Ne İçin Kurban?

Hayatın kendi iç dinamiğinde paylaşmayı esas alan bir ritüel haline gelen kurban etme olayı son dönemde katliam diye nitelendirilecek bir hale dönüştü ve nüfus arttıkça göze batan kısmı daha fazla ortaya çıktı.

kurbanlık

İşin kötü tarafı yoksula dağıtılması gereken et ya bütünüyle eve dönüyor ya da kapı komşuya dağıtılıyor yoksul kesime ulaşan et miktarı ise yok denecek kadar azaldı.


Yardıma muhtaç insanlığın artan geliriyle yardıma muhtaç hanelere paylaştığını sandığı bu dağıtım kocaman bir kaosu da kendisiyle birlikte açığa çıkartmakta. Bir söz okumuştum, aç insanlara yardım yaptığımda aziz diyorlardı bu insanlar neden aç dediğimdeyse komünist. Olay tamamen burada kırılıyor. Maksat yoksula et vermekse ve bu amaç ile kesiliyorsa hayvanlar, yoksulluğu ortadan kaldıracak bir sistemi yaşatmak için çaba harcamalı insanlık.

bayramlıklar

Yerdeki karıncayı bile incitmemeyi kendisine bir artı özellik olarak gören insanların bıçaklarla yollara düşüp yüz binlerce cana kıymasını gerçek anlamda çözemiyorum. Bunu tanrı istemiş olamaz. Böyle bir talep gelemez ondan. İnsanın bencilliği ile dünyayı savaş alanına çevirmesi, var olan her canlının onun hizmeti ve tatmini için yaratıldığını düşünmesi kadar ahmakça bir durum olamaz. Böylesi bir dünyada yaşamayı kendisine hak görenler ellerinde palalar ile insan kesmek içinde yollara düşmekte.


Uzun sözün kısası, bu dünyada yaşayan her canlının yaşama hakkı vardır ve bu yaşama hakkı ilkel çağlardan beri gelen kurban etme psikolojisi yüzünden devam etmemeli…

Yaratan korkulan bir belirsizlik değil artık, sevginin hakim olduğu bir dünyada varoluşa katabileceğiniz tek şey yürekten sevgi ile tüm evrene eşlik etmesi olacaktır insanın. Kötü ruhlardan kurtulmak için bir şey kurban etmeye gerek kalmadı, Kolera’dan, Veba’dan, musibetten kurtulmak için kurban etmeye gerek kalmadı. Hayatın böyle olmadığını anlamış olmamız gerekiyor artık ve kurban edilmesi gereken tek şeyin kendi bilincimiz, benliğimiz ve düşüncelerimiz olduğunu fark edip yaşantılarımızı ona göre şekillendirmemiz gerekiyor.


Günahlar kesilen kurbanlar ile temizlenmez… Günahlar, günah saydığınız her bir düşünce eylemden özgürleşerek temizlenir. O’nun sizin kestiğiniz kurbana ihtiyacı yok sizin kendinizi kurban etmeye ihtiyacınız var ve kendinizi kurban edin hayvanları özgürleştirin artık.


Murat Tali
1971 yılında İstanbul’da doğdum. Doğduğum günden beri AŞK’ın ve sözcüklerin peşinde koşturmakta ve hayatın anlamını kendime anlatmaya çalışmaktayım. Okul yıllarında kopartılan sayfalara kazınan şiirler ve denemeler ile kendimi en iyi, yazarak ifade edebildiğimi ve anlatabildiğimi fark ettim...