Maalesef karnelerdeki zayıf notlar yüzünden çocuklarımız ya yalan söylemekte ya da aşırı korkusu yüzünden intihara bile teşebbüs etmektedirler. Bu yüzden bu konuda ebeveynler bilinçlenmeli, çocuklarına bu dönemlerde nasıl davranmaları gerektiklerini bilmelidirler.
Maalesef karnelerdeki zayıf notlar yüzünden çocuklarımız ya yalan söylemekte ya da aşırı korkusu yüzünden intihara bile teşebbüs etmektedirler. Belki siz anne baba olarak çocuğunuza destek oluyorsunuzdur ama maalesef her çocuğumuz sizin çocuğunuz gibi şanslı olmayabilir. Bu yüzden bu konuda ebeveynler bilinçlenmeli, çocuklarına bu dönemlerde nasıl davranmaları gerektiklerini bilmelidirler. Bu amaçla konunun uzmanlarından derleyip oluşturduğumuz önerileri dikkate alalım lütfen:
- Karne çocuğun hangi derslere daha ilgili olduğunu, hangi dersleri takviye etmesi gerektiğini göstermektedir. Bu nedenle karneler öğrenci, öğretmen ve aile için yol gösterici olmalıdır.
- Çocuğun karnesine karşı yapılan tehditler ve onun kişiliğini yaralayıcı ifadeler hiç şüphesiz çocukta derslerin ötesinde derin izler bırakacaktır.
- Anne babalar çocukla konuşurken öncelikle başarılarının üzerinde durmalı, başarısız olunan derslerin nasıl daha iyi hale getirilebileceği ile ilgili çocuklarıyla paylaşımda bulunmalıdır. Bu sadece öğüt şeklinde olmamalı çocuğunda duygu ve düşüncelerine önem verilmelidir.
- Karne notu çocuğun zekâ seviyesini ve kapasitesinden daha çok dönem içerisinde derslerde göstermiş olduğu performansı göstermektedir. Yani karnesi kötü olan çocuğu geri zekâlı ya da kapasitesiz olarak algılamamak gerekir.
- Çocuklardan her şeyin en iyisini ve en mükemmelini istemek yerine onların çabalarını destekleyin. Birbirinden farklı ilgi ve yetenekleri olan çocuklarımızın istediğimiz her alanda başarılı olmalarını beklemek onlara taşıyabileceklerinden fazla bir sorumluluk yüklemektedir.
- Çocuğunuzun karnesini diğer çocukların karnesiyle kıyaslamayın.
- Çocuğunuzun öğretmeni ile hangi alanlarda zayıf olduğunu ve bunları geliştirmek için neler yapılabileceğini konuşun.
- Karnelerdeki notlar ne olursa olsun, çocuklarımızın bizler için değerli ve önemli oldukları onlara hissettirilmelidir.
- Okuldaki başarısızlık, çocukluk çağı ruhsal hastalıkları ya da aile ilişkisindeki sorundan da kaynaklanabilir, derslerdeki başarı aile ve okul ortamıyla birlikte değerlendirilmeli ve uzman yardımı alınmalı.
- Karnedeki notlara karşı sessizlik ve duyarsızlık da doğru bir tutum değil. Çocuğun karnesine hiç bakmamak, ayaküstü bakmak, ilgilenmemek, zayıf olan karneyi görmezden gelmek, önemsizleştirmek son derece hatalıdır.
- Karnenin, çocuğun karnesi olmasının yanı sıra, ailenin ve eğitim sisteminin de karnesi olduğu unutulmamalı. Çünkü öğrencinin başarısında ailenin de önemli bir yeri var.
Psikolog Ferahim Yeşilyurt’un önerileri ise;
Öncelikle anne-babalar şu soruları kendilerine sorabilirler:
a) Acaba çocuğuma kitap okuma konusunda iyi bir model olabildim mi? (Unutmayın, çocuklar nasihatten ziyade gördüklerini öğrenirler.)
b) Ona ders çalışma sorumluluğunu verebildim mi? (Yoksa çocuğun yapılmayan ödevini ondan daha çok kaygılanıp biz mi yaptık?)
c) Ona aile içinde yoğun kavga ve çatışmaların olmadığı sağlıklı bir aile ortamı yaratabildik mi?
d) Ara sınavlardan düşük not aldığında onu eleştirip, yargıladık mı? (Yoksa birlikte konuşup, konuyu çözmeye mi çalıştık?)
e) Onun özgüvenini kazanmasına yardımcı olabildik mi? (Yoksa sürekli eleştirip, azarladık mı?)
Bu konuda bilinçli hale gelelim ki karne almak çocuk için bir kabus haline gelmesin.