Siber Saldırı Siber Suçlar: Alarm!

Türkiye’de lisanssız yazılım kullanım oranının yüzde 62 olarak gözükmesi, Türkiye’nin siber korsanların hedefi haline gelme riskini arttırıyor…

SİBER saldırı

2014 yılında; internette yoğunlaşan tehditler ve gizlilik tartışmaları nedeniyle kullanıcılarda giderek artan endişe yıla damgasını vuracak. Rapora göre, yeni yılda mobil platformlar, siber suçluların gözdesi haline gelecek, yeni siber suç türleri ortaya çıkacak. Raporda en dikkat çekici nokta ise, akıllı otomobiller, akıllı binalar, yeni nesil dijital platformlar üzerinden çalışan aydınlatma sistemleri, buzdolapları, IP kameralar, smart TV’ler ve google glass gibi mobil cihazlar gibi akıllı olarak tanımlanabilecek tüm bilgisayarkontrollü sistemlerin tehdit altında olabileceği uyarısı.


Mobil Siber suçlar

Akıllı cep telefonu kullanımındaki artışın mobil platformları siber suçluların temel hedefi haline getirdiği belirtilen raporda, özellikle android işletim sistemine yönelik kötü amaçlı yazılımlarda 2013 yılında bir yıl öncesine göre yüzde 60 artış olduğu tespitine yer verildi. Bu artışın 2014 yılında devam edeceği uyarısında bulunulan raporda; siber suçluların mobil platformlara saldırmak için geleneksel saldırı yöntemlerini kullanmayı sürdürecekleri yani temelde kritik zayıflıkların keşfi ve daha sonra kötü niyetli kodlar ile sömürme yöntemini mobil teknolojilere uygulayacakları uyarısında bulunuldu.

siber_guvenlikte_tehlike

Yeni Siber suçlar çıkacak…

Yeni dönemde; Cryptolocker tarzında şifreleyici fidye yazılımları, java üzerindeki zayıflıklar, daha karmaşık botnetler; 64 bit tehditler gibi tehditlerle karşılaşılmaya devam edileceği ifade edilerek, “Ancak yeni bir tehdit alanı olarak geleneksel olmayan akıllı arabalar, oyun konsolları, akıllı televizyonlar gibi bilgisayarsistemli ve internet erişimli teknolojiler gündeme gelecek. Yeni nesil dijital platformlar üzerinden çalışan aydınlatma sistemleri, buzdolapları, IP kameralar, binalar, otomobiller, smart TV’ler ve google glass gibi mobil cihazlar, siber suçluların yeni hedefleri haline gelecek.” denildi.

Siber güvenlikte tehlike çanları

Türkiye’de bilgi ve iletişim teknolojileri kullanım oranının giderek artmasına karşın, yazılım ve donanımların hukuka ve güvenlik gereklerine uygun şekilde kullanılmaması sistemleri siber saldırı tehlikesine açık hale getiriyor.

[quote]Türk şirketlerinde bilgi ve iletişim teknolojileri kullanım oranı yüzde 40’a ulaşırken, International Data Corporation’ın (IDC) Mayıs 2012’deki Küresel Korsan Yazılım Kullanımı raporunda Türkiye’de lisanssız yazılım kullanım oranının yüzde 62 olarak gözükmesi, Türkiye’nin siber korsanların hedefi haline gelme riskini arttırıyor.[/quote]

ABD’nin ‘Siber Güvenlik Bildirisi’ ile güvenlik güçlerini hedef alan siber saldırıları savaş sebebi saydığını söyleyen Beceni–Türkekul-Sevim Avukatlık Ortaklığı Yönetici Ortağı Yasin Beceni, Türkiye’de ise bu konuda yeterli adımların atılmadığını söyledi. Türkiye’de yazılım ve donanım için yılda ortalama 18.4 milyar TL yatırım yapıldğını ifade eden Beceni, AB ülkelerinde sadece yazılım ürünleri ve hizmetleriyle ilgili yapılan harcamaların 258 milyar Euro civarında olduğunun altını çizdi.

Günümüzde, dünyada bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanılmadığı bir yapı, bir ürün veya bir sürecin kalmadığına dikkat çeken Yasin Beceni, 5 yıl içerisinde her sektörün bilgi ve iletişim teknolojilerine yapacağı yatırım miktarının artacağını dile getirdi. Türkiye’de de bilgi ve iletişim teknolojilerinin yoğun kullanıldığına dikkat çeken Yasin Beceni, “Bu da ister istemez belirli tehditleri beraberinde getiriyor. En önemlilerinden biri de siber korsanlık. Bu konu bilgi ve iletişim teknolojilerindeki lisanssız yazılım ve orijinal olmayan donanım kullanımı ile yakından ilgilidir. Sistemlerini güvenli tutabilmesi için de kullanılan yazılım ve donanımların güncellenmeleri sağlanmalıdır. Eğer bilgi ve iletişim teknolojilerine yatırım yapılır, yazılım ve donanım yatırımına önem verilmezse, siber korsanlara davetiye çıkarılmış olunur.” dedi.


