Fikir Üretmeyi Bırakın

Bir kadın gece vakti kendi kendine otururken içinden bir ses yükselir. ‘Fikir üretmeyi bırak ‘ der ses ona… Tam da o anda fikir üretiyordur oysa ki…

ozgurluk_

Eşim işi nedeniyle çok seyahatte, oğlum geç saatlere kadar uyumuyor. Nasıl her şeye yetişeceğim? Yetişemiyorum. Dile getirsem serzeniş olacak. Kime ne kazandıracak? Sabah uyan koştur koştur kahvaltı hazırla, kahvaltı yaptır, okula götür evin alışverişini yap, yemek yap, çamaşır yıka, bulaşık makinesini yerleştir, boşalt, yemek yap çocuğu okuldan al. Sonra… Okuldan eve gelince üzerini değiştir. Çocuğun arkadaşları gelir muhtemelen… Onlara yiyecek bir şeyler hazırla… Akşam yemeğini hazır et. Ortalığı topla, elbette çocuğunla oyun oyna… Aaa bir bakmışsın gün sona ermiş ve sen henüz bir dilim ekmek yiyememişsin. Bitti mi? Hayır. Ee daha ne var? Daha ne olsun akşam yemeği hazırlanacak. Dejavu bu olsa gerek…


ev-isi

Yine masa hazırla, topla derken çocuğu banyo yaptırmak gerek. Sonra birlikte geçirilecek biraz zaman ve uyku öncesi ritüelleri… İşte tam bunlarla ilgili binlerce fikir üretirken bulur kadın kendini. Nasıl oldu da yiyemezsin gün boyu bir dilim ekmek bile? O kadar da değil, bu ihmalkarlık der ama tam da o kadardır çoğu zaman yaşadığı… Eşim yardım etmiyor bir fikirdir. Çok seyahate gidiyor başka bir fikirdir. Oğlum geç uyur başka bir fikirdir. Seyahatte olmadığı zamanlardaki o birkaç gün içinde eşinin kendi arkadaşlarıyla herhangi bir program yapmasına bencillik olarak bakmak da bir fikirden doğmuştur. Acaba altta değersizlik duygum mu var demek tamamen başka bir fikirdir. Her şeyi kabul etmeliyim; yaşam böyle bir şey demek bile bir fikirdir.

Ben dergide yazıyor muyum yazmıyor muyum kimsenin umurunda değil demek, yeterince desteklenmediğin üzerine yorumların bile bir fikirdir. Yetiştirebiliyor muyum yetiştiremiyor muyum kaygısını gütmek başka bir fikirdir. Zamanında yazımı teslim edemeyince mahçup oluyorum demek bile bir fikirdir. Bırakın bunları, eşim hafta sonları çocukla çok ilgileniyor. Kendisine ayırdığı hiç zaman kalmıyor. Seyahatten döner dönmez çocuğumuzla çok ilgili bir baba ve çok fedakar demek de bir fikirdir. Kendi bakış açınızdan enerjiye form verdiğiniz fikirleriniz… Sessiz, sözsüz düşündükleriniz… Bir de söze dökülen fikirler var ki hiç sormayın. Beklentide olmak ve fikir üretmek iki yakın dosttur ve onları yakın dost olarak görmek bile bir fikirdir. Fikirler üzerine fikir üretir; yük gördüklerin üzerine, çoğu zaman gerçeği yansıtmayan fikirlerinle yük eklersin. Oysa o gece otururken içinden yükselen ses bir fikir değildir. Fikir üretme der ses ona… Sen bulunduğun algı boyutundan fikir üretiyorsun oysa Yaradana teslim olsan yaşamla ilgili ürettiğin her fikir, her yargı başka bir anlam kazanır. O’nun fikri senin fikrinden geniştir. Neden sınırlıyorsun fikrinle olası potansiyelleri?


