Her şeyin diğer her şeyde bir karşılığı var mıdır? Örneğin matematik, sosyal ve psikolojik hayatımızda kendisini nasıl gösterir? Sanatın, güzelliğin ve estetik duygusunun fizik biliminde karşılığı ne olabilir? Her şey her şeye tekabül eder mi? Tekabül bir yasamıdır yoksa yasa olmaya aday mıdır? Suyun eğer sıfır derece karşılığı olmasaydı yinede donar mıydı? Yüz derece karşılığı olmasaydı kaynar mıydı?
Modern bilimde bilinen varlıkların haricinde ve algılananların ötesinde birçok enerji alanı olduğu tespit edilmiştir. Hala üzerinde tartışma yürütülen birçok diğeri ise netleşmemiştir. Elektromanyetik alanların biyolojik ve toplumsal karşılığı olarak kendi alanına uygun olana izin verip uygun olmayanları dönüştürdüğü morfogenetik alan teoreminde açıklanabiliyor. Aynı tür ve aynı frekans düzeyinde olan varlıkların şimdide yaşayanlarının ve önceden yaşamış olanlarının tüm zaman ve mekân farklılıklarına rağmen bilinçsel bir ortak alanlarının olduğu ve bu alandaki her bir bilinç değişiminin etkilerinin diğerlerini de etkilemelerine bilim dünyası morfik alan adını vermektedir.
Ortak alanlar ve kritik kütle
Ortak alanlar ve bu ortak alanlarda tür üyelerinde oluşan kritik kütleye sahip bilinç değişimi ve türün tamamının bundan etkilenmesi. Kritik kütlenin tüm kütlede kendisini tekabül ettirmesi. Değişimi ya da dönüşümü tetiklemesi! Bu ortak hafıza içinde geçerlidir. Çoğunluğun içsel olarak kabul ettikleri ortak kabul edilenlerdir. Diğerleri ise bireysel farklılıklar. İçsel belirleyici olanlar hep ortak alanlarda! Tıpkı ortak alanlarda diğer insanlarla beraber iken belirli toplumsal kurallara uymamız gibi.
Farklı bilimsel disiplinler arası karşılıkların tespiti biraz daha zor
[quote]Farklı olanların farklılıklarını belirleyen şartlara göre düşüldüğünden olsa gerek nasıl farklı şartlara sahip olanları aynı durumlara göre eşitleyeceğiz? Bu bize ne sağlar? Farklılaşmadan önceki ve gerilerdeki ortak alanlara göre bir bakış aynılıkları ortaya çıkarabilir mi?[/quote]
Hayatı zannettiğimiz kadar maddesel değil de zannetmediğimiz yönleriyle tanımaya çalışmak açıklayıcı bilgiler sunabiliyor. Bir düşünce, bir ilk çıkış noktası, bir maddesel olmayanın mana karşılığı, bir ilk başlangıç doğrusal yaklaşımında bile görüldüğü gibi belirleyiciler sonrasına hep tekabülle ilerliyor. Düşüncenin akabinde oluşan biyoelektriksel sinyaller ve beyin hücreleri vasıtasıyla tüm vücuda iletimi ve sonrasında vücutta birbirinden farklı çok sayıda tepki ve hareket gibi.
Farklı bilimsel alanların temel birimlerini eşitleyebilseydik, her bilim disiplininin diğer disiplinlerdeki belirli karşılıklarını matematik bilimi üzerinden hesaplayıp tespit edebilirdik. Belirli bilimsel bir alandaki ilerlemiş bilgimiz henüz pek ilerleyememiş diğer bilimsel alanlara fayda sağlayabilirdi. Psikoloji ve sosyoloji bundan çok yarar sağlayabilirdi. İnsan bilinmezi bu sayede bilinebilirdi. Bilinçler hep ileriye doğru geliştirilebilirdi. Düşünce dünyamız bir sıçrama yapıp aşkınlaşabilirdi.
Bu nedenledir ki tüm farklı gibi görünen alanların birbirine göre düşünülmesi yani tekabül ettirilmesi ve ortaya çıkan sonuçların doğuracağı kritik kütlelerin insan bilincinin dönüşümündeki muazzam etkisi bizi zaman kaybından kurtaracaktır. İnsan bilinci bundan büyük fayda sağlayacaktır. Binlerce yıllık ilerlemeler çok kısa sürelerde olacaktır. Birçok bilgi eksikliği kendiliğinden tamamlanacaktır.