye gelecek kazandıran, hayatı boyunca karanlık ve cehaletle savaşan Prof. Dr. Türkan Saylan’ı unutmayalım, unutturmayalım istediğim için kaleme aldım.

türkan saylan
Türkan Saylan; unutulmayan kardelen

Tüm yaşamı boyunca hep farklı biri oldu Türkan Saylan. Bedeninden çevresine öyle garip bir enerji yayıyordu ki belki de yüz binlerce insanın hayatını değiştirmesinde bu enerjinin etkisi vardı. Kendi deyimiyle; ‘aslında o bir şey yapmıyor, yalnızca insanları yapabileceklerine inandırıyordu.’

Hayatı bir an önce tanıma isteği sebebiyle köy hekimi olmayı isteyen, öğrencilik yıllarında cüzzamla savaşmaya başlayan, ihtisasını kimsenin tercih etmediği deri ve zührevi hastalıklar üzerine yapan, cüzzam ile mücadelenin ardından binlerce kişinin hayatına dokunan, özellikle kırsal alanda yaşayan kız çocuklarının eğitimi için durmadan çalışan büyük hocaya borcumu; yetiştirdiği kardelenler adına, verdiği savaşın meyveleri olan biz genç nesiller adına onu anlatmaya çalışarak ödemek istedim.


türkan saylanGünümüzde yaktığı bu eğitim ışığını söndürmeye çalışanlara inat daha fazla mücadele edelim, yaptıklarını onu tanımayan nesillere anlatalım istedim.

O kadar şey yazmak istedim ki onun için… 1976 yılında lepra (cüzzam) çalışmalarına başlayarak, Cüzzamla Savaş Derneği ve Vakfı’nı kurdu. 1986’da kendisine Hindistan’da “Uluslararası Gandhi Ödülü” verildi, 2006 yılına kadar Dünya Sağlık Örgütü’nün lepra konusunda danışmanlığını yaptı, Uluslararası Lepra Birliği’nin (ILU) kurucu üyesi ve başkan yardımcılığı, Avrupa Dermato Veneroloji Akademisi’nin ve Uluslararası Lepra Derneği üyeliği ve yüzlerce sağlık hizmetinde emek verdi. Türkan Saylan’ın, ülkemizin her köşesindeki kız çocuklarının okumasına ve eğitimde fırsat eşitliği yaratılmasına ömrünü verdiğini, çok sevdiği ülkesine kazandırdığı okullarda, yurtlarda, eğitimlerine destek olduğu binlerce gencin ve yol arkadaşlarının yüreğinde hayalleri ve projeleri ile birlikte yaşamaya devam ettiğini hatırlatmak istedim sadece.

Diğer yandan kurmuş olduğu ÇYDD’de Büyük Önder Atatürk’ün izinde ve onu unutmayı, unutturmayı savunan, sadece geçmişinden değil aslında gelecekten de korkan yobazlara inat; unutmadığımız geçmişimizin aslında geleceğimizin teminatı olduğu fikrini savunur ve yaşatır.


Bu sebeple bir kez daha kardelenleri ışığa kavuşturan, umutları yeşerten, umudu mucizeye çeviren, yüreklerde sevinç uyandıran, mucizenin, özverinin adı Türkan Saylan’ı rahmetle anıyor, onun yeşerttiği eğitim filizlerini hiç soldurmayacağımıza söz veriyorum..