[quote]Bakış açını aç, başka bakış açılarına… Sen nereden bakıyorsun? Bırak bakan O olsun gözlerinden. Sen ne duyuyorsun? Bırak sesler yerini bulsun.[/quote]

Sen ne hissediyorsun? Hislerinin tanımı ne? Bırak fikir üretme. O yarattığı senden hissetsin. Başka bir bakış açısıyla sen O’ ndan hisset. Sen aç kendini. Gün içinde koşturuyor musun? Ona bırak işleri… Olduğu kadar olmadığı kader demiyor muydu Şems-i Tebrizi… İşleri O dualarınla kolaylasın. Çocuğun mu hasta? Şifa yollarını karşına O çıkarsın. Çıkarıyor elbette, fark edebilmek nasip olsun. Sen sus, O konuşsun. Şefkate mi ihtiyacın var? Kollarını aç fikir üretmeden… Çocuğun, eşin bir anda sana sarılan olsun. Nefes mi alasın var? O bir çiçekten koku olup yayılsın. Sen aç kendini gerisini bırak. Söylenesin, içindekileri dışarı çıkarasın mı var? Onları da bırak…Bırak oluruna… Yalnızca oluruna bırak…


Bugün koşturmaca içinde bir gündü. Başka bir an rahatsız olmayacağım bir çok şeyden rahatsız olabilme kapasitem olabilecek bir gün geçirdim. Sonra sevdiğim bir dostum Hasan Sonsuz Çeliktaş’ ın durum güncellemesini okudum. Let it Be şarkısının Türkçe çevirisini paylaşmış. ‘Oluruna Bırak’ diyor. Bunun üzerine ne kadar çok fikir ürettiğimi fark ettirdi içimdeki ses, bazen oluruna bırakmadığımı hatırlattı. Fikir üretmeyi bırak. Sonsuz bir kaynak varken, sınırlı bir bakış açısıyla fikir üretmeyi terk et. Üzerine aşağıya eklediğim video geldi. Eckhart Tolle’ nin eşi Kim ‘ in ‘İlişkilerde Beklenti’ adlı konuşmasının videosu… Dünya’nın başka başka yerlerinden üç insan aynı mesajı alıyor ya da aynı mesajı veriyordu. Kim bilir aynı mesajla karşılaşan daha nice insanlar vardı. Let It Be şarkısı benden size armağan olsun o halde… Sözleri bir harika… Hasan Sonsuz Çeliktaş’ a sonsuz teşekkürlerimle sözlerin bir bölümünü paylaşıyorum. ‘Ve gece bulutlar kaplıyken bile Üstüme düşen bir ışık var Parlayacak yarına kadar, bırak oluruna Uyanırım müziğin sesine Meryem Ana gelir bana Bilgece sözler söyler, der ; bırak oluruna…’ The Beatles grubuna Meryem ana kanalıyla seslenmiş. Size kimler kanalıyla sesleniyor? Kalbinizi açın, bırakın oluruna… Ve başka bir eş zamanlılık. Karşına çıkan video bu kadarı da olmaz dedirtiyor. Eckhart Tolle’ nin eşi Kim Eng ‘İlişkide Beklentiler’ adlı konuşmasında neler söylemiş. Açık bir kalple, açık bir bakışla ve açık bir kulakla dinlemeniz niyetiyle…

[divider]

Kim Eng ”İlişkide Beklentiler”


 

Funda Doğan
11.11.1977 tarihinde dünyaya geldi. Başkent Üniversitesi Turizm İşletme mezunu olan yazar; 1999 yılında tanıştığı Reiki enerjisinin onda açtığı açılımlarla daha sonra pek çok öğretiyi yaşamına geçirmiştir. Ayurveda, EFT, NLP gibi öğretileri ve Dünya adındaki oğluyla yolculuklarının sentezini bir kitap altında toplamaktadır. 2012 yılından beri, daha çok ebeveynleri hedef aldığı 'İçimdeki Ayna' adlı eğitimlerini vermektedir. Müziğe olan tutkusu da yazmaya olan tutkusu kadar güçlüdür.