Evrensel değerlerden, kendilerine kendince değer biçenlerin, ben söylemlerinin geçerliliğinin olmayacağı zamanlara akmaktayız. Egosantrik olmayan ben kavramı BENde ki BİRlikle biz olma halini, her canlı deneyimlemekte.
Büyük bir çoğunluk anda kendini birliğin içinde bulurken, kimisi birlikten ayrı olamayacağı gerçeğini kabul etmediği için dışarıdan izlemekte.
Dalga denilince su çağrışır. Öğrenilmiş akla dalgalı denizler, sular gelir. Her ne kadar, deniz ve okyanuslardaki dalgaların büyüyerek zararlara neden olacağı, bir dönem yaşayacaksak da, gelmekte olanlar çok farklı. Dalga, uzay zamanda yayılan ve enerjinin taşınmasına yol açan, bir yerden başka bir yere uzanan titreşimlerdir. İki dalga buluşup birbirinin içinden geçerken, etkilerini birleştirerek güçlerini arttırırlar. Harmonik dalgalar, bir eksen üzerinde her iki yöne de gittiği, başlangıç ve sonu olmadığı için sonsuza uzanırlar.
Şimdilerde nefesle içimize aldığımız, bedenimizi temizleyen, yüksek bilinç taşıyan, uyanış ve farkındalığı hızlandıran enerjilerle sanki bombardıman altındayız. Kaçacak yer yok. Doğadaki her şey enerjiden oluşmuş maddedir. Her madde, ister istemez enerji dalgalarıyla etkileşir. Doğanın en büyük paylaşımcısı insanoğlu, aldığı her nefesle bu etkileşimi içselleştirir. İçselleşmeyle, farkındalık seviyesine göre yüzleşilir. Dünyamız, yüksek titreşimlerle, geçmişte olduğundan çok daha büyük bir etkileşime girdi. İlerlemeyi, yükselmeyi ve dönüşümü getiren, dalgalarla yüzleşme kaçınılmaz. Enerjilerden herkes kendi kabı kadarını dolduracaksa da, kimilerine onu kaldırmak zor gelebilir. Zorluk, eskimiş, sıkı sıkıya yapışılmış ve bırakılmak istenmeyenlerden kaynaklanır.
Evrensel değerlerden, kendilerine kendince değer biçenlerin, ben söylemlerinin geçerliliğinin olmayacağı zamanlara akmaktayız. 
[quote]Artık zaman, kişinin kendini değişmez insani ve etik değerlerden (saygı,namus, dürüstlük ..) soyutlayarak, kendine göre değiştirdiği değerlerin, yargıların ardına sığınmasına izin vermeyecek. Bakar körlük devri bitiyor, yüzleşme zamanı geliyor. Zaman, sevgiye kucak açmanın, olanı sevgiyle kucaklamanın zamanıdır. Yunus Emre ne güzel demiş, “ Ben gelmedim kavga için, benim işim sevgi için”.[/quote]
Gökyüzü yeryüzü etkileşimi, hakikatlerin ortaya çıkmasına karşı olanların oluşturabileceği kaosa işaret etmekte. Kaçınılmaz olan engellenemez.
2014 Genel Potansiyelleri
Eskiler, bir şey nasıl başlarsa öyle gider derlerdi. 2014’e, 31.12 gecesi gökyüzünde oluşan ve gerilimi işaret eden büyük kareyle girdik. Bu, ruhaniyetin zirve yapacağını, güç savaşlarının kızışacağını, Dünya enerjilerinin değişeceğini, büyük sırların açığa çıkacağını ki bunların hem dünyevi hem de uhrevi olacağını gösteriyor. Sadece ülkemiz değil, tüm dünya ve insanlık zorlu bir köşeyi daha dönmek üzere. Köşeler sivridir, sert açılıdır ve genellikle acıtıcıdır. Boş geçmeyen, kimine değen, kimini deler geçer nitelikteki enerjiler, burç ayırt etmez. Aslan iyi, balık kötü diyemeyiz. Aslan burçlarından güzel etkiler alan olabileceği gibi zorlu etkiler alanlar da olacaktır. Bu her bir burç için geçerlidir. Herkesin doğum haritasında farklı yerlerde konuşlanmış 12 burç ve gezegenler vardır bu yüzden gökyüzü etkilerini herkes farklı yaşar. Önemli olan geleceğe nasıl hazırlıklı olunduğudur. 2014’ün potansiyel enerjilerini bu bağlamda değerlendirip takvimlere not düşmekte fayda var.