Bilgi ve iletişim teknolojilerinin hemen hemen her sektörde bu kadar yoğun kullanımının aynı zamanda ekonomik faaliyetin bütün sistemlerini siber saldırıların konusu haline getirdiğine de vurgu yapan Beceni, “Önlem alınmaması durumunda büyük şirketler bir gün siber saldırı ile karşı karşıya kalırlarsa ekonomik faaliyetlerin ve sosyal yaşamın dengesi bozulur ve ülke ekonomisi büyük bir kriz içerisine girer.” diye konuştu.

Siber Güvenlik stratejimiz var ama zorunluluk yok

ABD’nin dünyaya duyurduğu Siber Güvenlik Bildirisi’nde, internet üzerinden ABD güvenlik güçlerini hedef alan siber saldırıların savaş sebebi sayıldığının altını çizen Beceni; “Avrupa’da da Avrupa Şebeke ve Bilgi Güvenliği Ajansı ‘ENISA’ adı verilen bir yapı mevcut. Bu kurum da tıpkı ABD’de olduğu gibi, network ve bilgi güvenliğine ilişkin risklerin belirlenmesi ve ortadan kaldırılması için gerekli önlemlerin alınması konusunda hem Avrupa Birliği ve üye devletler ile sektöre destek sağlamak amacıyla kuruldu. İngiltere’deki bir başka uygulamayla ülkesindeki en büyük 2 bin 500 şirkete siber güvenlik ile ilgili zorunluluklar getirdi.” şeklinde konuştu. Türkiye’de de benzer uygulamalar olduğunu açıklayan Yasin Beceni, “Bizim de Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve 2013-2014 Eylem Planımız var. Ama bu plan öncelikli olarak kamu kurum ve kuruluşlarını içine alıyor. Telekomünikasyon, enerji ve finans gibi kritik sektörlerde, henüz zorunluluk noktasında bir aksiyon alınmış değil. Bu konuda maalesef şirketlerde de farkındalık düşük. Şirketlerin kullandıkları bilgi ve iletişim sistemlerini güncellemeleri ve bu sistemlerde lisanslı yazılım ve orijinal donanım kullanımına azami önem göstermeleri siber güvenlik alanında atılacak adımlar için önemli bir başlangıç noktası olacaktır.” ifadelerini kullandı.

Türkiye Siber Güvenliğe; 18.4 milyar TL, AB; 258 milyar Euro harcıyor…

Türkiye Bilişim Sanayicileri Derneği’nin (TÜBİSAD) 2012 yılı raporuna göre; Türkiye’de yazılım ve donanım için, yılda ortalama 18.4 milyar TL yatırım yapıldığını açıklayan Beceni, dünya ortalamasına bakıldığında bu rakamın hayli düşük olduğunu vurguladı. Rapora göre AB ülkelerinde sadece yazılım ürünleri ve yazılım hizmetleriyle ilgili harcamaların 258 milyar Euro tutarında olduğuna dikkat çeken Beceni; bu harcamanın AB ülkelerinin GSYİH ortalamasının yüzde 2.6’sını oluşturduğunu bildirdi. Beceni ayrıca, aynı raporda yazılım sektörünün, ulusal verimliliğin artırılmasında da önemli katkıları bulunduğuna değinerek, şöyle dedi: “Bilgi ve iletişim teknolojileri, kullanıldığı her sektörde verimliliği artırıyor. Örneğin yazılım yatırımları, OECD ülkelerinde finansal hizmetlerdeki verimliliğin ortalama yüzde 0.25 artmasını sağlıyor. Rapor ayrıca sadece yazılımın ülke ekonomisi için yarattığı katma değerin, OECD ortalamasında yüzde 1.5 ila yüzde 3 arasında değiştiğini de ortaya koyuyor. Bu veriler bilgi ve iletişim teknolojileri, özellikle de yazılım yatırımlarının ekonomik gelişmişlikte ve şirketlerin rekabet avantajı elde etmesinde ne kadar değerli olduğunun bir göstergesi.”

[divider]

Editörün Notu: 


Tüm bu bilgiler ışığında insanın kafasının karışmaması ve ve yaşadığımız teknolojik çağda teknolojiyi çok çok dikkatli-bilinçli kullanmamız gerektiği kaçınılmaz görünse de yaşamın akışına kendimizi kaptırıp bir elimizde telefon, dizlerimiz üzerinde laptoplar, diğer elimizde ipadlar, gözümüz tv de yaşama devam ediyoruz. Sürekli güncellenen ve satranç misali 5 adım sonrasının hesabının çoktan yapıldığı teknoloji tüketimi içinde kendimizi kaybetmemek, öneclikle kendimizi güncellemenin gereğine inanan bireyler olarak doğayı ve içsel gelişimizi öne alalım diyorum. Teknolojinin güzelliklerinden faydalanarak, kötüye kullanımlardan uzak durmayı diliyorum.


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.