Dünya siyasi arenası da karışık, tüm söylemler eylemler, özgürlük ve sosyal adalet üzerine olacak. Yaşlı ve hasta önemli 
Kıtaların birbiri üstüne binme süreci, deprem, tusunami gibi doğal afetlerin, sayısal ve büyüklük olarak şiddetinin artmasına neden olacak. Bundan da en çok Pasifik ülkeleri ve Güney Asya bölgesi etkilenecek. Zincirleme etki Türkiye’de de hissedilecek. Bu yıl Doğudan batıya fay hatlarımız epey hareketli görünüyor.

Tıp alanında yeni keşifler, alternatif tedavi yöntemleri, insanoğlunun yaşam süresini ve kalitesini arttırıcı çalışmalar sürerken, çağın vebası diye adlandırılan kanserin tanı ve tedavisiyle ilgili bilinmeyen gerçekler ortaya çıkacak. Laboratuar ortamında yaratılanlar ve çözümlenen genetik kodlar şaşırtacak. Flora, faunada, çeşit ve tür kayıpları yaşanırken yenileri keşfedilecek. Özellikle balta girmemiş ormanlarda, okyanusun derinliklerinde hayret verici türler bulunacak.

Bizleri ilgilendiren her alanda, (para, sağlık, eğitim, güvenlik, sosyal yaşam, siyaset, spor, hukuk ve yargı) kalitesizlik ve standartlarla ilgili sorunlarla boğuşacağız. Yerel seçim sonuçları, ne iktidarı nede muhalefeti memnun edecek. Seçimler büyük sürprizlere gebe, itirazlar çok olacak ama dinleyen olacak mı hep birlikte göreceğiz. Güneydoğu sınırımızda yeni sıkıntılar baş gösterecek. Kaçaklar ve sığınmacılar baş ağrıtacak. Uluslararası arenada itibarımızı iyice sarsılabilir. Eylül sayımızda yazdığımı “Seçim savaşları kızışacak. Hükümet partisinde post savaşları başlayacak. Cemaat ve diğer guruplar arasındaki gerilim artacak” tekrarlamak isterim, süreç bitmedi, çok önemli kişiler ve aileleriyle ilgili bel altı vuruşlar devam edecek, siyasiler ve destekleyicisi görünenler arasındaki kavga büyüyecek. İstifalar, yeni atamalar hiç kimseyi memnun etmeyecek. Yasadışı izleme ve dinlemeler ifşa edilse de çirkinlikler sürecek. Sosyal medya, yazılı ve görsel basın engellemelere rağmen sürprizleri yayınlamaya devam edecekler. Dudak uçuklatacak gizli bilgi ve belgeler ortaya çıkarılacak. Bunlar arasında; terör örgütü bağlantıları ve para trafiği, uyuşturucu aracıları, silah ticareti, bağış, yardım ve teşviklerin çirkin ameller için kullanılması, önemli şahsiyetlere suikast planları sayılabilir. Yeni düzmece suçlamalar, hileli kovuşturmalar gündeme gelebilir. Ülkemizin etnik, dini ve mezhepsel bütünlüğü; farklı sosyal ve ekonomik guruplar ve coğrafi bölgelerde ayrışmalar gösterse de, bozguncu, bölücü eylem ve söylemler yerini bulmayacak, oluşan birlik ortamı giderek büyüyecek. Bozulmaya ve kaldırılmaya çalışılan güçler ayrılığı, demokrasi ve cumhuriyete sahip çıkanlarca savunulmaya devam edecek. Adalet ve hukuk sisteminde yapılmak istenen değişiklikler, yeni uygulamalar kabul görmeyecek. Görülmekte olan davalarda geri dönüşler yaşanacak. İstikrar arayışları, siyaset ekonomi çaprazında umduğunu bulamayacak. Ekonomide çok farklı bir konjonktürle karşı karşıya kalacağız. Güçlü ve büyük şirketler, zenginler, devlet garantisine sığınabilirler. Kapanmadan, iflastan kurtulmak için küçülmeye giden işletmelerde, işten çıkarmalar artacak, işsiz ordusu büyüyecek. Yeni yatırımcılar bulmak zorlaşacak. Çöküşe geçecek sektörlerin başını inşaat çekebilir. Yaz sonuna kadar yapılacak gelecek yatırımlarında çok dikkatli olunmalı, bitmemiş ve iskânı ve tapusu verilmemiş mülk alımlarından sakınılmalı, mümkünse lüzumsuz alışveriş yapılmamalı. Enflasyonun nerede duracağı belli değil. Zamlar arka arkaya gelirken, gıda maddelerinin fiyatları çok yükselebilir. Karşımızdaki tablo her ne kadar iç açıcı değilse de, alınacak tedbirlerle en az zararla atlatılabilir.
2014 yaratım ve dönüşüm yılı. Madde& maneviyat dönüşüm süreci çok sancılı geçeceğe benziyor. Evrensel ve insani değerlere bağlı olan, hak ve adalet duygusuyla hareket eden her birey sonunda gerçeğe erişecek.
 
             
		


